En Sıcak Konular

Nedret Ersanel



Nedret Ersanel
0 0 0000

Pergelin çizdiği daire sizi kuşatabilir de…



Şu son bir hafta, Rusya ile Türkiye arasında birbiriyle bağlantısız görünen ama kurander yapan konular gelişti…

Özellikle Samsun-Ceyhan hattı üzerine Moskova’nın kullandığı dili başlangıç sayabiliriz...

İki ülke daha yeni ‘Güney Akım’ (Karadeniz) doğal gaz hattı karşılığında petrolü Samsun-Ceyhan’a, Akdeniz’e indirmeye karar vermişlerdi.. Konu sadece ekonomik değil stratejik olduğundan basın da üzerinde durmuştu.

Nerdun Hacıoğlu’nun Hürriyet’te bildirdiğine göre Rus tarafı, “Aramızda ciddi pürüzler çıktı. Ankara yorganı kendisine çekiyor” diyerek görüşmeleri kilitlemiş.

Bu anlaşmazlıkların ciddi olduğu belli.. Demek ortak girişim kararı alındığında anlaşmanın maddeleri hazır değilmiş! Çünkü, Rusya'nın sonradan önüne gelen maddeleri görünce sersemlediği anlaşılıyor.

Şu ana kadar yapılan ön anlaşmalar ve mesai “çöpe gitmiş” gözüküyor. Açık söylemek lazım ki bu gelişme manidar.

Ek olarak, bu açıklamaları yapan Rus yetkililer 1 Temmuz’daki görüşmelerde “tekrar Boğazlar’dan petrol geçişinin kota ve şartlarının gündemin ilk maddesi olduğunu belirtiyorlar”.

Detayları muğlak ama Türkiye’nin Boğaz geçişlerini sınırlandırma niyeti Meksika Körfezi faciasından sonra (esinlenerek mi desek) “hareketlenmişti”.

Şimdi yeniden mi gündemde?

Asıl konumuza dönelim.. Rus-Türk denklemi üzerinden konuşulabilecek başka olaylar da var.

Mesela Medvedev Azerbaycan’daydı ve bu ülkeden ithal ettiği gazın miktarını iki katına çıkardı. Bakü de buna onay verdi.

Böylece Nabucco Boru Hattı Projesi’ne açık biçimde “köstek verdiler”!

Nabucco zaten “kaynak tedariki” konusunda sıklıkla eleştirilen bir proje. Şimdi asal oyunculardan birinin gazı Nabucco’nun rakibine gidiyor.

Bu da manidar.

Nihayet en taze haber dün akşama doğru duyuluyor… Enerji Bakanı Taner Yıldız, “Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı'yla ilgili anlaşmaları yenileyeceklerini” açıklıyor.

Elbette bu anlaşmaların ekonomik açıdan bize de faydası vardır..

Bakan Taner’in gördüğü başka faydalar da var; “Irak'ın normalleşmesi için ürettiği petrol ve doğalgazı ihraç etmesi gerekiyor. Bu Irak'ın normalleşmesine hizmet edecek bir projedir.”

Demek saat yönünde bir değişim söz konusu.. Türkiye-Rusya-Azerbaycan-Irak!. Ve "akrep" dönmeye devam ediyor.

Taner’in şu sözleri de ilginç; “Bildiğiniz gibi bu hat Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'nda 'daha' kapasiteli bir hattır.”

Belli ki bazı kararlar alınıyor.. Bazılarından da vazgeçiliyor.

Samsun-Ceyhan hattının iyi niyetli projeksiyonlarına göre bir ucu da İsrail’e ulaşacaktı. Sonra onlar kendi gazlarını buldular, Türkiye ile de araları-mâlum nedenlerle-bozuldu.

Şimdi Güney Kıbrıs’la kendi “enerji” projelerini geliştirmeye, Yunanlıların Rusya’dan aldığı S-300’lerin üzerinde tatbikatlar yapmaya çalışıyorlar.

Moskova da, Kıbrıs Rum Kesimi ordusuna 41 adet yeni T-80 tankı satmaya hazılanıyor.

Konuyu fazla karmaşık hale getirmek istemiyorum ama bu adımların hepsi aynı yolda yürüyor. Kimi karşıdan geliyor kimi aynı adrese gidiyor.

Yoksa, hamisi Atina’nın parasızlıktan inim inim inlediği bu günlerde, tank siparişlerini “acil” olarak  (yılbaşına kadar, yani Kıbrıs sorununa çözüm arayan görüşmelerin son zaman dilimi) ve ön ödemeleri hemen yapılarak tamamlanması nasıl mümkün oluyor?

Bu para da Yunanistan’dan geliyor olmalı. Ekonomik krizden kaçanlar paralarını Güney Kıbrıs bankalarına aktarıyorlar. Miktar çok daha fazla olmalı!

Şimdi tam bir saat turu oldu!

Sanki Türkiye haritasına “pergeli koyup bir daire çizilmiş” gibi.

'Tok misafir' ağırlamak zordur…

ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Michael Mullen Ankara’daydı biliyorsunuz…

Gazeteciler tam saha "press" yaptı ama kimse niye geldiğini bulamadı!

Oysa kolayı var..

Neden "gelmediğine" bakmak.

Gazeteler kendi bulabildikleri ‘konuşulmayan’ konuları yazdılar.. Bunları derleyince garip bir "boşluk listesi" çıkıyor ortaya…

Sayalım…

Bir, Komutan Mullen, daha Bismillah ayağının tozuyla “istemeye gelmedim” dedi. Zaten konu burada kapanmalı ama biz yine listeyi çıkaralım…

İki, “Türkiye’nin İran kararını sorgulamaya, reddetmeye gelmedim” dedi.

Üç, “Irak’tan çekilen ekipman ve silahların Türkiye’den gönderilmesinin gündemde bulunmadığını” söyledi.

Dört, “Afganistan’da daha çok şey yapmasını istemeye gelmedim” dedi.

Beş, Kosova, Bosna Herkes, NATO misyonları, güvenlik konulurında Türkiye’nin katkılarını övdü. “Açıktır ve makbule geçmektedir” dedi ki, demek bunlar da konu değil.

Altı, son zamanlarda Amerika’daki Yahudi lobisinin baskısıyla Türkiye’ye silah satışının durdurulduğu haberlerini de yalanladı. “Çok sağlam askeri satış programımız var” dedi. O da değil yani.

Yedi, Konya’daki Anadolu Kartalı Tatbikatı’nı zaten iki kere katıldık, bütçemiz belli dedi. Kuşkular boşa çıktı.

Sekiz, “ABD'nin PKK ile mücadeleyi destekleme taahhüdüne de vurgu yaptı”. Üzerine muhakkak konuşulmuştur ama belli ki ana konu o da değil. 

Dokuz, Füze kalkanı? O da değil; “NATO içinde füze kalkanı projesi sistemine büyük önem veriliyor. Füze kalkanı sistemine Türkiye'nin de dahil edilmesi için görüşmeler devam ediyor. Orgeneral Koşaner'le henüz bu konuyu konuşmadık."

On.. Mullen, Başbakan Erdoğan’la 45 dakika, Orgeneral Koşaner’le de uzunca görüştü ama bu konular masada yoktu?.

Peki geriye ne kaldı?..

Tahminimi söyleyeyim…

Genel olarak Irak, özel olarak Kuzey Irak!

http://twitter.com/NedretErsanel



Bu yazı 3,613 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 13 Mayıs 2014 Ruslar UFO’larla bizim gibi it dalaşı yapabilir mi?
    • 6 Mayıs 2014 Berlin, Obama’nın (en iyi) arkadaşı değil
    • 29 Nisan 2014 'Manidar Zamanlama'ları Ayarlama Enstitüsü
    • 22 Nisan 2014 Albino çocuk ve beyaz kurdeleli uzaylılar inlere girebilir mi?
    • 15 Nisan 2014 'ABD'den Türkiye çıkışı' yazılır, 'ABD'den sakın çıkma' okunur!
    • 8 Nisan 2014 İsrail yanımıza, Rusya kolumuza, ABD nereye?
    • 31 Mart 2014 Erdoğan'ın yolu 'oralarda' anlaşıldı mı?
    • 25 Mart 2014 Twitter'ı kapatan Facebook'u niye kapatmadı?
    • 17 Mart 2014 Tokalaştığınız el işe yaramaz, diğer el önemli!
    • 10 Mart 2014 Büyük resme çıplak gözle bakılmaz
    • 4 Mart 2014 Dünyanın söküldüğü yer
    • 25 Şubat 2014 Aurens'in raksını Hüseyin alkışlıyor...
    • 11 Şubat 2014 Uçak gemisinden korkabilirsiniz ama büyüğü var
    • 4 Şubat 2014 Angel(a)’nın kanatları ve ışığın askerleri!
    • 28 Ocak 2014 MİT’i kelepçelemekten daha 'sembolik delil' ne olabilir...
    • 21 Ocak 2014 Akdeniz’de Çin-Rus tatbikatı ‘devlet TIR’larını rahatlatır mı?
    • 13 Ocak 2014 Rusya, İran yüzünden Londra'ya elinin tersiyle...
    • 7 Ocak 2014 Enerjiniz olmadan enerjiyi mi kontrol edeceksiniz?
    • 31 Aralık 2013 2014: Bize ne olacaksa, tüm bölgeye o olacak!
    • 24 Aralık 2013 Türkiye'nin canını o yüzden yakıyorlar

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,915 µs