En Sıcak Konular

Engin Ardıç


Engin Ardıç
0 0 0000

Neden bu nefret?



Necati Doğru refikimiz, kendi deyimiyle 'Profesör Yayla amigosu olmuş' gazete yazarlarını, yani bazı meslekdaşlarını, 'cahil, tembel, bilgisiz, içi kirlenmiş, sinsi' olmakla suçladı.

Eh buna da dilersek insafsızlık, vicdansızlık, gaddarlık, haksızlık diyebiliriz biz de... Daha başka şeyler de deriz de mahkemelik olmaya gerek yok.

Aslında Doğru'nun sözlerini hiçkimsenin üstüne alınmasına da gerek de yok, çünkü hiçkimse Profesör Yayla amigosu değil.

Hiçkimse Profesör Yayla'yı savunmadı bile!

Biz Profesör Yayla'nın söylediklerini değil, onun 'saçmalayabilme hakkını' savunduk.

Bir tek konuda kendisine katılır gibi olduk... 'Eğer bunu kastettiyse' dedik, '1925-1945 arası o yirmi yıl bir tek parti diktasıdır ve demokrasi açısından, Osmanlı'nın çok partili parlamenter meşrutiyet dönemine göre de, cumhuriyetin ilk iki yılına göre de, evet, geri bir dönemdir'... Bir tek bu açıdan...

(Kendi kendimi de düzeltiyorum, döndüm o yazıma baktım, dilim sürçmüş, yirmi yıl diyeceğime on yıl demişim.)

Profesör Yayla'nın, diğer konularda bize göre yanlış düşünse, abartılı konuşsa bile linç edilmemesini, üniversiteden kovulmamasını istedik.

Biz Necati Doğru arkadaşımızın saçmalayabilme hakkını da savunuruz. Örneğin 'cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul'a büyük yatırımlar yapıldı' gibi zırvalarına yalnızca güler geçeriz, başka bir şey yapmayız. Gazetesinden kovulmasını, ya da 'köşe yazılarından uzaklaştırılmasını' istemeyiz. (Sonra gidiyor, Cumhuriyet'te ayda yedi yüz liraya çalışmak zorunda kalıyor ve yapamıyor tabii, solculuk dayanışması karın doyurmuyor.)

Sevgili Necati Doğru... Altmış sekiz kuşağı falan, geç bunları. 'Şeriatçılara karşı çıkma gayreti' senin iyice gözünü kararttı.

Çık tabii, çık da, gerçekleri gözardı etme. Çarpıtma.

Faşistlerin etkisi altında kalmak, senin gibi eski bir solcuya hiç mi hiç yakışmıyor.

Avrupa Birliği'ne girmek isteyen herkes vatan haini değildir. Bölücü değildir. Atatürk ve İnönü devirlerinin bazı uygulamalarını eleştiren herkes de senin deyiminle cahil, tembel, bilgisiz, içi kirlenmiş, sinsi değildir. Tam tersine, belki de 'fazla okuduğu' için sizin göremediğiniz bazı çarpıklıkları görmeye başlamıştır.

Böyleleri hiç mi yoktur? Vardır tabii. Ama herkesi karalama. Genelleme.

Sevgili Doğru... Hızla bir kaşalot olma yolunda ilerliyorsun. Babıali'nin içi geçmiş bazı moruklarını mı kendine örnek alıyorsun?

Hani ne oldu yahu, o ikide bir zikretmeyi pek sevdiğiniz Voltaire numaraları, fikirlerinize katılmıyorum ama onları savunabilmeniz için gerekirse canımı vermeye hazırım, falan filan...

(Cumhuriyet yazarları dönüp dönüp bunu söylerler ama nah verirler canlarını da günahlarını da! Ellerinden gelse tükürükle boğarlar be, ne alması vermesi?...)

Sevgili Necati... Yapma şunu. Biz seni dürüst bir adam olarak tanırız, ona buna haksız küfürler ederek, üstelik bunları 'ortaya doğru savurarak' kendini zedeleme. Kaşalotlardan bir farkın olsun.

Sonra biri de çıkar, sizler için 'liberal yazarlar kadar çok para kazanamadıkları, onlar kadar iyi yaşayamadıkları, onlar gibi dünyaya açılamadıkları, kendilerini geliştiremedikleri, örneğin lisan bilmediklerinden yetersiz kaldıkları için kıskanıyorlar ve nefret kusuyorlar' deyiverir!

Seni de gene bir 'liboş' savunur. Fakat sizler liberallere satır arasında 'ibne' demekten de utanmadınız.



Bu yazı 787 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Tayyip gitsin de Hitler mi gelsin?
    • 15 Ağustos 2012 Atraksiyon
    • 29 Temmuz 2012 Akşam diyordun Abbas
    • 23 Temmuz 2012 Özeleştirini yap Kemal arkadaş!
    • 16 Temmuz 2012 Fransa'nın Kılıçdaroğlu'su
    • 15 Temmuz 2012 Onları geri kazanalım
    • 4 Haziran 2012 Ay birbirinizden farkınız mı vardı?
    • 26 Mayıs 2012 İç savaş istediklerini söylemiştim
    • 29 Nisan 2012 Coşku duyulacaaak... Duy!
    • 13 Nisan 2012 Osmanlıca dersi de konulsun
    • 8 Nisan 2012 Osmanlı'da garaj mes'elesi
    • 23 Mart 2012 Hatırlayalım hatırlatalım
    • 7 Mart 2012 ''Haybeden Şef Gezisi''
    • 29 Şubat 2012 Senin de adın Kemal
    • 12 Şubat 2012 Lafının ardında dur
    • 19 Ocak 2012 Aman oğlum, vururlar ha
    • 6 Ocak 2012 Zurnanın zırt dediği yere henüz gelmedik
    • 5 Ocak 2012 İlker Paşa bize de ifade versin
    • 2 Ocak 2012 CHP'yi destekliyorum
    • 19 Aralık 2011 Olmayanı olduramazsınız

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,329 µs