En Sıcak Konular

Hasan Cemal


Hasan Cemal
0 0 0000

Rezillik ya da entelektüel terörizm!



Hollanda, "Ermeni soykırımı yoktur!" diyenlere siyaseti yasaklıyor. Fransa ise hapse atmaya hazırlanıyor.
İkisi de rezillik!
'Düşünce diktatörlüğü'nün böylesine, hiç kuşkunuz olmasın, kendine demokrasi adını veren rejimlerde yer yoktur.
Kenize Murad'ın haklı deyişiyle, bu öylesine bir 'entelektüel terörizm'dir ki, örneklerine Hitler'in, Stalin'in totaliter rejimlerinde rastlanır.
Evet, ırkçılık suçtur.
Cezalandırılır.
Ancak ifade özgürlüğünün boğulması da suçtur demokrasilerde. İsteyen soykırımı savunur, isteyen karşı çıkar. Bunun adı ifade özgürlüğüdür.
Tarihin nasıl yazılacağı siyasetçilerin, parlamentoların işi olamaz. Tarih siyasete alet edilemez.
Tarihin neresinden tutulacağı yargıçların, yargının da işi olamaz. Tarihten düşmanlık da çıkarılamaz.
Tarihçinin özgürlüğüne çekilen setler, düşünce diktatörlüğünün, entelektüel terörizmin ta kendisidir.
Böylesine yasakçı bir anlayış, tarihten sürekli düşman üreten kafaların değirmenine su taşır. Türkler ile Ermeniler arasında, Türkiye ile Ermenistan arasında barış ve huzura giden yollar böyle açılmaz, daha beter kapanır.
Yazıktır!
Dünyayı biz ve ötekiler diye ayıran milliyetçi-ulusalcı kafalardan Birinci Dünya Savaşı'yla, İkinci Dünya Savaşı'yla fazlasıyla çekmiş olan bir Avrupa'da, daha hâlâ tarihi siyasete alet etmek gibi bir rezalete, oy kazanmak uğruna ifade özgürlüğüne ölümcül bir darbeye Fransa gibi, Hollanda gibi demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları bayrağını yüksek tutan ülkelerde tanık olmak gerçekten çok büyük bir talihsizliktir.
Farkında mısınız?
Öylesine sırça köşklerde yaşamaya başladınız ki, 'çağın ruhu'nu yakalamakta o kadar aciz hale geliyorsunuz ki, insanlığa büyük acılar yaşatmış olan geçmişi unutmaya başladınız.
Bu çok tehlikeli bir illettir!
Bu hastalık nüksetmeye başlarsa, geçmişin hortlakları mezarlarından çıkıp yine dans etmeye başlar.
Bunu mu istiyorsunuz?
Hollanda'da, Fransa'da siyasetçilerin aymazlığı yüzünden bir sürü soru işareti çengellerini ister istemez zihinlere takıyor.
Yeniden eskiye dönmek mi?
Yeniden kör milliyetçilik mi?
Yeniden ırkçılık mı?
İslam düşmanlığı mı?
Ne yaptığınızın farkında mısınız? Türkiye'yi Avrupa'nın dışında tutabilmek için Avrupa Birliği'ni tarihin en büyük barış projesi haline getiren değerleri çiğnemeye başladığınızın ayırtında değil misiniz?
Bu gerçeği sizlere anımsatacak veya anlatacak akil adamlardan, büyük devlet adamlarından, kamuoyu önderlerinden artık yoksun musunuz?
Galiba öyle...
Evet, geçmişi değiştirmek olanaksız. Ama geçmişten çıkaracağımız derslerle geleceği daha iyi kurmamız mümkün.
Bu yol açık tutulmalı!
İşte Fransız ve Hollandalı siyasetçiler şimdi elbirliğiyle bu yolu kapatıyorlar.
Bir yandan Türkiye'ye dönüp "301'i değiştirin, ifade özgürlüğüyle bağdaşmaz" diyorsunuz. Öbür yandan, "Ermeni soykırımı yoktur" diyenleri hapse atmak, siyasetten men etmek istiyorsunuz.
Aklınızı mı yediniz?
Böylesine kepaze bir çifte standart olabilir mi?
Fransız yazar Marguerite Yourcenar'ın bir sözü var, "Tarih bir özgürlük okuludur. Bizi önyargılardan kurtarır. Ve sorunlarımıza başka bir açıdan bakmayı öğretir." diye...
Bu sözden yalnız Fransız ve Hollandalı siyasetçilerin değil, bizimkilerin de ders çıkarmalarında yarar var.
Fransa ve Hollanda, "Ermeni soykırımı yoktur!" diyenleri cadı kazanına atıyor. Biz ise "Ermeni soykırımı vardır!" diyenlerin kafasını koparmanın peşindeyiz.
İkisi de rezillik!
Tarihin gerçekten özgürlük okulu haline geleceği günlerin özlemiyle...



Bu yazı 780 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 16 Eylül 2012 Türkiye AB’nin, AB Türkiye’nin neresinde?
    • 13 Eylül 2012 Ve soruyorum Ak Parti iktidarına...
    • 7 Ağustos 2012 Özkök Paşa demokrasi adına bir şanstı!
    • 12 Mayıs 2012 Ak Parti’yle kadınlar, başörtüsü sorunu ve Kürt sorunu...
    • 18 Nisan 2012 Demokraside asker sorunu, sivil sorunu!
    • 15 Nisan 2012 Suriye’de akan kan ve evimizin içi!
    • 3 Nisan 2012 Suriye’de ben de tarafım!
    • 27 Mart 2012 Zamanın ruhu ve dış konjonktür PKK’ya karşı!
    • 21 Ocak 2012 İnsanlık ölmedi, karanlık sorgulanacak!
    • 18 Ocak 2012 Sanık Kenan Evren, ayağa kalk!
    • 20 Kasım 2011 ''Dersimli okşanmakla kazanılmaz!''
    • 18 Ekim 2011 Herkes ‘Atatürk milliyetçisi’ olmak zorunda mı?..
    • 5 Ekim 2011 Ak Parti, CHP, BDP uzlaşması...
    • 29 Eylül 2011 Ciğeri yanan Erdoğan’a, Öcalan’a...
    • 27 Eylül 2011 PKK, BDP, Güneydoğu’dan haberler öyle ki...
    • 22 Eylül 2011 Avrupa Birliği Türkiye'ye dürüst davranmıyor mu?
    • 21 Eylül 2011 Düşen helikopterin beynini kim söküp aldı ?
    • 7 Eylül 2011 Başbuğ Paşa da hesap vermek zorunda!
    • 2 Eylül 2011 Erdoğan’ın askeri vesayetle mücadelesi...
    • 6 Ağustos 2011 Kürt sorunu: Bardağın dolu ve boş tarafı!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,627 µs