En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

Tarih giyotine gitti!



FRANSIZ Milli Meclisi'nde Patrick Deveciyan konuşuyor: Damat Ferit hükümetinin kurduğu "Sıkıyönetim Mahkemesi"nin "soykırım suçu"nu karara bağladığını söylüyor.

Bir facianın "soykırım" sayılması için mahkeme kararı gerekiyor ya; Deveciyan da "Türk mahkemesinin bile kararı var!" diyor!

Fransız şovenizmiyle kendinden geçmiş milletvekilleri de alkışlıyor!
Olay şu: Mondros Mütarekesi imzalandıktan sonra, İstanbul'u işgal eden İngilizler "savaş suçlularının yargılanması" için mahkeme kurdurtuyor. Sadrazam Damat Ferit de "İttihatçı canileri" ipe çekerek hem kendi siyasi kinini tatmin etmeyi, hem İngilizlerin gözüne girerek diplomatik taviz koparmayı planlıyor.
8 Ocak 1919'da çeşitli illerde "Divan-ı Harp" kuruluyor, başına Fevzi Paşa getiriliyor. Mahkemenin bir kukla olacağını gören Fevzi Paşa istifa ediyor... Neticeten, "Nemrut Mustafa Divan-ı Harbi" olarak tarihe geçen mahkeme oluşturuluyor.

Nemrut Mustafa Divanı

Önde gelen İttihatçılardan 27 kişi "savaş suçlusu" olarak tutuklanıyor. Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey ve Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey asılarak şehit ediliyor. Trabzon Valisi Cemal Azmi Bey ile, lider düzeyinde Enver, Talat ve Cemal Paşalar gıyaben idama mahkûm ediliyor.

Talat ve Cemal Paşa'ları ve beraat etmiş olan Sadrazam Sait Halim Paşa'yı Ermeni teröristler suikastla şehit ediyor!

Mesele mahkemenin sadece düzmece olması değil. Mahkeme zabıtları günü gününe yayımlandığı halde Ermeni propagandasında bunlara bakılmıyor! Çünkü zabıtlarda, tarifi 1948'de yapılmış nitelikte bir "soykırım kanıtı" yok. Aksine...
İngiliz devleti delil bulmak için Amerika'ya, misyoner teşkilatlarına, kiliselere resmi yazılar yazıyor, delil istiyor; yok!

Neticede, böyle bir mahkeme bile ancak 6 kişi için 'siyaseten idam' kararı verebiliyor! Beraat edenleri İngilizler Malta'ya sürüyor!

Elbette Ermeniler facialar yaşadı, tarihin o kesiti dünyada öyledir. Balkanlar'da ve Anadolu'da bir yerde Türkler, öbür yerde Ermeniler öldürüldü!
Bugünkü mesele "tarihin tartışılması" değil, Fransa'da tarihin yasaklanmasıdır!

Tepkimiz ne olmalı?

Avrupa'da yükselen milliyetçi ve Hıristiyan bağnazlık yabancı düşmanlığı yaratıyor, ırkçılık yaratıyor, Türkiye aleyhine her şeye kör bir heyecanla sahip çıkıyorlar. Türkiye'nin AB yolculuğunu engellemek için yapmadıkları yok.
Fransa bu şovenizmde başı çekiyor. Fransa sadece "eskimiş büyük ekonomilerden biri" değil, aynı zamanda özgüvenini, reform ve açılım yeteneğini kaybetmekte olan bir toplumdur. Onun için "Polonyalı muslukçu"dan korkuyorlar, AB'nin genişlemesinden korkuyorlar...

Dün TV'lere çıkıp "Kralımızın başını kesen bir milletiz biz!" diye bu çağda övünebilen Fransız milletvekilleri, kabul ettikleri tasarıyla, fikir özgürlüğünü ve tarih bilimini giyotine gönderdiler!

Bizim tepkimiz ne olmalı?

Misille yapmak, bayrak yakmak, Türkiye'deki Fransız yatırımcısını ve turistini rencide etmek gibi ilkelliklere asla tenezzül etmemeliyiz.
Diplomaside, akademik ve entelektüel alanlarda, Avrupa yargı organlarında, elbette kamu ihalelerinde tepki vermeliyiz. Fikir hürriyetini Fransa'nın nasıl giyotine gönderdiğini anlatmak, fikir hürriyetini savunmak Türkiye'nin en güçlü silahı olacaktır.

Fransız tarihçiler şimdiden yanımızdadır.



Bu yazı 1,002 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,421 µs