En Sıcak Konular

Sarko’nun Türk düşmanlığı genetik mi?

10 Haziran 2007 18:43 tsi
Sarko’nun Türk düşmanlığı genetik mi? Sarkozy’nin babasının parmağında taşıdığı “kılıç taşıyan aslan”lı yüzük ‘Türklere karşı gösterilen kahramanlığa karşılık’ verilmiş. Yani “pislikleri hortumla yıkamaya” ant içen Sarko’nun Türk düşmanlığı gene

Özellikle onu, Paris varoşlarının alev alev yandığı sırada Cezayir asıllı Fransız vatandaşlarını kastederek “Pislikleri, hortumla yıkamaya!” ant içişinden tanıyoruz. Irkçılık kokan beyanları her kesimden insanın tepkisine neden olan “Sarko” lakaplı Nicolas Sarkozy, Fransa politikasına aykırı bir kişilik.

Türkiye’nin AB’ye girmesine karşı tutumu, ırkçılık ve gazetelerde İslamiyet düşmanlığı yapıldığı sırada medyaya verdiği destek ve söylemleriyle tanıdı kamuoyu onu. En çok da, “Paris banliyösündeki gençlerin ayaklanması” olarak gündeme gelen ve Paris”i ateşe veren Müslüman gençlere karşı katı ve sert tutumunu lehine reklama çevirmesini bildi kuşkusuz.
 
Sarkozy, geleneksel Fransız siyasetçi tipine aykırı bir duruş sergiliyor. Biyografisini yazan Nicolas Domenach, Sarkozy’nin İngiliz politikasından çok etkilendiği tespitini yaparak onun Tony Blair hayranı olduğunu söylüyor. Medyayı çok iyi kullanıyor. Halkın istediği dilden konuşabiliyor. Kimseyle arasına mesafe koymuyor. Halktan uzak elit bir devlet adamı portresi yerine Fransız halkının alışık olmadığı bir düzeyde sıradan, herkese açık bir görüntü çiziyor.
 
BABASI ŞÖVALYE ARMASI SAHİBİ
 
Macar tarihçi Sandor Mosony’ye göre, 17. yüzyılın başlarında Macaristan Kralı 2’nci Ferdinand döneminde, Osmanlılara karşı savaşan ve büyük kahramanlıklar gösteren Sarkozy ailesi, asalet unvanı, şövalye arması ve küçük bir şato ile ödüllendirildi. Mosony, Sarkozy’lere ait şatonun 2’nci Dünya Savaşı’ndan sonra komünistler tarafında devletleştirilerek yıkıldığını açıkladı.
Babası Pal Sarkozy, 1928 yılında Macaristan’ın düşük aristokrat bir ailesinin oğlu olarak Budapeşte’de doğdu. Ailesi, Budapeşte’nin 92 kilometre doğusunda Szosnok yakınlarında Allatyan köyünde şatosu ve toprakları olan küçük bir kaleye ve topraklara sahipti. Dedesi Yahudi olmasına rağmen, kendisi Katoliktir. Pal Sarkozy’nin babası ve büyük babası, seçimle atanan bir memuriyet görevine başladılar. Sarkozy de Nagy-Bocsa ailesi Protestan olmasına rağmen; Katalin Toth de Csaford- Sarkozy’nin büyük annesi- Katolik aristokrat bir ailedendi.
 
GÖLDE BOĞULDU YALANI
 
Rus Kızılordusu 1944’te Macaristan’a girdiğinde, aile ülkeyi terk etti. Aile, savaştan sonra Macaristan’a döndü ancak sahip oldukları her şey yağmalanmıştı. Pal Sarkozy”nin babası hemen sonra öldü. Annesi Macar ordusuna mecburi olarak alınmasından korktuğu için, Sibirya’ya gitti. Annesinin yetkililere Balaton gölünde boğulduğunu bildirdiği oğul Pal Sarkozy, Avusturya’dan Almanya’ya kaçışı organize etti.
 
Avusturya ve Almanya’da zor günler geçirdikten sonra, Pal Sarkozy Almanya’da Fransız Ordusunun karargâhının olduğu Fransız sınırındaki Baden-Baden’e geldi ve Fransız yabancı alayına işçi alan bir görevli ile karşılaştı.
 
Beş yıl kadar çalıştı ve Fransız yabancı alay karargâhının bulunduğu Cezayir’deki Sidi Bel Abbes’e eğitim için gönderildi. 1948’de Marsilya”da sivil yaşama döndü ve ismini Fransızlaştırdı: “Paul Sarkozy de Nagy-Bocsa”.
 
Paul Sarkozy sanatsal yeteneklerini kullanarak reklamcılık sektörüne girmek için 1949 yılında Fransa’ya taşındı ve Nicolas Sarkozy’nin annesi bayan Andrée Mallah ile tanıştı ve evlendi. Eşi Paris XVII.’de oturan bir doktor kızıdır ve hukuk okumaktadır. Paul Sarkozy ve Andree Mallah daha sonra 17. bölgeye yerleştiler.
 
ANNE SELANİK YAHUDİLERİNDEN

 
O vakit bir hukuk öğrencisi olan Andree Mallah Paris’in 17. bölge burjuvalarının başlıcalarından ve büyük üne sahip olan varlıklı bir ürolojist ve SDT uzmanı Benedict Mallah’ın kızıydı.
 
Benedict Mallah köken olarak, ortaçağda Avrupa‘dan kaçan ve Osmanlı hanedanlığı tarafından sığınma hakkı tanınmış Selanik asıllı bir Seferat Yahudisidir Yahudi soy kütüklerine göre Mallah ailesi, Selanik’e Fransa’nın güneyinde bulunan Provence’den muhtemelen orta çağlarda gerçekleşmiş Yahudi tehciri sırasında gelmişti.
 
Bir kuyumcunun oğlu olan Benedict Mallah, Osmanlı döneminden sonra 1904 yılında, 14 yaşında iken, Paris’in güney dolaylarında bulunan Sceaux’un saygın bir yatılı okulu olan Lycee Lakanal’a katılmak için Selanik’ten ayrıldı. Tıp eğitimi alan Mallah, diplomasını aldıktan sonra Fransa’da kalmaya karar verdi ve Fransız vatandaşı oldu.
 
Benedict Mallah I. Dünya Savaşı sırasında Fransız ordusunda doktorluk yapmış ve Lyon’un burjuva ailelerinin birinden olan, savaş sırasında dul kalmış Adele Bouvier (1891-1956) ile tanıştı ve onunla 1917’de evlendi. Nicolas Sarkozy’nin anneannesi olan Adele Bouvier de Fransız halkının çoğunluğu gibi bir Katolikti. Dindar biri olmayan Benedict Mallah, Adele’nin ailesinin isteği nedeniyle Bouvier’le evlenirken Katolik inancını da benimsedi. Benedict Mallah ve ailesi Katolik olmasına karşın II. Dünya Savaşı sırasında tutuklanıp Almanlara teslim edilmekten kurtulmak için Correze’deki küçük bir çiftliğe sığınmak zorunda kaldı.
 
İKİNCİ ÇOCUK OLARAK DOĞDU
 
Bu evlilikten sonra Sarkozy ailesi 3 çocuk sahibi oldular. Nicolas Sarkozy, 28 Ocak 1955’te Paris’te ailesinin ikinci oğlu olarak doğdu. Basitçe Nicolas Sarkozy olarak tanınan Fransız politikacının iki erkek kardeşi daha vardır.
 
1959’da Baba Paul Sarkozy, karısını ve çocuklarını terk etti. Daha sonra iki kez evlendi ve ikinci karısından iki çocuğa daha sahip oldu: kızı Caroline ve oğlu Olivier.
 
Paul Sarkozy müşterek haneyi terk edince, Andrée çocuklarını büyütmek için yarıda kalan hukuk tahsiline yeniden başlar. Nanterre barosunda avukatlık yaptı.
 
KÖTÜ BİR ÖĞRENCİYDİ
 
Nicolas Sarkozy’nin çocukluğu Paris XVII’de, daha sonra da Neuilly-sur-Seine’de geçti. Özel Saint-Louis de Monceau Lisesinde okurken oldukça kötü bir öğrenciydi. 6’ncı sınıfı Chaptal Devlet Lisesinde okudu ve sınıfta kaldı. 1973 yılında ailesiyle Neuilly’e yerleşti.
 
Nicolas Sarkozy 1974 yılında UDR partisine (Cumhuriyetçi Demokratlar Birliği) üye oldu. Jacques Chaban-Delmas’ın seçilmesi için militanlık yaptı. 1976′da yeni kurulan RPR partisine (Cumhuriyetçiler Birliği-De Gaulle’cü) katıldı.

1980 yılında Jacques Chirac yanlısı gençlerin destek komitesi başkanlığını yaptı. Gazetecilikle avukatlık meslekleri arasında bocaladıktan sonra son anda avukatlık yetki belgesi (CAPA) alarak bir anlamda annesinin izinden gitti.
1983′te, Neuilly-sur-Seine Belediye Başkanı seçildi. Charles Pasqua fıtık ameliyatından hastanelik olunca, 1987 yılında İçişleri Bakanlığı bünyesinde kimyasal ve radyolojik risklerle mücadele konusunda görevlendirildi. Çernobil nükleer santrali faciası sırasında hükümetin iletişim danışmanıydı. 34 yaşında milletvekili, 38 yaşında Bütçe Bakanı oldu.
 
NİKAHINI KIYDIĞI KADINLA EVLENDİ
 
1984′te Neuilly Belediye Başkanı sıfatıyla Cécilia Ciganer-Albeniz ile meşhur TV animatörü Jacques Martin’in nikahlarını kıydı. Ancak kadın 1989′da kocasını Nicolas Sarkozy için terketti ve 1996′da evlendiler. 1997′de Louis isminde bir oğulları oldu.
 
1993′te Neuilly’de son derece dramatik ve medyatik bir olay yaşandı. Bir yuvada çocuk rehin alınınca Nicolas Sarkozy İçişleri Bakanı olan Charles Pasqua’ndan çocuğu rehin alan kişiyle istediği görüşme yetkisini aldı. TV ekranında herkes onu kucağında kurtarmış olduğu çocukla çıktı. O artık bir kahramandı.
 
Aynı yıl seçimlerinde sağcı partiler oyları sildi süpürdü. Nicolas Sarkozy Neuilly milletvekili seçildi. Akabinde kurulan Eduard Balladur kabinesinde Bütçe Bakanı oldu. Bu sayede siyaseti içerden öğrenmeye başladı. Medyatik bir imaja kavuştu.
 
ISLIKLANDI
 
1995′te Balladur’ün Cumhurbaşkanı adaylığına destek verdi. Fakat seçimler sonucunda Jacques Chirac seçildi. Partinin güvenini yitirdi. Alain Juppé hükümetinde kendisine bakanlık verilmedi. 15.10.1995 tarihli bir RPR parti toplantısında ıslıklandı. Bütçeyi yönetme tarzı eleştirildi. Devletin borçlarını azaltmamak ve sağlık sigortası reformunu yapmamış olmakla suçlandı.
 
1999′da kısa bir dönem RPR başkanlığı yaptı ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinde partisinin liste başı oldu. Philippe Séguin çekildi ve ağır bir hezimet yaşadılar. Charles Pasqua’nın arkasında üçüncü oldular. Bu durum karşısında partideki bütün sorumluluklarını bırakarak siyasetten çekildi. Kitap yazmaya başladı. Kitabının başlığı Libre, yani ‘Özgür’
2002′de Jacques Chirac’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesine aktif olarak katıldı. Yeniden seçilen Cumhurbaşkanı, Jean-Pierre Raffarin’i Başbakan yaptı. Nicolas Sarkozy ise İçişleri Bakanı. Yani hükümetin 2 numaralı adamı. Sert bir yönetim tarzı sergilemeye koyuldu. Onun için öncelikli sorun güvenliktir.

Eylemler ön plana çıktı, baskıcı politikalar yaygınlaşırken. ‘Söz değil, eylem gerekir şeklinde’ demeçler verdi. Gözünü budaktan esirgemeyen kararlı bir devlet adamı imajını şırınga etti.
 
2004′te, 3.Jean-Pierre Raffarin hükümetinde Devlet Bakanlığı ile Ekonomi, Maliye ve Sanayi Bakanlığını aldı. Öncelikle bütçe açıklarını kapatmak isteğini gerçekleştiremedi. Cumhurbaşkanınca engellendi. Çünkü alenen 2007′de Cumhurbaşkanı adayı olacağını açıklamıştı. Ayrıca, Alain Juppé’nin ayrılmasından sonra UMP başkanlığına göz dikmişti. Bunun üzerine, 14 Temmuz 2004 tarihli konuşmasında Jacques Chirac kendisinden o makamla bakanlık arasında tercih yapmasını istedi.

Cumhurbaşkanı ‘Kararları ben veririm, o uygular’ dedi. Birkaç ay sonra yapılan birinci UMP kongresinde Nicolas Sarkozy, oyların yüzde 85,1′ini alarak UMP Başkanı seçildi. Ertesi gün istifasını Jacques Chirac ve Jean-Pierre Raffarin’e sundu.
 
EŞİNİ BAŞDANIŞMANI ATADI

Bakanlık döneminde eşini başdanışmanlarından biri olarak atadı. Eşi daha sonra UMP Başkanlık Özel Kalem müdiresi oldu.
 
29 Mayıs 2005 tarihinde yapılan tarihi Avrupa Anayasası referandumu olumsuz sonuç verince, Jean-Pierre Raffarin hükümeti 31 Mayıs 2005 tarihinde istifa eder.
 
2007 itibariyle, Sarkozy merkez sağ partisi UMP’nin başkanı ve Yeni hükümette de İçişleri Bakanı oldu.
 
AİLEDEN GELEN ÖZELLİK
 
Sarkozy’nin annesini terk eden baba Paul Sarkozy’nin halen parmağında taşıdığı yüzükte bulunan küçük ve kılıç taşıyan aslan kazımasının ‘Türklere karşı gösterilen kahramanlığa karşılık’ 1628 yılında verilen şövalye armasını temsil ettiğini belirten Macar tarihçi, Sarkozy’nin Türk düşmanlığı, Fransız katedralleri, Haçlılar ve Şarlken’den sık sık söz etmesini, tarihten gelen aile özelliklerine bağlıyor.
 
Öte yandan, 2’nci Dünya Savaşı öncesinde Macaristan’dan Fransa’ya göç eden baba Pal Sarkozy’nin küçük yaşta kendisini ve Yunan Yahudisi olan Fransız vatandaşı annesini terketmesini affedemeyen Fransa Cumhurbaşkanı adayı Nicolas Sarkozy’nin yaşayan babası ile görüşmediği bildiriliyor.
 
Milliyetçi ve popülist bir söyleme sahip olması, ‘Sarkozy, popülist yaklaşımı ile AB’yi bütünüyle yakabilir’ denilerek ateşle oynadığı şeklindeki eleştirilere neden oldu.
 
TÜRKİYE AB’YE GİRMEMELİ ÇÜNKÜ…
 
Le Meilleur des Mondes adlı dergiye mülakat veren Sarkozy, Türkiye’nin üyeliğinin Avrupa’da yaşayan Müslümanların entegrasyonu sorununu da derinleştireceğini savundu.
 
Nikcolas sarkozy, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılımına itirazını iki temel gerekçeye dayandırdı.
 
Birincisi, üyeliğin gerçekleşmesi durumunda Avrupa kıtasındaki Müslümanların yaşadıkları toplumla bütünleştirilmesinin zorlaşacağı endişesi.
 
İkinci neden olarak ise Sarkozy, ‘Şu anda zaten bu konuda sorun yaşıyoruz. Bu da Avrupa’da İslam meselesini ortaya çıkarıyor. Bunun bir sorun olmadığını söylemek gerçeklerden kaçmaktır. Eğer 100 milyon Müslüman Türke kapıları açarsanız, bunun sonuçları ne olur?’ diye soruyor.
 
FRANSIZ USULÜ İSLAM
 
Fransa’da hatta Avrupa’nın çoğu ülkekerinde müslümanlar için olumlu konuşmaları nedeniyle ‘Müslümanların Avukatı’ olarak anılan Sarkozy, asıl amacını şu cümlelerle ifade ediyor:

“Laik yapıyı çağımıza uyarlamamız gerekiyor. Müslümanlar’a doğrudan devlet yardımı sağlanması konusunda diğer tüm dinlerin temsilcileriyle görüşeceğim. Onların onayı olduktan sonra gerekli yasal değişiklikleri yapmak istiyorum. Yabancı ülkelerin güdümündeki İslam Fransa için sorunlar yaratıyor. Ilımlı Fransız İslamı’nı canlandırmamız lazım. Bu yüzden sadece camilere maddi destekle kalmayıp, Fransa’nın kendi imamlarını yetiştirmesi gerekiyor. Ve imamların denetlenmesi şart… Ancak bu şekilde Müslüman azınlığın entegrasyonunu sağlayabiliriz.”

Nicolas Sarkozy, tartışmalı Hazreti Muhammed karikatürlerini yeniden yayınladığı için mahkemeye verilen hiciv dergisini destekledi. Mahkemeye mektup gönderen Sarkozy, kendisinin de bu dergi tarafından hicvedildiğini ve karikatürlerin basın özgürlüğü adına yayınlandığını açıkladı.

dunyabulteni.net



Bu haber 8,944 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,329 µs