En Sıcak Konular

Bilinçaltı reklamlarla beyniniz nasıl yıkanır?

0 0 0000 00:00 tsi
Bilinçaltı reklamlarla beyniniz nasıl yıkanır? “Beyninize yapılan saldırıların büyük kısmı artık gelişen teknoloji sayesinde bilinçaltı yapılmaktadır. Satıcılar çeşitli bilinçaltı teknikleri kullanmak üzere eğitilirler. Değişik anahtar kelimeleri kullanırlar ve satarlar.” Serdar Kuru’

Her gün birileri tarafından beyninize girilip yönlendirmeye çalışıldığınızı söylesem ve bunun günde en aşağı elli kez yapıldığını iddia etsem ne derdiniz. Bugünkü konumuz reklâmlar. Reklâm nedir? Reklâm belli başlı büyük karteller tarafından üretilen,  gerçekte ihtiyacınız olmadığı, büyük kısmı kalitesiz ürünleri, çok pahalı fiyatlarla ve sizi bankalara borçlandırarak satın almaya ikna edilmeniz için beyniniz üzerinde uygulanan psikolojik operasyon materyallerinin tamamıdır. Reklâmlar yalanın bilimselleştirilmiş halidir. Reklâmlardaki sahte dünyalarda gökyüzü her zaman mavi, tüm erkekler yakışıklı, tüm kadınlar çekici ve herkes sizi sinir edecek kadar mutludur. Televizyon kanallarındaki dizi, eğlence ve spor programlarının arasına reklâmlar konmaz tam tersine bu programlar aslında reklâmların arasına konur. Tüm medyanın yayınladığı ana program reklâmlardır ve televizyonların kurulma amacı da budur.

Reklâmlar size vücudunuzun hiçbir işine yaramayacak şekerli boyalı suyu hayatınızın anlamı, köpeğin bile yemediği içi türlü kimyasal dolu mısır gevreğini çocukları dahi yapan mucize yiyecek, konuşması dünyada en pahalı olan kazık telefon hattını iyilik perisi olarak yuttururlar. Televizyonların türlü şiddet ve kavga gürültüyle dolu olmasının sebebi insanların en kolay ikna olacağı anların aşırı duygular yaşadıkları zamanlar olduğu bilindiği içindir. Bir futbol programında koca koca adamlar birbirlerine türlü küfrü sıralarken ve sizde ister istemez tartışmaya kendinizi kaptırmışken, tam en ateşli anda girecek reklâmlar tarafından etkilenmeniz, sakin bir zamanınızdan daha kolaydır. Bu sebeple tüm programlarda en kavgacı insanlar en çok parayı kazanırlar. Çok izlenen bir programın arasına reklâm girdiğinde bundan kaçmak için öteki kanalı açtığınız zaman karşınıza gene reklâmların çıkması tesadüf değildir. Çünkü büyük firmalar kanallarla anlaşmıştır ve hangi kanala kaçarsanız kaçın karşınız da hep reklâmları bulursunuz.

Bunlar işin bilinen kısmı. Bilinmeyen yani bilinçaltı kısmı ise çok daha rezildir. Beyninize yapılan saldırıların büyük kısmı artık gelişen teknoloji sayesinde bilinçaltı yapılmaktadır.
Büyük mağazalar ve araba firmalarının satıcıları çeşitli bilinçaltı teknikleri kullanmak üzere eğitilirler. Değişik anahtar kelimeleri kullanarak size ürünü satmak tek amaçlarıdır ve paranız yoksa bu daha iyidir çünkü sizi bankalara borçlandırırlarsa çok daha fazla kazanırlar. Test sürüşü yaptığınız bir otomobilde yanınızda oturan satıcı siz tüm dikkatinizi trafiğe vermişken dönüp size “ Bu sahip olmak istediğiniz bir araç mı” diye sorarsa çok dikkatli olun çünkü bu cümle içine bilinçaltı kelime tetikleyicileri yerleştirilmiş ve özel olarak satıcılara öğretilmiş bir cümledir. Bu tip örnekleri sayısız derecede çoğaltabilirim.

Doktorunuz size belli bir marka ilacı “tavsiye” ediyorsa o doktorun ilaç şirketinden bir sürü hediye ve beleş tatiller kazandığına bahse girebilirsiniz. Bazı ilaç firmaları o kadar ileri gitmiştir ki sahte hastalıklar bile yaratmışlardır. 1998 senesinde Amerika’da tüm reklâm panoları ve gazeteler SAD yani “Social Anxiety Disorder” isimli bir hastalığa sahip olabilirsiniz, dikkatli olun türünden ilanlarla dolduruldu. Bildiğimiz utangaçlık anlamına gelen bu sahte hastalık ismi insanların kafasına iyice yerleşip, insanlar acaba bende de var mıdır diye düşünmeye başladığı anda bir ilaç firması SAD hastalığına kesin çözüm sloganıyla tanıttığı ilacı piyasaya sürdü. İlacın kapış kapış satıldığını tahmin edebilirsiniz. Düşünün bakalım son yıllarda gazetelerde ve otobüs duraklarında türlü hastalıkla sizi korkutan reklâmlar kimlerin eseridir.

Bir gün markete gittiniz ve hiç aklınızda olmamasına rağmen tonla gereksiz şey alıp çıktınız ve sonra da kendinizi suçladınız. Boşuna üzülmeyin suç sizde değil, suç marketlerde kullanılan ve sizi satın almaya ikna eden pek çok bilinçaltı tekniğinde. Mesela marketlerde çalınan müzikler özel olarak hazırlanmıştır ve hem sizin duyamayacağınız ama beyninizin hemen kapacağı bilinçaltı emirler içerirler hem de müziğin temposu sizi özel olarak satın almaya iten bir ritimde ayarlanmıştır. Market içine salınan ve sizi rahatlatarak düşünmeden alışveriş yapmaya iten kokular ve rafların özel olarak ayarlanması sonucu sizi belli ürünlere yönelten raf planlama teknikleri de işin cabasıdır.

Internet’te gezdiğiniz tarayıcınızdan alınan özel veriler haberiniz bile olmadan toplanır ve büyük firmalara satılırlar, onlar da sizin girdiğiniz sayfalara bakarak psikolojik profilinizi çıkarır ve size tamda hoşlanacağınız şeylerin reklâmlarını gönderirler. Özel olarak hazırlanmış ve haber görüntüsündeki reklâmlar da sizi her gün kandırır. Habere göre ya mucize bir ilaç bulunmuş ya da en sevdiğiniz artist yeni açılan bir restoranın müdavimi olmuştur. Haber sandıklarınızın büyük kısmı aslında reklâmdır. Spor müsabakaları ve çeşitli fuarlarda kısacası insanların toplu olarak bulundukları yerlerde yeni çıkmış bir kıyafet markasını giyen ya da yeni piyasaya sürülmüş cep telefonlarını kullanan insanların belli yerlerde yoğunlaştığını fark ederseniz bilin ki bunlar o şirketler tarafından tutulmuş ve insanları şüphelendirmeden ürün reklâmı yapan elemanlardır. Bu teknik Türkiye’de yeni yeni uygulamaya konmuştur. Bir kıyafet tipinin ya da bir cep telefonu markasının nasıl popüler edildiğini sanıyorsunuz? “Aaa bugün herkeste o telefonu gördüm” cümlesini size kurdurmak için neler yapılıyor hiç düşündünüz mü?

Kısacası artık özel hayatınız kalmamıştır. Evinizde, arabanızda, bindiğiniz otobüste ve yemek yediğiniz lokanta da bile reklâmlar sizi bulacaktır. Peki acaba insanların birer deney faresi olarak kullanılmasına karşı, temel görevi bizi korumak olan devlet ne yapıyor? Cevabı siz verin.

Serdar Kuru



Bu haber 10,872 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,158 µs