En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Hayırlısıyla…



Demek ki oluyormuş... 'İstenmeyen misafir' olarak gelen bir insan bile, yanlışlığı nezaket çerçevesinde kendisine hatırlatılır ve hüsnü kabul gösterilirse, söylediği ve yaptığından nedamet duyabiliyor, önyargılarını bırakıp yeni ve güzel duygularla ülkesine dönmesi sağlanabiliyormuş…

Türkiye bunu başardı işte.

Günler öncesinden Papa'yla ilgili aleyhte yayın yapanlara, ya da 'hoş gelmedin' mitingleri düzenleyenlere sitem ettiğim sanılmasın; tersine, hepimizi sevindirdiğini sandığım sonuçta onların da payı var. Bizim insanımızın çeşitliliği, değer verdiği dâvâlar için hareketlenebildiği, rahatsızlığını yüksek sesle ifade edebildiği başka nasıl anlatılabilirdi ki… Papa'nın bir-iki ay önce sarf ettiği talihsiz cümleler zihinlerde canlıyken bütünüyle sussaydı millet, bu, bizler için bir zaaf teşkil ederdi.

Onlara da teşekkür borçluyuz.

Papa'nın Ankara ve İstanbul'da geçirdiği saatler iki kentimizin sürekli sâkinlerinin günlük hayatlarını derinden etkiledi. Gündüz-gece trafik sıkıntısı çekildi; işyerleri siftah etmeden kapandı; iki adımlık evlerine gidemeyenler oldu. Uzatılan mikrofonlara rahatsızlığımızı ifade etsek de, büyük bir çoğunluğumuz, Papa'nın sağ salim ülkesine dönmesi karşılığında her mihnete katlanmaya hazırdık.

'İstenmeyen misafir' konumundaki Papa'yı her türlü tehlikeye karşı gözleri gibi korumayı başaran güvenlik güçlerinin başarısını da kutlamamız gerekiyor.

İslâm Dünyası'nın kalbinin Türkiye olduğu inancımızı pekiştiren bir olaydı Papa'nın ziyareti. Giderken ağzından çıkan “Kalbimin yarısı İstanbul'da kaldı” cümlesini ben böyle anlıyorum. Kafa tutmaysa kafa tutma, nezaketse nezaket… Dinine düşkün bir milletin başka dinlere karşı müsamahalı olduğu gerçeğini, Papa, kendi gözleriyle Türkiye'de gördü. Geçtiği her yerde kendisini izleyen sessiz yığınlar, sayıları 2 bini bulan yabancı medya mensuplarına görüş açıklayanlar, gönüllerini konuşturdular.

Halkımıza da şükran hislerimizi sunmak zorundayız.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu Papa'yla bir aradayken ne kadar asil bir duruş sergiledi, değil mi? Hiç konuşmasa bile konuğunu etkileyecek bir duruştu onunki; konuşması etkiyi daha da büyüttü. Her cümlesi bir gül zerâfetindeydi, her cümlesi bir kurşun keskinliğinde… İstanbul Müftüsü Prof. Mustafa Çağırıcı'nın mihmandarlığında gezdiği Sultanahmet Camii'nde belki de hayatının en mânevi anlarını yaşadı Papa; geçmişine bakıldığında o 'kıyam' halini kabul edebilecek biri gibi görünmüyordu çünkü…

Ziyaretin başarılı geçmesini sağlayan en büyük jest ise Başbakan Tayyip Erdoğan'dan geldi; Hıristiyan Âlemi'nin lideri Papa'yı uçağın kapısında karşılaması, programda olmamasına rağmen gezisini erteleyerek ikili görüşme yapması gerisini getirdi. Ziyaretin baştan sona verimli geçmesi hükümetin de başarısıdır.

Kendi hesabıma ben, Papa'nın aramızda bulunduğu süreyi, yüreğim göğsümden çıkıyormuş heyecanıyla izledim. 'Medeniyetler İttifakı' projesini pekâlâ güçlendirebilecek bir gezinin, ufak sorunlar yüzünden tam tersi bir sonuç doğurabileceği endişesiyle… Ziyaret korktuğum gibi değil temenni ettiğim gibi geçtiği için ne kadar mutluyum bilemezsiniz.

Bu ziyaretin hayırlara vesile olması dileğimizi hiç eksik etmeyelim.



Bu yazı 739 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,021 µs