En Sıcak Konular

Nuh Gönültaş


Nuh Gönültaş
0 0 0000

'O zat' diye diye gelmedik mi bugünlere...



DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar son zamanlarda yaptığı çıkışlarla bu ülkenin sorunlarına çözüm bulmayı arzulayan her vatandaş tarafından takdirle karşılanıyor olmalı.


Peki... Mehmet Ağar'ın çıkışlarına "O zat" diye küçümsemesi ile cevap yetiştiren Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ülkenin sorunlarına çözümü arzu etmiyor mu ki, herhangi problemin nirengi noktasına yapılan bir çözüm önerisini küçümsüyor, reddediyor? Böyle düşünenler olabilir. Ama biz böyle düşünmüyoruz. Genelkurmay Başkanı olsa olsa Mehmet Ağar'ın önerdiği çözümden başka bir çözümü düşünüyordur. Ama burada şu noktayı dikkatlice vurgulamalıyız:

Eğer bir demokratik ülkede yaşıyorsak, ülkemizin bütününü, vatandaşlarımızın tamamını etkileyen sorunlarımıza herkesin çözüm önerilerini Mehmet Ağar gibi rahatlıkla ve kimseden korkmadan söyleyebilmesi gerektiğini kabul etmeliyiz!

Problemlere önerilerimizi dile getirirken acaba "birileri ne der", "Mehmet Ağar'a söyledikleri gibi bizden de ismimizden bahsetmeden, sanki bir siyasi parti genel başkanından değil de terörist bir örgütten bahseder gibi isim anmadan bizden de bahsederlerse" sendromu olmadan, samimi ve içten duygularımızı kimseden korkmadan söyleyebilmeliyiz. Madem öyle... 30 yıldır devam eden bir sorunun neden bugüne kadar çözülemediği, onlarla dövüşmekten başka neler yaptığımızı, şehirlerde irtica nutukları atarken teröristlerin dağlardan ovalara silahları ile inerek askerlerimizi şehit ederken güvenlik güçlerimizin bunları niçin engelleyemediğini, niçin 30 bin 40 bin şehitten, niçin bir o kadar kendilerini Türk olarak kabul etmeseler de bu ülkenin vatandaşından söz edebildiğimizi, birilerinin açıklaması gerekir! Adama sorarlar neden 30 yıldır önlenemiyor bu terör diye. Adama sorarlar neden 30 yıldır memleket kaynaklarının önemli bölümü bu işe ayrıldığı ve harcandığı halde önlenemiyor diye.

Adama sorarlar "Önlemek istemiyorlar" yorumlarına karşılık göstereceğiniz şehitlerimizden başka söyleyeceğiniz bir şey var mıdır? Neden dağlardan ovalara değil de ovalardan dağlara yürüyüş var?

Ve neden bu akım sürekli olarak geometrik artış şeklinde gelişiyor ve neden neden neden bu insanlarla tarih boyunca bir arada yaşamışken 30 yıldır birbirimizi öldürüyoruz? Neden, neden, neden?
Soramaz mıyız yani, öneremez miyiz, silahlarınızı bırakın, gelin düz ovada siyaset yapın, terörden vazgeçin, bu ülkeyi, yüzyıllardır beraber yaşadığımız bu ülkeyi el birliği ile kalkındırıp refah içinde bu verimli topraklarda yaşayalım diyemez miyiz? Bölücü mü oluruz o zaman, irticacı mı oluruz, veya "O zat" mı oluruz? Bravo Mehmet Ağar'a... Cesareti ve sağduyusu ve basireti için bravo...
Genelkurmay'dan tepki görmesi hiç önemli değil. Elbette Mehmet Ağar kendisine "O zat" diye hitap edenler gibi mukabele etmeyecektir onlara. Ve Sayın Ağar "Bu ülkede askerle karşı karşıya gelip de iktidar olmak mümkün değildir" aldatmacasına aldırmamalıdır. Askerle karşı karşıya gelmek ne demek? Düşman mıyız ki karşı karşıya gelmiş olalım!

Tam tersine, bilakis her askeri darbeden sonra seçimleri kazanan siyasi partiler mutlaka askerin müdahale ettiği siyaset alanında, daralttığı siyaset alanında ezmeye, sıkıştırmaya çalıştığı liderlerin partisi olmuştur. Özal iktidarı 1980 darbesinin, Tayyip Erdoğan 28 Şubat darbesinin ürünüdür.


Süleyman Demirel denilen zat askerin baskıları ve darbeleri sonucu defalarca gitmiş ve ilk fırsatta halk onu yeniden baş tacı etmiştir. Tayyip Erdoğan 28 Şubat'ın baskıları neticesinde bağımsızlığını yitirdiği söylenen bir yargı tarafından şiir okudu diye hapse atıldıktan sonra ilk fırsatta tek başına iktidara gelmiştir. Eğer buradan bir sonuç çıkaracaksak...

Genelkurmay Başkanı Mehmet Ağar'a karşı çıkarak DYP'nin de oyunu artırmış olmalı! Dün bayramın birinci günüydü ve Mehmet Ağar ülkenin çok satan iki gazetesinin manşetindeydi, hem de kendisine "O zat" dedirtecek yeni sözlerle...

Ne güzel söylemiş: "Üniter devlet yetmez, üniter halk da olmalı." Elbette... Devlet üniter ve halkı bölük pörçük bir üniter devlet neye yarar ki?
"Kodum mu oturtan paşa cephede lazım. Halk öyle paşayı cephede mücadelede ister... Halk öyle kahramanı ancak cephede dinler..."
Bu sözler de rahmetli Turgut Özal'ın "Bize savaşacak paşalar lazım" sözünün tercümesi gibi... "Ağar şimdi muhalefette bunları söylüyor, yarın iktidara geldiğinde böyle konuşmaz" diyenler çıkacaktır. Demirel'in deyimiyle muhalefet şanlıdır, olabilir. Ama o zaman Mehmet Ağar'ın karşısına bu manşetleri koyarız ve ona deriz ki, "Siz muhalefette böyle söylemiştiniz, şimdi iktidardasınız, farklı konuşuyorsunuz". Böyle bir durumda Demirel "Dün dündür bugün bugündür" diyebilir.

Ama Mehmet Ağar gördüğüm kadarıyla böyle bir pozisyona düşecek adama benzemiyor! Tabii ki izleyip göreceğiz!



Bu yazı 931 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Temmuz 2012 Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...
    • 5 Temmuz 2012 İki arada bir derede ölüm!
    • 28 Haziran 2012 Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
    • 26 Haziran 2012 Kılavuzu NATO olanın...
    • 17 Haziran 2012 Davet ile davete icabet...
    • 5 Haziran 2012 AK Parti celladına gülümserken...
    • 31 Mayıs 2012 Kürtaj emanete ihanettir!
    • 13 Mayıs 2012 28 Şubat dalgaları ve hükümetin kıyıları...
    • 26 Nisan 2012 CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...
    • 24 Nisan 2012 Vatana ihanetin yasal dayanağı olur mu?
    • 19 Nisan 2012 Peki, AK Parti iktidarı bin yıl sürecek mi?
    • 17 Nisan 2012 Çevik Bir nefreti, Tayyip Erdoğan sevgisi...
    • 14 Nisan 2012 Adaletin rövanşı...
    • 8 Nisan 2012 İçimizdeki darbeciler yüzünden...
    • 29 Mart 2012 Gazete kapatmak çağ dışı bir çözümdür...
    • 22 Mart 2012 Talimatla akreditasyon olur fakat demokrasi olmaz...
    • 13 Mart 2012 Liderlik cesareti...
    • 8 Mart 2012 Stratfor ve WikiLeaks gazeteciliği!
    • 1 Mart 2012 Bu ülkede 28 Şubatlar bitmez!
    • 26 Şubat 2012 15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,424 µs