En Sıcak Konular

Türkiye yeni bir yol çiziyor

3 Ekim 2013 13:37 tsi
Türkiye yeni bir yol çiziyor Demokratikleşme paketinin jeopolitik değeri nedir?

Trt Haber kanalında yayınlanan Açı programının bu haftaki bölümünde  Başbakan Erdoğan'ın pazartesi günü açıkladığı demokratikleşme paketi masaya yatırıldı. Prof. Dr. Çağrı Erhan'ın moderatörlüğünde, Prof. Dr. Sedat Laçiner, Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ve Prof. Dr. Talip Küçükcan demokratikleşme paketini değerlendirdi. Programdan satır başları şöyle:

Sedat Laçiner:

Demokratikleşme pakedine baktığımız zaman benim için ilginç olan nokta şu: Başbakan açıklama yaparken Türkiye'de sokaklar boşaldı. İnsanlar olağanüstü bir gelişme olacakmış gibi izlemişler. Türkiye bu tarz reformlara aç bir ülke. İnsanlar sadece maddi kalkınmayı önemsemiyor. Demorkatikleşme, özgürleşme en az ekonomik kalkınma kadar önemseniyor.

12 yıl öncesine kadar üniversitelerin kapısında zırhlı polisler beklerdi, başı örtülü öğrenciler okula girmesin diye. Anayasaca tanınmış en temel hakkını kullanmak isteyen, eğitim almak isteyen insanların üzerine polisleri salıyorduk. Bu insanlar açısından düşünürseniz, pakedin 16 maddesi onlar için çok önemli olmayabilir ama o baş örtüsü maddesi çok önemli olabilir. Veyahut da Süryaniler açısından düşünürseniz... Okullarını açma imkanı doğuyor, manastır arazisi veriliyor. Onlar için de pakedin bu maddesi öne çıkabilir.

Mesele sadece askeri darbe meselesi değildir. Bu durumdan çıkar sağlayan siyasi gruplar da var. İnsanların ana dilini yasaklayanlar, anadilini yasaklayanlar, Türkiye'deki eğitimi militarist bir tabana koyanlar bunlardan rahatsızlık duyuyorlar. Onları ciddiye almıyorum. Ama bu reformları yeterli görmeyenler de var. Onların dikkate alınması gerekiyor.

Çağrı Erhan:

Daha önceki reform paketlerinde Kopenhag kriterleri gibi Avrupa Birliği vurgusu vardı. Benim dikkatimi çeken şu oldu: İlk defa Avrupa Birliği Türkiye'nin önüne herhangi bir şekilde zorlayıcı bir unsur koymadan da, Türkiye kendi kendine reform yapabilecek bir noktaya gelmiş durumda.

Lozan'da bunların hepsi var. Lozan'ı uzun yıllar boyunca bir yanda kutsayanlar, en fazla ihlal edenlerdir. Hiçbir yerde Ermeni, Yahudi, Rum demiyor, Lozan'da. Gayrimüslimler diyor. Hangi haklara sahip oldukları tek tek sayılmış. Bunlar arasında vakıflara, dini kurumlara ait haklar var. Pozitik haklar. Bir tarihten sonra devlet ellerinden almış. Türkiye'de yaşayan herkesin anadilinde yayın yapma hakkı Lozan'da vardır. Sadece azınlıklara değil, herkese verilmiş. Daha sonraki yıllarda devletin uygulamalarıyla ortadan kalkmış.


Deniz Ülke Arıboğan:

Avrupa Birliği dinamiği, Türkiye'nin demokratikleşme süreçleri açısından çok önemli bir lokomotif oldu. AB mevzuusunu masadan kaldırdığı halde böyle bir demokratikleşme pakedi açması, çok önemli. Bence Türkiye'nin demokratikleşme seçeneğini tercih etmesi bile bir dış politika yönelimidir aslında. Dünya üzerinde yeni bir demokrasi paradigması inşa ediliyor. Dünyanın belli bir bölgesi, kapitalist sistemin içerisine entegre olmasına rağmen çok da demokratikleşme endişesi taşımıyor. Hatta tüm dünyada demorkatikleşmemeye yönelik bir yönelim de var. Freedom House'un bir raporunda son 7 yıldır dünya üzerindeki demokratikleşme trendinin geriye döndüğü söyleniyor. Üstelik yarı demokrasilerde artış söz konusu. Demokratikleşme dalgası içinde değiliz. Türkiye'nin böyle bir pakedi açması, nerede durduğunu gösteriyor. Bu paket Türkiye'nin konumlanışıdır. Ben istikrar ve güvenlik üzerinden değil, bu yol üzerinden gideceğim, diyor. AB'nin adını anmadan bu noktaya geliyoruz. İlginç olan Avrupa'daki bazı gazetelerden bir takım endişeler dillendiriliyor. Kamusal alanda baş örtüsünün kullanımını demokratikleşme değil, laiklikten sapma olarak görüyorlar.

Bir demokratikleşme paketi yalnızca Kürtler, Aleviler, Süryaniler ya da başörtüler için açılamaz. Demokrasi ise bütün vatandaşlara yönelik olur. Aksi halde reaksiyon doğurur. Keşke Alevileri ilgilendirecek maddeleri yetiştirebilseler ve bunun içine eklemleyebilselerdi. Onun için Alevilere özel paket olmazdı, bundan sonrakinin adı. Şimdi Alevi paketi açıklandığında kendini Alevi olarak tanımlamayanların duruşu farklılaşacak.

Burada üzerinde durduğumuz konular, T.C'nin kuruluş felsefesinde belirlenmiş bazı normları değiştiren kurallar. Ulus-devlet projesine karşıdır diye çok sert eleştiriler geliyor. Türkiye'nin ulus-devlet kimliğini, ki o kimliğin sadece tektipleşme üzerinde şekillenebileceğine inanan bir kitle var. Buna yönelik endişeler var.

Türkiye'nin dünya sathındaki imajını çok değiştirecek bir hamle. Gayrimüslimlere yönelik atılacak her adımın çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu sadece demokrasi ile ilgili değil, tarih ile barışmaktır.

Talip Küçükcan:

Ulus-devletler homojenleştirme projesidir. Avrupa zaman içerisinde bunu aşmayı başardı, kendi içindeki çoğulculuğu keşfetti ve bunu güçlendirmeye çalıştı. Bazı ülkeler hala kabul etmeyebilir. Avrupa'da bazı ülkelerde İslam din olarak kabul edilmiyor, hala. Temel hak ve özgürlükler konusunda nereden olursanız olun, bundan yararlanma hakkınız var. Demokratikleşme pakedi Türkiye'deki ulus-devletin temelindeki tek tipleştirici ideolojiyi yıktı. Van'da biliyorsunuz Akdamar kilisesi devlet tarafından restore edildi, yılda bir defalık ibadete açıldı. Ermenistan'dan her sene insanlar geliyor, yılda bir defa ayin yapılıyor. İlk ayin sırasında otellerde yer kalmadı. Vanlılar kampanya başlattılar Akdamar Kilisesi'ne gelip kalacak yer bulamayanlar için evlerini açtılar. Demek ki normal şartlarda sıradan vatandaşlar bunu yapıyor. Türkiye'de yapılan araştırmalarda kadınların yüzde 60'ı başörtülüdür. Kamuya ve özel sektöre baktığınızda başörtülü yok. Bu anomali. Bunları gündeme getirmek Türkiye'de parti kapatma nedeni olabiliyordu.



Bu haber 5,766 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,974 µs