En Sıcak Konular

Semih İdiz


Semih İdiz
0 0 0000

AB'de bazılarını 'Türkiye'yi kaybetme' korkusu sardı



Nisan 2007'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin adaylarından Fransa İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy'nin AB üyeliğimize net ifadelerle tekrar karşı çıkması, Türkiye'den çok Avrupa'da tepki topladı. Bu bile, Türkiye'de AB konusuna duyulan ilginin azalmakta olduğunu gösteriyor.

Sarkozy'ye özellikle İngiltere'den gelen tepkiler ise dikkat çekiyor. Başbakan Tony Blair'in, kriterleri karşılamış olan bir Türkiye'ye AB üyeliğinin verilmemesinin "sismik nitelikte bir karar olacağını" belirtmesi ve bunun Avrupa'nın çok ötesinde yankılanacağını söylemesi ise çarpıcıydı.

Sarkozy'nin sözlerinin hemen ardından ilk yorum International Herald Tribune gazetesinden geldi.

Fransız - Alman ittifakı

Blair'inkine benzer uyarılarda bulunan Katrin Bennhold ve Dan Bilefsky imzalı yazıda, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olduğuna işaret ediliyor. Sarkozy'nin sözleriyle, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı bir "Fransız-Alman ittifakı"nın oluşması ihtimalinin arttığı belirtiliyor.

Yazıda, Türkiye'nin AB'den uzaklaştırılmasının, Avrupa açısından "uzun vadeli stratejik sonuçları olan ciddi dalgalanmalara neden olabileceği" vurgulanıyor. Ayrıca, AB perspektifini kaybetmiş olan bir Türkiye'nin, "köktendincilik tehdidiyle karşı karşıya kalacağı ve geleceğini Doğu'da aramaya başlayacağı" ileri sürülüyor.

Yazıda, Avrupa'dan yansıyan ters havanın, Türkler arasındaki AB karşıtlığını körükleyerek, bu olumsuz süreci daha bugünden başlattığına da işaret ediliyor. Sarkozy'nin sözleri üzerine Guardian gazetesinde önceki gün çıkan yorumda da hemen hemen aynı görüşlere yer veriliyor.

ABD, Türkiye'yi anlatıyor

Gazetenin yazarlarından Simon Tisdall şunları belirtiyor:
"Bu durumda suçlanması gerekenler Avrupalı liderlerdir. Kendisine en çok ihtiyaç duyulduğu bir sırada Türkiye'yi Batı'dan uzaklaştırıyorlar. Washington, durumun vahametini Avrupa başkentlerinden daha iyi anlıyor. "

Nitekim, diplomatik çevreler de -Tisdall'ı doğrularcasına- ABD'nin şu sıralarda bu konuda devrede olduğunu belirtiyorlar. AB başkentlerindeki Amerikan büyükelçilerine, Türkiye'nin hayati önemini Avrupalı muhataplarına anlatmaları için talimatların gittiğini kaydediyorlar.

Washington'un, AB'nin genişlemeden sorumlu Komiseri Ollie Rehn'in, yıl sonunda meydana gelebileceğini söylediği "tren kazası"nın önlenmesi için de büyük çaba sarf ettiği bildiriliyor.

Avrupa'nın derin geleceği

Ancak, ABD'nin bu kez "perde arkasında" hareket ettiğine, zira Türkiye'nin AB üyeliğine açık destek vermesinin bazı Avrupalı liderler açısından ters teptiğine işaret ediliyor. Avrupa'da son günlerde Türkiye lehine söylenip yazılanlarda bu girişimlerin de bir payı olduğu belirtiliyor.

Özetle, Sarkozy gibi popülist siyasetçilerin Türkiye'nin sırtından puan toplama çabalarıyla ortaya çıkan "stratejik kaygılar," Avrupa'nın "derin geleceğini" düşünenleri endişelendiriyor.

Bu çerçevede bazılarının, "Türkiye'yi kaybetme korkusu"na kapıldıkları anlaşılıyor.

Bu nedenle Avrupa'da, önümüzdeki dönemde, Türkiye konusunda ilginç olduğu kadar hararetli olan tartışmalar bekliyoruz.



Bu yazı 1,141 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 1 Ağustos 2011 Artık muhtıra değil, emeklilik dilekçesi veriliyor
    • 16 Mayıs 2011 Suriye karıştıkça Türkiye’den beklenenler artıyor
    • 3 Ocak 2011 ''İsrail ve Suriye için Türkiye en iyi arabulucu''
    • 13 Aralık 2010 AB’den gelen büyük desteğin nedeni
    • 13 Ekim 2010 ABD ile ilişkilerde tren kazası olasılığı
    • 4 Ekim 2010 İsrail’de yoğun Türkiye aleyhtarı Propaganda
    • 28 Ağustos 2010 Avrupalılar bile AB’ye artık inanmıyor
    • 3 Temmuz 2010 İsrail, Türk-ABD ilişkilerinin koşulu haline geliyor
    • 31 Mayıs 2010 Savunma stratejimizi etkileyecek gelişmeler yaşanıyor
    • 8 Mart 2010 ABD dış politikası amatörlerin elinde mi?
    • 2 Kasım 2009 Peki, CHP ne yapıyor?
    • 8 Haziran 2009 Obama’nın verdiği desteğin arka planı
    • 23 Şubat 2009 Batı’dan uzaklaştığımız inancı artıyor
    • 6 Ekim 2008 Aktütün saldırısıyla akla gelen sorular
    • 20 Ağustos 2008 Washington ile Montrö sıkıntısı
    • 18 Ağustos 2008 Türkiye ittifaksız kalırsa ne olur?
    • 11 Ağustos 2008 Türkiye’yi Batı’ya iten Rusya’dır
    • 2 Ağustos 2008 Batı kadar Doğu da rahatladı
    • 21 Ocak 2008 Erdoğan-Sarkozy-Merkel zirvesi bir tuzak mı?
    • 31 Aralık 2007 2008'de Türk- ABD ilişkileri

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,466 µs