En Sıcak Konular

Serdar Turgut


Serdar Turgut
0 0 0000

Erdoğan Çankaya'ya çıkmaz



Birçok insan Başbakan'ın Çankaya'ya çıkacağını neredeyse kesin görüyor. Ankara'da kapalı kapılar ardındaki tartışmaları izlediğinizde durumun net ve kesin olmadığını görebiliyorsunuz.

Doğal olarak Sezer'den sonra Cumhurbaşkanı'nın kim olabileceği konusunda yoğun bir spekülasyon var. Gayet tabii ki konu açıldığında en fazla merak edilen mesele de Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmak için hareketlenip hareketlenmeyeceğiydi. Birçok insan Başbakan'ın Çankaya'ya çıkacağını neredeyse kesin olarak görüyor. Ancak Ankara'da kapalı kapılar ardında yapılan tartışmaları izlediğiniz takdirde durumun bu kadar da net ve kesin olmadığını görebiliyorsunuz. Medyada Ankara'yı en iyi şekilde izleyen ve şifrelerini rahat çözen AKŞAM'ın Ankara Bürosu'dur ve bu büronun başındaki İsmail Küçükkaya ile yaptığımız gündelik sabah ufuk turlarından da gördüm ki biz ikimiz bu konuda aynı fikirdeyiz ve ikimiz de bu aşamada Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmayı tercih etmeyeceğini düşünüyoruz. Bu sonuç itibarıyla bir yorum gayet tabii ki ama çoğunluğun yorumlarından farklı. Bu yüzden, nedenlerimizi açıkça yazayım da belki önümüzdeki aylara damgasını vuracak tartışmada yararlı olur diye düşündüm...

Konu AKP içinde de yoğun bir şekilde tartışılıyor. Ama bu tartışma genellikle ideolojik boyutlara girilmeden yapılıyor. Başbakan'ın mutlaka Çankaya'ya çıkması gerektiğini söyleyen AKP'liler, Demirel ve Turgut Özal örneğini veriyor. Bunlara göre çoğunluğu kazanan partinin başındaki insan Cumhurbaşkanlığını da hak etmiştir ve bu hakkını kullanmalıdır. İşin ilginç yanı; Başbakan'ın Cumhurbaşkanı olmamasını savunan grup da aynı örnekten yola çıkıp 180 derece farklı bir sonuca varıyor. Bunlar hem DYP hem ANAP liderlerinin Cumhurbaşkanı olmasından sonra çoğunlukta olan partilerin hızlı bir erime sürecine girdiğini hatırlatarak aynı akıbetin AKP'nin de başına gelebileceğini ve bu yüzden Cumhurbaşkanlığı için şu aralar acele edilmemesi gerektiğini vurguluyorlar

Cumhurbaşkanlığı için istekli olduğu bilinen Başbakan'ın da son günlerde yukarıdaki ikinci grubun endişelerini taşımaya başladığı belirtiliyor. Çankaya için aceleyle hareket edildiği takdirde AKP'nin uzun dönemde zarar görebileceği düşünülüyor ve bu iş için en azından bir seçimin daha geçmesinin beklenebileceği fısıldanıyor. Başbakan ayrıca şu dönemde Cumhurbaşkanı olmasının önemli bir rejim krizi çıkarabileceğine dair muhalefet partilerinin yaptığı uyarıları da değerlendirmeye aldı. Başbakan özellikle PKK ile mücadelede açık çek vermiş olduğu Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile arasının nahoşlaşmasına yol açabilecek siyasi bir krize neden olmayı da katiyen istemiyor.

Başbakan yakında çıkacağı ABD gezisinde Cumhurbaşkanlığı için Beyaz Saray'dan destek alabileceğini düşünüyordu. Ancak Beyaz Saray'dan alınan son işaretler Başkan Bush'tan bu yolda açık bir desteğin şu dönemde katiyen gelmeyeceği yolunda. Bu nedenle Başbakan da Cumhurbaşkanlığı için en azından yeni bir seçim sonrasıdaki yılları beklemeye eğilimli.

Tabii AKP içindeki tartışmaların taraflarından alınan bu izlenimler gerçekleştiği takdirde AKP'nin hem Başbakan hem de devlet aygıtı ile uyumlu olan bir isim üzerinde anlaşmaya varması gerekecek. Bunun mutlaka bulunacağından kimsenin kuşkusu yok. 'Bu isim Dışişleri Bakanı Abdullah Gül olabilir mi' diye sorduğum kaynaklar bunun pek de mümkün görülmediğini söylediler. Bunun tek nedeni de AKP içindeki güç kavgaları, o kadar...



Bu yazı 913 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Nisan 2009 Cemaat ile TSK diyaloğa girmeli
    • 22 Aralık 2008 Erdoğan’ın kızının resmini görünce utandım
    • 11 Aralık 2008 Modernizmin ölümü ve anlamsızlık
    • 11 Kasım 2008 Fehmi Koru’nun yazısının şifreleri
    • 3 Kasım 2008 Acımasız düzen
    • 31 Ekim 2008 Medya Faşizmi nedir?
    • 28 Ekim 2008 THY’nin devrimci kararı
    • 24 Ekim 2008 Krizi fırsata çevirmek
    • 22 Ekim 2008 Kriz komplo olabilir mi?
    • 2 Ekim 2008 New York şehrinin kapanması
    • 16 Eylül 2008 Doğan’ın büyük kötülüğü
    • 17 Ağustos 2008 Medya da temizlenecek
    • 7 Ağustos 2008 Taşlar yerine böyle oturur
    • 27 Temmuz 2008 Faili meçhul hayatım
    • 17 Haziran 2008 Derin devlet gurusu
    • 23 Mayıs 2008 S-muhtıra
    • 1 Mart 2008 ABD’ye nanik yapılmaz
    • 29 Şubat 2008 Bölgenin ‘Büyük Abi’si
    • 9 Şubat 2008 Fakirlik ebedi oldu
    • 15 Ocak 2008 Enerji güvenliğinde stratejik ortaklık

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,507 µs