En Sıcak Konular

Siyasetin yeni yüzü ‘Batmanlı ekonomist’

6 Haziran 2007 14:00 tsi
Siyasetin yeni yüzü ‘Batmanlı ekonomist’ AKP vitrinine çıkan önemli isimlerden biri de ekonomist Mehmet Şimşek. Dünyanın büyük yatırım bankalarından Merril Lynch’te çalışan Şimşek aslında kim? İşte Batman’ın bir köyünde başlayan o öykü...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen haftaki grup toplantısına AK Parti’nin yeni yüzleriyle çıktı. Dokuz kişilik iki ayrı grubun içerisinde dikkat çeken isimlerden birisi hiç şüphesiz Mehmet Şimşek’ti. Erdoğan’ın ‘Batmanlı ekonomist’ olarak tanıttığı Şimşek, dünyanın en büyük yatırım bankalarından kabul edilen Merril Lynch’in üst düzey yöneticisi idi. Şimşek’in AKP’ye transferi kulislerde hükümetin ekonomideki yeni atağı olarak değerlendirildi. Aslında onun ismini Türkiye ilk kez AKP’nin Merkez Bankası başkanlığına önermesiyle duymuştu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in vetosuyla karşılaşınca Şimşek bu göreve gelemedi. Başkanlığa önerildiğini aylarca kimse duymadı. Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül, Şimşek’in başkanlığının Köşk’ten dönüş hikâyesini anlatana kadar.

Başbakan Erdoğan’dan aldığı teklifi kabul eden Şimşek, şimdi milletvekili olmaya hazırlanıyor. Merril Lynch’e “Seçilmezsem, dönmem; ama seçilmeme kaygım yok.” diyen milletvekili adayı, “Çok severek yaptığım iyi bir işi bıraktım. Ülkeme hizmet için buradayım; çünkü Türkiye bana çok şey verdi. Fırsat eşitliği sağladı. Devletimizin imkânları ile dışarıda okudum.” diyor. Yaşadığı hayatı, “Hayal etsem bile bu kadar olacağını tahmin etmezdim.” sözüyle özetliyor.

BATMAN ARICA’DAN, ABD’DE EKONOMİSTLİĞE

AKP’nin yeni gözdesi, dokuz çocuklu Şimşek ailesinin en küçük çocuğu olarak 1967’de dünyaya gelir. O zamanlar Batman henüz il olmamış, Gercüş ilçesi de Mardin’e bağlıdır. Yolu, suyu, elektriği yoktur doğduğu Arıca köyünün. Tabii okulu da… Minik Mehmet okula gidemez. Anne babasının da okuması yazması yoktur. Evde hep Kürtçe konuşulur o yüzden. Ailenin geçim kaynağı çiftçiliktir. Yokluk içinde olsa da ailesi, çocukların çoğunu gönderir okula. Türkçeyi ağabeyinin yanında ilkokula başladıktan sonra öğrenir. Üniversiteyi Mülkiye’de okur. Herkes Mehmet’in kaymakam olacağı beklentisindedir. Ancak aklının ucundan bile geçmez siyaset.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olur olmaz bir hocasının teşvikiyle araştırma görevlisi olur. Fakat bir süre sonra bu iş onu çok fazla tatmin etmez. Yurtdışına çıkmaya karar verir. Ancak gitmek için gerekli parası yoktur. Etibank bursu ile İngiltere’de University of Exeter’de finans master’ı yapar. Türkiye’ye döndüğünde mecburi hizmet nedeniyle Etibank’ta çalışmak zorundadır. Ancak kamu sektörünün köhne yapısı onu memnun etmez. Bir gün dolmuşla işe giderken gözüne çarpan iş ilanı sayesinde yeni bir kapı açılır kendisine. Amerikan Büyükelçiliği’nde ekonomist olarak işe başlar. Etibank’tan aldığı burs parasını (yüzde 50 ceza ve yüzde 30 faizi ile birlikte) sonraki beş yılda geri öder.

Burada 4 yıl çalıştıktan sonra Wall Street’te çalışmaya karar verir. Dünyanın önde gelen yatırım bankalarından biri olan UBS’de hisse senedi analiz biriminde araştırmacı olur. 1998’de Deutche Menkul Kıymetler’den aldığı teklifle İstanbul’a döner. İki yıl burada çalışan Şimşek, 2000 yılının başında dünyanın en büyük yatırım bankalarından Merril Lynch ve CSFB’den teklif alır. Ancak o Merrill Lynch’i tercih eder. Önce Türkiye’nin de içinde olduğu
Akdeniz bölgesi ülkelerinin sorumluluğu verilir. Ardından Orta Avrupa ve Rusya’nın da ekonomik analiz sorumluluğunu alır. 2004’te makro ekonomik analiz bölümünün eş başkanlığına, bir yıl sonra da Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesi ekonomik ve stratejik araştırmalar bölüm başkanlığına getirilir. Müşteri portföyü 1,6 trilyon dolar olan Merril Lynch’den AK Parti’den gelen teklifle ayrılır.

—Siyaseti aklının ucundan geçirmemiş biri olarak nasıl karar verdiniz milletvekili adaylığına. İlk kimden geldi teklif?

AK Parti’ye katılmam bir tekliften çok karşılıklı bir diyalogun sonucu. Bir süre önce AKP’nin bazı önde gelen yetkilileri siyaseti düşünmemi önerdi. Bu karşılıklı diyalog bir şekilde Sayın Başbakan’a gitmiş olmalı ki, iki hafta önce kendileri ile bir araya geldik.

—Neler konuştunuz?

Ben kendilerine AK Parti’nin son birkaç yıldır Türkiye’de köklü bir değişim başlattığını ve bu reform sürecinin derinleştirilerek devam etmesinin gerektiğini ifade ettim. Özellikle Türk ekonomisinin son beş yıldır kesintisiz bir şekilde büyüdüğünü, bunun devamını sağlayacak mikro ve makro reformları uygulamaya koyarsak Avrupa ile farkı kapatabileceğimizi söyledim. Sayın Başbakan, çok büyük yakınlık ve ilgi gösterdiler. Türkiye’nin 2013 ve sonrası için AKP tarafından geliştirilen vizyonun gerçekleşmesinde benim gibi insanlara mutfakta ihtiyaç olduğunu ifade ettiler. O şekilde karşılıklı bir diyalog sonucunda siyasete girme kararı verdim.

—Çalıştığınız şirket nasıl karşıladı bu kararınızı?

Kendilerine, “Lütfen beni kararımdan döndürmeye çalışmayın. Çünkü bu vatana hizmet çağrısıdır.” dedim. Bu kararımı hem çalıştığım şirket, hem de arkadaş çevrem son derece olumlu karşıladı. Çünkü AK Parti’nin ne kadar ilerici olduğu dışarıda çok iyi biliniyor. AK Parti sadece Türkiye’de değil dünyadaki en özgün platformlardan birisi. Etkili bir politikayla hem millî hem de global olmayı başardı çünkü…

ÖZGÜN BİR KALKINMA MODELİ OLUŞTURMAK

Başbakan’la konuşmasndan sonra kararı netleşen Mehmet Şimşek, makam mevki talebinin olmadığını söylüyor: “Türkiye bu yol ayrımında ciddi bir çıkış yapmışken bu yukarı doğru trendin devam etmesi gerekiyor. Bu anlamda bir katkımın olabileceğini düşündüğümden AK Parti’ye katılmaya karar verdim. Aklın yolu birdir. Türkiye’nin sorunlarına çözüm ararken tekerleği yeniden icat etme çabasına girmeye gerek yok. Dünyada son dönemlerde başarıyı yakalamış İrlanda, Kore, Yeni Zelanda, Kanada, Şili gibi örnekler var. Onlardan ilham alarak, Türkiye’yi özgün bir kalkınma çabası içine sokmamız lazım. İşin en güzel tarafı AK Parti gerekli olan reformların önemli bir kısmını hayata geçirmiş durumda.”

Şimşek’e göre, Türkiye’nin tek çıkış yolu verimliliğe dayalı kalkınma modeli. Bunun en önemli hammaddesi de rekabet. Rekabetin olmadığı yerde verimlilik de yenilik de olmuyor. Rekabetin önündeki engellerin kaldırılması için devletin daha etkin bir yapıya kavuşturulması ve ekonomi içindeki payının mümkün olan en düşük seviyeye çekilmesi gerekiyor. Kayıt dışı ekonominin azaltılması, sosyal güvenlik reformunun uygulamaya konulması gerektiğini düşünüyor.

—AKP’nin ekonomi programını sizin hazırladığınız söyleniyor.

Hayır. Bunu bir ekip hazırlıyor.

—Ayrıca kulislerde sizin Ekonomi veya Hazine’den sorumlu devlet bakanı olacağınız konuşuluyor. Başbakan’la görüşmenizde AKP’de sizin için hangi konumun düşünüldüğü gündeme geldi mi?

Hayır. Sayın Başbakan’la aramızda kesinlikle böyle bir diyalog geçmedi. Ben onlara büyük bir başarı yakaladıklarını söyledim. Onlar da bunun devamını getirmemiz için gelin siz de bir katkıda bulunun dediler. Benim makamla mevkiyle işim yok. Zaten bu bir ekip işidir.

—Ekonominin Türkiye’deki ve dünyadaki dilini çok iyi biliyorsunuz. Türkiye’de öngörülmedik bir seçim ortaya çıktı. Nedir bunun maliyeti?

Bu belirsizliğin kısa bir süre sonra ortadan kalkacağını düşünürsek, son gelişmelerin ekonomiye etkisi sınırlı olur. Piyasaların son dönemde izlediği trend de yatırımcıların bu şekilde düşündüğünü gösteriyor. Türkiye’de siyaset hâlâ ekonomiyi etkileyen çok önemli bir değişken.

—Seçim sonrası yabancı sermayenin Türkiye’deki eğilimi ne olur?

Siyasi istikrar devam ederse ülkemizin orta ve uzun dönem görünümü çok pozitif. Türkiye’nin nüfus dinamikleri hızlı kalkınma için çok elverişli. Bir de ekonomide toplam faktör verimliliğini artırıcı reformları uygulamaya koyarsak, Türkiye’nin büyüme potansiyeli oldukça yüksek. Yalnız bu bütünlük içerisinde siyasi istikrar olması zaruridir. İstikrar olmazsa kalkınma olmaz. Demokrasinin olmadığı bir ortamda yenilik üretmek de zor.

Şimşek, AK Parti’nin son beş yılda ciddi bir kalkınma hamlesi gerçekleştirdiğini hatırlatarak, “27 Nisan sürecinde AK Parti dik durdu. Bu Türkiye’de demokrasinin daha da olgunlaşması açısından çok önemli. Halkımızın bizi ödüllendireceğini ve istikrar içinde kalkınmayı tercih edeceğini düşünüyoruz.” diyor. Şimşek, AK Parti’yi mevcut partiler içerisinde, ekonomik politikalar anlamında da en liberal parti olarak değerlendiriyor: “Hızla küreselleşen bir dünyada diğer partilerin istediği gibi içimize kapanırsak kaybederiz. İçi boş sloganlarla bir yere varamayız. 3. dünya liginde mücadele etmek istemiyorsak, köklü değişimi başarmalıyız.”

DERVİŞ’LE ARAMIZDA BÜYÜK FARK VAR

—Kemal Derviş benzetmesi ve Babacan’ın halefi olacağınız sözleri rahatsız ediyor mu?

Ediyor, çünkü yanlış bir benzetme. Kemal Derviş, saygı duyduğum, bu ülkeye hizmet etmeye çalışan biridir. Ancak aramızda önemli farklar var. Birincisi kendisi Türkiye’ye olağanüstü şartlarda geldi. Kriz içerisindeki bir koalisyon hükümetine bakan olarak dışarıdan katıldı. Ben ise çok başarılı olmuş bir partinin milletvekili adayıyım. İkincisi, Türkiye’nin bugünkü durumu ile o günkü şartları çok farklı. AK Parti’nin uygulamaya koyduğu reformlar sayesinde Türkiye’nin iç ve dış şoklara karşı kırılganlığı epey azaldı ve ülkemizin ekonomisi 4-5 yıl öncesiyle karşılaştırılamayacak kadar iyi. AK Parti’nin ekonomi yönetimindeki ekibi son derece başarılı. Ayrıca ben Anadolu’nun en ücra köşesinden çıkıp, uzun bir süre uluslararası finans merkezlerinde bilgi ve tecrübe edindikten sonra ülkeme hizmet için döndüm. Belki de tek benzerlik eşlerimizin Amerikalı olması. Bazı gazeteci arkadaşlar Sayın Ali Babacan’la sınıf arkadaşı olduğumuzu bile yazdı. Babacan’la tanışıklığımız 2002’ye dayanıyor. Sayın Babacan çok başarılı bir insan ve istikrar içinde kalkınmanın mimarlarından birisi. Ben buraya ekip ruhu ile çalışmaya geldim.


Aksiyon



Bu haber 8,024 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,226 µs