En Sıcak Konular

Siyasetin cilvesi

0 0 0000 00:00 tsi


Bugün Mayıs’ın 26’sı. Eğer her şey yolunda gitseydi, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, dokuz gün önce Çankaya’da devir teslim törenini tamamlamış ve bir haftadır Gölbaşı’ndaki yeni evinde emekliliğinin ilk günlerini geçirmeye başlamış olacaktı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise kendi partisinden bir ismi uzlaşmayla cumhurbaşkanı seçtirmiş olmanın rahatlığı ile Kasım seçimine güven içinde hazırlanıyordu. Kendisi “muzaffer bir eda” ile partisini yeni seçimin mutlak favorisi olarak ikinci dönem iktidara taşımanın hesabını yapacaktı. Bu arada Sezer’in geçit vermediği kararnameleri yeni Cumhurbaşkanı’nın onayından geçirecek ve “icraatları hız kazanacaktı.”

Baykal, Ağar, Mumcu, Bahçeli, Sezer ve Uzan gibi muhalefet liderleri de ayrı ayrı kendi seçim çalışmalarına odaklanacaklardı. Ne sağda ne de solda herhangi bir birleşmenin olacağı yoktu.

Türk siyasetinin teamülleri doğrultusunda “tek başına iktidar olan bir parti bir dönem daha iktidara gelir” kuralı büyük olasılıkla işleyecekti. Yani rüzgar o yönde esecekti. (Gül’ün adaylığının açıklandığı günü hatırlayınız) Psikolojik iklim AK Parti’nin lehine şekillenecekti. Çünkü özellikle ekonomide ve AB reformlarında oldukça başarılı bir performans sergilemişlerdi. İyi bir hava yakalamışlardı.

Ama tarih farklı aktı.

Parlamento ve daha çok da AK Parti “cumhurbaşkanı seçememiş konuma” düştü.

Sezer Çankaya Köşkü’nde oturmaya devam ediyor.

Oysa iktidar kanadı kendilerini “Sezer’in Cumhurbaşkanı olmadığı bir Türkiye’ye” göre çok hazırlamışlardı.

Kaderin veya ‘siyasetin cilvesi’...

Şimdi “normal süresini bile aşan bir Sezer gerçeği ile yaşamak” zorundalar.

Dört yıldır mücadele ederken bile açıktan vuruşmazken bu yılın başından itibaren Sezer’i sert ifadelerle eleştirmeye başlamışlardı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek bile soğukkanlılığını yitirmiş ve kervana katılarak Sezer’e yüklenmişti.

Sezer’i “bütün reform çabalarımızı engelliyor” diye görüyorlardı.

En sonunda Ocak’tan itibaren Başbakan Erdoğan önemli kararnameleri bekletmeye başladı, “nasılsa Mayıs’ta cumhurbaşkanı değişiyor” düşüncesiyle...

Sosyal Güvenlik Reformu, 2B Toprak Reformu, TRT, SPK gibi önemli atamalar veya sayısı iki bini bulan vekaletle yönetilen kurumlar... Hepsi bekliyordu.

Bunları hatırlatıyorum, çünkü birkaç gündür “Başbakan Erdoğan, Sezer’e neden bu kadar sert eleştiriler yöneltiyor?” soruları gündemde.

Hükümet’in “cumhurbaşkanlığı seçimi krizi” sonrasında çare olarak gördüğü Anayasa değişiklik paketi de Sezer engeline takıldı. Sezer belli ki ikinci denemede yine geçit vermeyecek ve sonuçta 22 Temmuz’da vatandaşın önüne tek sandık gelecek. Yeni parlamento da büyük olasılıkla bu konuyu yepyeni bir bakış açısıyla ve yeni dengeler altında değerlendirecek.
 
Akşam



Bu haber 2,240 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,426 µs