En Sıcak Konular

DTP de merkeze gelmeli!

0 0 0000 00:00 tsi
DTP de merkeze gelmeli! DTP seçimlere hazırlanıyor. Dün yapılan anayasa değişikliği DTP’yi biraz zora soktu ancak bir iddiaya göre DTP otuzdan fazla bağımsız vekil ile parlamentoya girecek, daha sonra Meclis’te grubunu kuracak. Öte yandan DTP üzerinden kriz yaratma ç

DTP bağımsız adaylarla meclise giriyor. %10 barajı dolayısıyla seçimlerde barajın altında kalan ve tabanını mecliste temsil edemeyen parti bu kez bağımsız adaylar yoluyla meclise girip parlamentoda grup kurmayı planlıyor.

Ancak dün yapılan anayasa değişikliği DTP’nin işini kolaylaştırmıyor. Dün yapılan değişiklikle bağımsızların isimleri birleşik oy pusulasında, hem partilerin, hem de öteki bağımsız adayların isimleri arasında yer alacak.

Hürriyet yazarı Emin Çölaşan değişikliğin DTP’nin önünün kesilmesi için yapıldığını açık açık söylüyor. Türkiye’de %6-7’ye varan bir tabanı olan herhangi bir partinin –anayasal değişiklikle- engellenmesi elbette demokratik bir zaaf, söylemi ne olursa olsun…

Peki, DTP meclise girdiğinde nasıl bir tablo ortaya çıkacak. Çölaşan’a göre “PKK ile maddi ve manevi işbirliği içinde olan, aynı çizgiyi sürdüren ve Kürtçülük peşinde koşan DTP” meclise girerse “hele bir de aritmetik açısından kilit parti olursa, herhalde çok renkli sahneler izleyeceğiz!” Çölaşan “seçim sonrası önemli olaylara gebe” diyor.

Bu bir kriz senaryosu mu? Belki de… Ancak istikrar arayan Türkiye’nin ikinci bir “tehdit” krizi yaşaması hem demokrasisine hem de siyasal ve ekonomik istikrarına darbe vurabilir. Ancak DTP bağımsız adaylarla meclise girecek gibi görünüyor. Şimdi sonrasında ne oluru tartışalım…

Bu soruyu siyaset bilimci Tarhan Erdem’e sorduk. Erdem “Barajı kaldırmazlarsa bu şekilde gelecek. Bu çok doğal” diyor. DTP’nin meclise girmesi halinde bir kriz çıkacağını düşünmediğini belirten Erdem “DTP’nin söyleminin doğru ya da yanlış olduğunu söylemiyorum, sadece temsil haklarını kullanacaklar, bu neden kriz çıkarsın” diye soruyor.

Erdem’in sorumuza verdiği yanıt demokratik bir ülke için oldukça doğal ve olgun. Ancak AK Parti iktidarında “rejim” tartışmaları ile yankılanan meclis duvarları bu kez DTP meclise girdiğinde “bölücülük” tartışmalarını karşılayabilir. En azından Emin Çölaşan’ın kullandığı “Kürtçülük, PKK yandaşlığı” gibi sert ifadeler bundan sonra tartışmaların nereye kayacağının bir göstergesi niteliğinde. Oysa ki Türkiye’nin istikrar ve uzlaşıya ihtiyacı var.

Bu noktada hemen şunu hatırlatalım: AKP de MHP de merkeze oynuyor. İki parti de tüm kesimleri kucaklamak için söylemini ve aday listelerini yeniliyor. Ancak merkeze yönelişin sadece seçimlere dönük olmaması gerektiğini, parti politikalarının seçim sonrasında da merkez odaklı, yani geniş kitleleri kucaklayıcı olması gerektiğini belirtelim. Bu merkezin güçlenmesi ve Türkiye’nin normalleşmesi için önemli bir fırsat olacaktır.

Bu noktada AKP’ye “milli görüş söylemlerinden uzak” bir dil, MHP’ye ise “milliyetçilik söyleminde ılımlı ve kucaklayıcı” bir dil kullanma görevi düşüyor.

Bu ortamda meclise girmeye hazırlanan DTP eğer dilini sadece Güneydoğu’ya yönelik sorunlar üzerine değil, daha geniş anlamda Türkiye’ye yönelik kurarsa, yani o da merkeze doğru bir adım atarsa, bu Türkiye’nin normalleşmesi ve sorunların kalıcı çözümü için önemli bir başlangıç olacaktır. Aksi takdirde önümüzdeki seçimler tam da Çölaşan’ın söylediği gibi tatsız sonuçlar doğurabilir. MHP’nin barajı aştığı, DTP’nin bağımsız vekiller ile meclise girdiği bir ortamda iki tarafın da söylemlerini yumuşatmaması problem teşkil edebilir. Her zaman tekrarladığımız gibi: Türkiye’nin normalleşmeye ihtiyacı var. Sorunlar normalleşme sürecinde çok daha kolay çözülebilir.

www.iyibilgi.com



Bu haber 966 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,026 µs