En Sıcak Konular

A. Turan Alkan


A. Turan Alkan
0 0 0000

Çalış be kuzum, çalış be devridaim makinesi!..



Kabil değil, böyle bir fenomen 3 bin 500 vuruşla anlatılamaz; halbuki editörlük yetkilerinde biz yazarları gaddar bir disipline tabi tutan gazete yöneticileri, "derdinizi 3.500 vuruşta anlatıp bitireceksiniz" diyor.
Daha şimdiden yazılı basında bir ansiklopedi cildi tutarında malzeme birikmiş durumda, o yüzden darı ambarına düşmüş aç tavuklara döndük; bu "şey" meselesi, bir yıl yazılsa bitmez derece zengin mizah malzemesi ihtiva etmekte.

Travmanın ciddiyetini şuradan anlayınız ki Genelkurmay bile açıklama yaparak, "bizim o şeyden haberimiz yoktur" demek ihtiyacı hissediyor.

Hakkını teslim edelim; bu ko nu hakkındaki en güzel espriyi Yeni Şafak gazetesi yaptı: "General Motors". Bu nüktenin Yeni Şafak yazıişlerindeki mucidinin elinde patlaması için bir ihtimâl var; o şey çalışır, cihandaki bilcümle geleneksel enerji türüyle çalışan motorları demir yığını haline getirir; Türk ekonomisi "şey"in patent haklarından sağlayacağımız ekstra gelirle şahlanır ve bu arada termodinamiğin birinci kanunu da hurâfeler mezarlığındaki çukuruna yuvarlanmış olur. Birinci kanun bu surette telef edildikten sonra, bir kısım ekşisözlük yazarlarınca "rakılar daima soğur ve köfteler daima ısınır" teşbihiyle ifade olunan ikinci ve üçüncü termodinamik kanunların kıymet-i harbiyesi kalmayacaktır ne de olsa.

"Şey"in fos çıkması, (yani A Planı!) herkesin beklediği, beklemekten öte emin olduğu bir faraziye, ama dikkat; bir faraziye. Biz, fos çıkma ihtimâlini bir yana bırakıp devridaim makinesinin çatır çatır çalışması durumuna kilitlenerek derhal bir B planı hazırlamak zorundayız.

Makine çalışırsa artık çağdaş uygarlık seviyesini takib etmek için kendimizi helâk etmekten kurtulacağımız muhakkaktır, çünkü muasır medeniyetler bugüne kadar ancak termodinamik kanunlarına itaat eden makineler yapabilmişlerdi; bizim icat sadece bedava enerji sağlamakla kalmayıp bütün Batılı bilim birikimini yerle bir edecek ve "Gâvurlar da yapıyor azizim" aforizmasını hükümsüz kılacaktır. Bugüne kadar ayakta kalabilen en muhkem bilim kanununu kütürdettiğimiz anda, bilumum sair bilim birikimi de otomatikman müthiş bir güvensizlik bunalımına girecek ve psikolog kapılarına düşecektir.

Artık norm takib edici değil "norm koyucu" ülke statüsüne gireceğiz demektir bu: O'ssaat AB müzakerelerini keser, NATO'dan çıkar, BM merkezini Ankara'ya naklederiz. Kendi devlet ve hükümetini Batılı normlara uymadıkları için "kesmeyi" meslek edinen bir kısım entelijansiyamız ise meşrep değiştirerek Batı ülkelerindeki hak ihlâllerini izleme komiteleri biçiminde çalışmaya başlar. Bu arada yamrı-yumru demokrasimizi, dünyanın en iyi sistemi ilan ederek bütün ülkelere dayatmaya başlarız, çünkü devridaim makinesini ortaya koyan bilim gücü, bu rejimin sübjektif atmosferinde neşv ü nemâ bulmuştur!

Merkez Bankası'nın civarındaki boş arsaları da istimlâk eder, o kadar parayı istifleyecek yeni döviz depoları inşa ettiririz. Bu tarihten sonra her bir Türk, dehâsını sıradan işlerde ziyan etmeye yanaşmayacağından kıraathane standartlarında baş döndürücü bir yükselme kaydedilmesi de kaçınılmazdır. Her kahvede mûcitler için özel ve yalıtılmış bir "derin fikir" odası ihdâs etmekle işe başlayabiliriz. Bugüne kadar dişe dokunur bir fikir ortaya koyamayan felsefecilerimiz de artık biraz utanıp, "Atâlet felsefesi" veya "Aylaklığın öngörülmeyen devingenliği ve gizilgücü" gibi konularda yeni felsefi ekollerin temellerini atarlar.Mektepleri de kapatırız, çünkü eğitime filan lüzum kalmamıştır. Zaten beceremiyorduk bir türlü eğitim denilen mereti!

...

Çalış be kuzum, çalış be devridaim makinesi, n'olur çalış!

...



Bu yazı 1,028 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Ağustos 2010 Sfenks'in sorusu, Heron'un gözleri...
    • 19 Nisan 2010 Sizin hiç böyle bir dostunuz oldu mu?
    • 22 Mart 2010 Yargıya ne gerek var üstâd?
    • 17 Mart 2010 Herkes kendi işini yapsa...
    • 31 Ağustos 2009 Evet, 'ordu göreve!'
    • 11 Mayıs 2009 Mühimmat ama mühim değil: Çatapat!
    • 20 Nisan 2009 'Karmaşa'yı arz ediyorum komutanım!
    • 4 Şubat 2009 'Bırakalım çocuklar doğru dürüst bir içki içsin!'
    • 15 Ekim 2008 Taş kımıldıyor; iyi oluyor!
    • 11 Ekim 2008 Türkiye Kürtleri'nin geleceğine dair
    • 20 Eylül 2008 Predator!
    • 6 Eylül 2008 Allah rızası için laik olalım lütfen!
    • 26 Temmuz 2008 Bir numaralı adam kim?
    • 19 Temmuz 2008 Deniz anası gibisin kardeşim
    • 21 Haziran 2008 Türkiye, "askerî bir cumhuriyet" midir?
    • 31 Mayıs 2008 Dinleme kaydı!
    • 2 Nisan 2008 Buldum, buldum!..
    • 3 Mart 2008 Rektör be!
    • 23 Ocak 2008 Laikliği, laikçilerden kim koruyacak?
    • 24 Aralık 2007 Bütün dogmaları döven dogma!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,235 µs