Korku stratejileri bıktırdı

5 Mart 2009 10:29 tsi
15 yıldır kavga ve korku üzerine kurulan yönetim anlayışı bitecek! iyibilgi özel

MHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Mansur Yavaş’ın, iyibilgi.com'un  sorularını cevapladı.

- Sayın Mansur Savaş, Ankara’da Büyükşehir Başkanlık yarışında, MHP’nin ve isminizin bir yükseliş, en azından bir sinerji oluşturduğu hissediliyor.

"Ankara, son 15 yıldır kavgadan, sürtüşme ve korkuların üzerine inşa edilen seçim stratejilerinden bıkmıştır. Ankaralı artık kavga istememektedir. Ankara’ya yakışmayan bu görüntüye artık son verme zamanı geldiğine Ankaralı karar vermiştir. Bundan dolayı da daha uzlaşmacı, Ankara’ya vizyon kazandıracak ve hizmet edecek Başkan olarak beni gördükleri için, şahsıma büyük bir  teveccüh göstermektedirler. Her geçen gün de bu destek artmaktadır."

- Bu konuda muhakkak bir çalışma yaptırmış olmalısınız. Ne gösteriyor? 

"Evet, çeşitli dönemlerde anket çalışmaları yaptırdım. Seçimden önce en az bir kere daha yaptıracağım. İlk anketi, adaylığım söz konusu olduğu zaman 2008’in Ekim ayında yaptırmıştım. Bu ankette oylarım yüzde 11’ler civarındaydı. Ocak ayında yaptırdığım ankette yüzde 20’lere çıktı. Şubat ayında yaptırdığım ankette oylarımın yüzde 28’lerde olduğu görülmüştür. "

- Birden fazla çalışma var ise, sizin, Melih Gökçek ve Murat Karayalçın’ın  performansları nasıl gözükmektedir. 

"Çeşitli çalışmalar var. Örneğin rakiplerimden birisinin yaptırdığı anketin sonucunun da, benim Şubat’ta açıkladığım anketle aynı olduğu yolunda duyumlarım var. Fakat bunu açıklamadılar. Ben ise her yaptırdığım anketi kamuoyu ile paylaşmaktan imtina etmiyorum. Sonuçlar ne durumda ise kamuoyunun bilmesinden yanayım. Ocak ayındaki anketi açıkladığımızda benim seçimi kazanmamın imkansız olduğunu söyleyenler, Şubat ayındaki anket üzerine bir açıklama yapmadılar. Hatta beni hedef alan açıklamalar yapmaya, bazı gazetelere aslı astarı olmayan haberler yazdırtarak, ASKİ’nin kamyonlarıyla dağıttırmaya başladılar.

Şu açıkça görülüyor, benim oylarımda hızlı bir yükselme, Gökçek’in oylarında hızlı bir düşme, Karayalçın’ın oylarında da sabitlenme, hatta biraz düşme var. Bu da onların oylarından bana hızlı bir yöneliş olduğunu gösteriyor. "

- Eğer bu çalışmalarda mevcut ise, özellikle Çankaya ve Keçiören’deki rakamlar ve/veya öngörüler nedir? 

"Bütün ilçelerimizde olduğu gibi, Keçiören ve Çankaya’da da, ilçe belediye başkanlığı yarışında da oldukça iddialıyız. Hem çok değerli arkadaşlarımız aday oldular, hem de tüm ilçelerde teşkilatlarımız gece gündüz halkla bütünleşerek çalışıyor. Zaten, kamuoyu araştırmaları da bunu göstermektedir."

- 29 Mart için tahmininiz nedir? 

 "29 Mart’ta Ankaralılar, artık 15 yıldır kavga ve korku üzerine kurulan yerel yönetim anlayışına dur diyecektir. Çatışmaya değil, çalışmaya oy verecektir. Şunu açıkça her yerde söylüyorum; 30 Mart sabahı, inşallah, ben yüzde 51 oyla Ankara’nın başkanı olacağım. "
 

- Türkiye’de yerel seçimlerin genellikle iktidara bağlı belediyelere yaradığı yönünde,  istatistiklere de yansımış bir intiba vardır. Ankara’da bunun etkisini görüyor musunuz? Bazı AK Parti yöneticileri ve hatta bakanlar, zımni de olsa, böyle bir ilinti kurulabilecek açıklamalar yapıyorlar. Nasıl değerlendiriyorsunuz, Ankara özelinde etkisi ne olur? 

"Evet, bu intibaı uyandıracak birtakım açıklamalar bakanlar tarafından yapıldı. Bu doğru bir yaklaşım değil. Milletimiz seçimlerde bir siyasi partiyi iktidara taşımıştır. Seçme hakkını kullanarak bir siyasi partiyi iktidara getiren milletimiz, 29 Mart’ta da yine seçme hakkını kullanarak bir belediye başkanı seçecektir. Milletimiz bu seçimini yaparken, “Benden olmayanı seçersen hizmet alamazsın” türünden bir yaklaşım asla demokratik değildir. Hatta bu, milleti tehdit etmektir. Kimse kimsenin oy’una ipotek koyamaz. Kaldı ki, belediyelere ayrılan bütçeler yasalarla belirlenmiştir. Kimse “Ona vereceğim, sana vermeyeceğim” diyemez. Ankaralılar da bu tehditlere kulak asmaz. Demokratik hakkını kullanarak kendisi için en iyi olacağını düşündüğü belediye başkanını seçer. Kaldı ki, Ankara belediyesi iki dönemdir hükümet partisinin elinde. Madem hükümet partisi olunca hizmet alabiliyor da, niye Ankara’nın hiçbir sorunu çözülmüyor?.. Mesele yönetim anlayışındadır. Ankara yanlış yönetildiği için sorunlar yaşıyor."

- Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, başarılı bulunsun veya bulunmasın, uzun zamandır Ankara’da Başkanlık yapıyor. Bu uzun dönemin ve “oluşturduğu etki”nin seçim sonuçlarını etkileyeceğini düşünüyor musunuz? Nasıl? 

"Sayın Gökçek, 15 yılın yorgunluğunu taşıyor. Onun kavgacı ve uzlaşmaz tavrını da Ankaralılar artık görmek istemiyor. Ankaralılar Gökçek’in bu tavrını zaten istemiyordu, ama “Bana oy vermezseniz, Karayalçın seçilecek” diye propaganda yaparak, üç dönem üst üste belediye başkanı oldu. Bu seçimlerde benim iddialı bir şekilde seçimlere girmem, Ankaralıları da uzlaşmacı başkan adayına yöneltmiştir. Melih Gökçek’in 15 yıldır belediye başkanı olmasının benim seçilmeme olumlu etkisi olacaktır."

- Genel olarak Türkiye çapında, özel olarak da Ankara ve İstanbul’da, yolsuzluk ve  usulsüzlük iddialarının, (tersinden bakılırsa “dürüstlüğün”) seçimin ana arterlerinden, propaganda konularından biri olacağı/olduğu görülüyor. Ankara’da bu konunun sandığa nasıl yansıyacağını düşünüyorsunuz? Sonuçları ciddi biçimde etkileyeceğini düşünüyor musunuz? 

"Elbette milletimiz dürüst, çalışkan ve kendisine hizmet edecek belediye başkanlarını seçmek isteyecektir. Ben, yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları üzerine propaganda çalışmalarımı oturtmadım. Bundan sonra da bu eksen üzerine oturtmayacağım. Bir insan, görev ve makamı ne olursa olsun, dürüst olmak zorundadır. Görev süresince yaptığı yolsuzluk ve usulsüzlükler varsa, yargı gereğini yapar. Ben belediye başkanı seçildikten sonra böyle bir dosya, bilgi, belge varsa, yargıya intikal ettiririm. Ama bugünden, elimde belge olmadan, yargı kararı olmadan kimseyi karalayarak da politika yapmam.

Yolsuzluklar ve usulsüzlükler üzerine kurulan propaganda, adayların oylarını belki biraz etkiler. Ancak benim oylarımın; ortaya koyduğum vizyon, tavır ve yönetim anlayışım doğrultusunda hızla arttığını görmem, halkımızın daha çok uzlaşma ve başarıyı ödüllendirdiğini göstermektedir."

- 29 Mart’a kadar siz de şu sıralar pek popüler olan yolsuzluk ve usulsüzlük dosyaları açacak mısınız, bunlar nelerdir? Bir konuşmanızda, “dedikodular ayyuka çıktı” demiştiniz, bunlar nelerdir?

"Ben hukukçuyum. Az önce de söylediğim gibi, elimde bilgi ve belge olmadan kimseyi suçlamam. Elime böyle bir dosya gelse de yargıya intikal ettirip, sonucunu beklerim. "

-  Eğer Büyükşehir Belediye Başkanı seçilirseniz, yine yolsuzluk ve usulsüzlük bağlamında geçmişe dönük bir hesaplaşma yapacak mısınız?

"Belediye Başkanı olarak benim görevim bir yolsuzluk ve usulsüzlük var ise, bunu yargıya taşımaktır. Böyle bir durum olursa bunu yargıya taşırım. Fakat bunu kin ve intikam duygusu ile yapmam. Ankaralıların bana verdiği yetki ve kanunların bana yüklediği görev doğrultusunda bunu yerine getiririm."

-  Keçiören özelinde yaşananları (AKP bağlamında) nasıl analiz ediyorsunuz? Bunun sizin oylarınıza etkisi olacağını düşünüyor musunuz? (Bu konuda çok spekülasyon yapıldı. Detayları malumunuz.) Oyunuzu artırdığına inanıyor musunuz?

"Ankara seçmeni artık bu üsluptan bıktı. Rakiplerin birbirleri hakkında spekülasyon, karalama ve benzeri şeylere tevessül etmesini Ankaralılar artık görmek istemiyor. Rakip gördüğün herkese belden aşağı vurmak, siyasi nezakete de uymuyor. Benimle ilgili de çöplükten muhalefet üretmeye kalkıştılar…"

"Beypazarı çöplüğünde resim çektirerek, Beypazarı’na yapılan hizmetleri karalamaya çalıştılar. Halbuki ben Beypazarı  Belediye Başkanı olarak görev sürem içerisinde elimden geleni yaptım ve görev sürem bitiyor. Önemli olan orada yapılan hizmetlerin kalıcı olmasıdır. Çöplükten çıkan haberlere milletimizin itibar edeceğine inanmıyorum, ama bu haberden etkilenerek Beypazarı’na görmeden olumsuz intiba edinen olursa, bunun hesabını kim verecek! Beypazarı ile ilgili asılsız bu tür iddialar hem yerli, hem de yabancı turistleri olumsuz etkileyebilir. Bu da oradaki esnafın, halkın gelirini olumsuz etkiler. Bunu yapanlar, bu vebalin altından nasıl kalkacak, merak ediyorum. "

- Bilindiği gibi Çankaya ilçesi Başkent’in en büyük ilçelerinden birisi. Bu ilçemizde hakim eğilimin CHP yönünde olduğunu-sanırız-söyleyebiliriz. Bu yatkınlıkta bir değişim bekliyor musunuz? Geçen seçimlerde AKP’de de bir yükseliş görülmüştü, değişim görüyor musunuz? Çankaya’da MHP’nin 29 Mart performansını nasıl görüyorsunuz?

"MHP’nin oyları Ankara’nın tamamında olduğu gibi, Çankaya’da da hızla artmaktadır. Ankara’dan alacağım yüzde 51 oyun içinde Çankayalıların da büyük pay sahibi olacağı aşikar. Hedefimiz Çankaya’da da birinci parti olmaktır. Bunu gerçekleştirmek için de Çankaya Belediye Başkan Adayımız, İl ve ilçe teşkilatlarımızla gece gündüz çalışacağız. Bu hedefimize de ulaşacağız."

Yarın Mansur Yavaş'la özel röportajın ikinci kısmı: "Sürdürülebilirlik, adalet ve yaşanabilirlik..."

Bu haber 3,161 defa okundu.