En Sıcak Konular

Serdar Turgut


Serdar Turgut
0 0 0000

Dokunulmazlık ayıbı



Siyasi partiler ve seçim yasalarını bir türlü gündemine alamayan TBMM, milletvekili maaşları konusunda yıldırım gibi kararlar alabilmekte ama dokunulmazlık dosyalarına ise bir türlü dokunamamaktadır Bu durum hem Meclis'e hem de siyasi sisteme duyulan inanca büyük darbe vurmaktadır

Dokunulmazlık dosyalarının TBMM'de dönem sonuna ertelenmesi maalesef Ankara'da bazı alışkanlıkların değişmesinin zor hatta imkansız olduğunu göstermektedir. Siyasi partiler ve seçim yasalarını bir türlü gündemine alamayan TBMM, milletvekili maaşları konusunda yıldırım gibi kararlar alabilmekte ama dokunulmazlık dosyalarına ise bir türlü dokunamamaktadır. Bu durum hem Meclis'e hem de siyasi sisteme duyulan inanca büyük darbe vurmaktadır.

Şu örneğe bir bakın; hakkında birden fazla dokunulmazlık dosyası bulunan bir milletvekilinin aradan dört yıl geçmesine rağmen hala daha mal beyanında bulunmadığı ortaya çıktı. Bu milletvekilinin, milletvekilliği sona erdiği takdirde karşılıksız çek nedeniyle yargılanacağı da biliniyor. Bu örneği verirken onun partisini ve adını bilerek vermedik. Çünkü burada önemli olan, bu konu üzerinden siyaset yapılmasına ortam hazırlamak değil, aksine Türkiye'nin önemli bir sorununa ortak çözüm bulunması yolunu açık tutmaktır. Hakkında dokunulmazlık dosyası bulunan milletvekilleri hem iktidar partisinde hem de muhalefette var. Dolayısıyla bu bir siyasi düşünceye özgü sorun değil.

Hani dokunulmazlık koruması milletvekillerinin sadece kürsüden ifade ettikleri fikirlerle sağlanacaktı, hani adi suç olarak kabul edilecek eylemlere artık dokunulmazlık koruması sağlanmayacaktı? Ne oldu hem AKP'nin hem muhalefet partilerinin seçim öncesinde verdikleri sözlere? Ne olduğu belli: Gayet tabii ki seçimden sonra partiler seçmene verdikleri sözü yine unuttular ve birbirlerini koruyup kollamaya başladılar.

Bu millete karşı işlenmiş bir ayıptır. Vatandaş, partilerine, TBMM'ye inanmak, güvenmek istiyor ama bu konuda yıllardır bir somut adımın atılmamış olması vatandaşın da tahammülünü zorluyor artık.

Şurası görülüyor ki; Türkiye siyasi sisteminde çok kapsamlı bir reform yapmalı ve Ankara'yı artık değiştirmeli, Başkent'i Türkiye'nin geri kalan bölümüyle uyumlu hale getirmelidir. Ankara kendi içine kapalı, kurallarını kendi koyup kimseye aldırış etmeyen, adeta kalesi içine çekilmiş bir kurtarılmış bölge gibi çalışmaktadır. Bu sistem reforma tabi tutulmalı ve vatandaş ile Ankara tekrar güven tazelemelidir.



Bu yazı 1,033 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Nisan 2009 Cemaat ile TSK diyaloğa girmeli
    • 22 Aralık 2008 Erdoğan’ın kızının resmini görünce utandım
    • 11 Aralık 2008 Modernizmin ölümü ve anlamsızlık
    • 11 Kasım 2008 Fehmi Koru’nun yazısının şifreleri
    • 3 Kasım 2008 Acımasız düzen
    • 31 Ekim 2008 Medya Faşizmi nedir?
    • 28 Ekim 2008 THY’nin devrimci kararı
    • 24 Ekim 2008 Krizi fırsata çevirmek
    • 22 Ekim 2008 Kriz komplo olabilir mi?
    • 2 Ekim 2008 New York şehrinin kapanması
    • 16 Eylül 2008 Doğan’ın büyük kötülüğü
    • 17 Ağustos 2008 Medya da temizlenecek
    • 7 Ağustos 2008 Taşlar yerine böyle oturur
    • 27 Temmuz 2008 Faili meçhul hayatım
    • 17 Haziran 2008 Derin devlet gurusu
    • 23 Mayıs 2008 S-muhtıra
    • 1 Mart 2008 ABD’ye nanik yapılmaz
    • 29 Şubat 2008 Bölgenin ‘Büyük Abi’si
    • 9 Şubat 2008 Fakirlik ebedi oldu
    • 15 Ocak 2008 Enerji güvenliğinde stratejik ortaklık

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,138 µs