2 yıl sonra yeni seçim beklentisi...

0 0 0000 00:00 tsi

Aynı yerde aynı olayları tekrarlarsanız aynı sonucu alırsınız, peki o halde... Önceki seçimde adeta ‘BİR BÖLEN’ olarak ortaya çıkıp, oyların parçalanmasına yardım eden, MHP ve DYP-ANAP’ı baraja takarak AK Parti’nin patlamasına yardım eden GENÇ PARTİ’NİN bu seçimlerde de yine BİR BÖLEN misyonunu üstlendiği iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz ey bilinçli okur? ‘Uzan, partisinin 22 Temmuz’da en fazla yüzde 5 civarı oy alacağını biliyor, aklı karışık seçmenden alacağı bu yüzde 5 ile DP’nin sınır üzerindeki geleceğini yüksek riske sokar iken, DP’yi baraja takma halinde AK Parti’ye de 40-50 sandalye hediye edeceğinin de farkında’ diyen Ankara’da siyasi çevrelere yakın bir dost şöyle devam ediyor; ‘acaba Genç Parti’nin tepe yönetimi AKP’ye verdiği ‘oyları bölme’ gizli desteğine karşın AKP’lilerden nasıl bir teşekkür bekliyor?’

BBP-SAADET İTTİFAKI Siyasi kulislerde gezinmeye devam ediyoruz. Bir diğer yanda gözler BBP ve Saadet Partisi arasında devam eden pardon aslında tıkanan ‘ittifak’ arayışında. Takdir edersiniz ki Saadet-BBP ittifakının da AKP’nin çekirdek seçmeni üzerinde son derece etkileyici-yönlendirici olması muhtemel ve de elbette sürpriz sonuçlara neden olabilir. Saadet Partisi’nin tepesinden gelen haberlere bakılırsa BBP Başkanı Yazıcıoğlu her nedense (iddialara göre AKP ile gizli paslaşma asıl neden...) görüşmeleri tıkamış vaziyette, masaya oturmaya dahi yanaşmıyor.

Tüm bu iddiaları dün BBP Başkanı Sayın Yazıcıoğlu’na aktardım. Muhsin Bey’in değerlendirmesi şöyle oldu; ‘Saadet Partisi -gelin bizim adımız, Saadet Partisi adı altında birleşin- diyor ve bunun ötesinde iktidar olmaya yönelik hiçbir çalışma programı önerisi sunmuyor, bu takdirde-bu şartlarla görüşmelerin tıkanması doğal değil mi? Bizim bu şartlarda Saadet ile ittifakımız söz konusu olamaz.’ Evet, bu noktada da Sayın Yazıcıoğlu çok haklı, sadece bir miktar oy oranını artırma hedefiyle bir başka partinin çatısı altına kayıtsız şartsız girmeyi kabul etmek BBP için neden cazip olsun ki? Saadetlilerin ilerleyen günlerde Yazıcıoğlu’na cezbedici başka önerileri olabilir mi dersiniz? Ve... Önceki gün de Ağar ve Mumcu’dan BBP’ye ittifak teklifinde bulunulduğu belirtiliyor, bu da son derece önemli bir gelişme. Bekleyip, göreceğiz.

BU SEÇİMLER ARA YÜZDÜR Başka bir cepheye geçelim. Siyasi çevrelerde söz sahibi-etkili isimlerden her kiminle konuşsam şu son günlerde bana ortak yorumu yapıyorlar; ‘eli kulağındaki sınır ötesine operasyon ihtimaliyle 22 Temmuz da seçim olup-olmayacağına hâlâ emin değiliz ancak diyelim ki oldu bu takdirde de en fazla 2 yıl sonra yeni bir seçime hazır olmalıyız. Bu seçimler bir anlamda ‘ASIL PROGRAMIN ARA YÜZÜ OLACAKTIR’, en fazla 2 yıl sonra yeni seçime ülke hazır olmalı...’ deniliyor. Bu tezin altını doldurdukları gerekçeleri sonraki yazılarımda detaylı irdeleyeceğiz.

Evet, son derece iddialı bir öngörü değil mi? 2 yıl sonra yeniden seçim beklentisi ve 22 Temmuz seçimlerinin birkaç yıl sonra uygulamaya sokulacak olan BOP planı çerçevesindeki asıl programın ARA YÜZÜ olduğu... Peki, BOP’un Türkiye eksenli şu anda raflarda bekletilen asıl programı ne? ‘22 Temmuz bir sonraski asıl programın ARA YÜZ’dür’den kasıt ne ola ki? Haydi beyin fırtınası yapınız ve paylaşalım ey duyarlı okur.

Son olarak... Geçtiğimiz günlerde okuduğum ilginç-farklı bir haberi paylaşmak istiyorum sizinle, bakın sözde demokrasi-özgürlükler merkezi olan ABD’nin medyaya bakışı ne:

MEDYA EL-KAİDE KADAR TEHLİKELİ Democracy Now/4 Mayıs 2007 sayısından Başlıklar; ABD Askeri Elkitabı, Medyayı ‘Bir Tehdit’ olarak nitelendiriyor. ABD askeri el kitabı, askerlerin El Kaide, bilgisayar heykırları, uyuşturucu kartelleri, savaş ağaları ve milislerin yanında medyayı da bir tehdit olarak görmeleri gerektiğini resmen yayınladı... Kısacası ABD askeri el kitabına göre MEDYA ARTIK EL-KAİDE kadar ülke güvenliğini tehdit ediyor. Birinci Ordunun Enformasyon Operasyonları Komutanlığı (Army’s 1st Information Operations Command) tarafından yayınlanan talimatlara göre, ordu, aynı zamanda, blog’ların ve özel e-maillerin askerler tarafından kullanımına da yeni sınırlamalar getirdi.’ Kısacası, ABD ordusu açıkça medyanın El-Kaide kadar ülke bekası adına tehlikeli olduğu kararına varmış. Ne dediniz, duyamadım efendim?!

akşam

Bu haber 2,095 defa okundu.