En Sıcak Konular

Allah iyiliğini versin Necati!

20 Ağustos 2007 11:33 tsi
Allah iyiliğini versin Necati! Akşam yazarı Engin Ardıç, Vatan Gazetesi Necati Doğru'ya bir yazı yazdı. Ardıç, 'Konuşma Necati, konuştukça batıyorsun' diye seslendiği Doğru'ya, Cumhuriyet tarihiyle ilgili bakın hangi olayları hatırlattı:

Engin Ardıç'ın köşe yazısı:

Konuşma Necati, konuştukça batıyorsun...

Sen tatile gitmemiş miydin yahu, ne geldin buralara?

Ayvalık’a takılsana, seçimde madara olan herkes orada... Nihat’ın meyhanesi ağlama duvarına döndü.

Kaç gündür, “devrimciliği temsil eden güçlü cumhurbaşkanlığı makamıyla”, “halkın daha çok demokrasi ve daha çok tüketim arzusunu temsil eden güçlü başbakanlık makamı” arasındaki dengenin bozulduğunu yazıyorsun. Bu denge seksen yıl önce kurulmuş. Atatürk, ben devrimciyim, başbakan da halkın arzularını dile getirsin demiş.

Sonra da, halkın sesi Fethi Okyar’ı görevden alıvermiş.

Bugüne kadar, daha doğrusu Abdullah Gül’ün seçileceği güne kadar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün cumhurbaşkanları “güçlü laik ve devrimci” kişilermiş. Bu bir nehirmiş, bu bir nehir suyunda derin bir dip akıntısıymış.

Örneğin memleketi altı yıl kaskatı bir faşizmle, dört yıl da daha yumuşatılmış bir diktayla idare eden Milli Şef İsmet İnönü, devrimciymiş.

Fakat daha önce başbakanlığı sırasında da “daha çok demokrasi ve daha çok tüketim arzusunu” temsil ediyormuş, öyle de zıt bir nehir varmış ya... Başbakan olduğu sürece tüketimci, Çankaya’ya çıkınca birdenbire devrimci.

Çünkü tüketim devrime aykırıdır arkadaşlar! Halkın arzuları da devrime aykırıdır!

Bu Çankaya’da ne varsa, insanı devrimci ediveriyor. Örneğin darbeden yirmi dört gün önce Menderes’e “emrinizdeyim muhterem başvekilim” gibilerden bir mektup yazan ve darbe sabahı İzmir’deki yazlık evinden uykulu uykulu neredeyse pijamasıyla derdest edilip uçağa bindirilen ve Ankara’ya götürülüp cuntanın başına geçirilen Cemal Gürsel, say ki Fidel Castro mübarek!

İster misin Abdullah Gül de havaya girsin de önümüzdeki hafta Hayrünnisa Hanım’ın türbanını caart diye patiska yırtar gibi yırtıversin!

Cevdet Sunay... Haa, bak o çok devrimciydi rahmetli. O kadar devrimciydi ki, hızını alamayıp bir de Silahlı Kuvvetler Birliği kurmuştu, iç hizmet talimatnamesinde ara ki bulasın...

Ama hiçkimse devrimcilikte Fahri Korutürk’ün eline su dökemez.

Çünkü eşi çok güzel resim yapardı. İslam’da suret tasviri yasaktır, bu bakımdan.

Bu Çankaya’nın havasında suyunda ne varsa, insanı fırçaya ve yağlıboyaya yöneltiyor galiba... Kenan Evren bile Picasso’nun tablolarına bakıp bakıp “bu da bir şey mi, bunu ben de yaparım” demişti.

Zorunlu din dersi koyan ve İmam-Hatip okullarını, yani meslek liselerini diğer liselerle bir tutan adam, klasik bir Ataürk devrimcisiydi vallahi.

(Laf aramızda, Atatürk ilkeleri arasında “askerin politikaya karışması” var mıydı yahu? Ben tersini hatırlıyorum da...)

İster misin Abdullah Gül de keçi sakal bırakıp ya da kafayı kazıtıp... Fakat o herhalde figüratif değil soyut takılır, Jackson Pollock tarzı... Hem suret yok, hem de Amerikan etkisi var, yeni dünya resim düzeni...

Nehrin dip akıntısı doğrultusunda Celal Bayar devrimciydi de, devrimci adamı neden devirdiniz yahu? İnönü’yü dört yıl daha tüketimci başbakan yapmak için mi?

Fakat en tüketimci ve de tüketici başbakanlarımız da Suat Hayri Ürgüplü, Nihat Erim, Ferit Melen, Naim Talu, Sadi Irmak ve de Bülend Ulusu olmuşlardır ha... Hepsini de halk seçmişti.

Refik Saydam, Hasan Saka, Recep Peker, Şükrü Saracoğlu, Şemsettin Günaltay da senin tanımınla “halkın demokrasi arzusunu temsil ederlermiş” ama ben bilemem, yaşım tutmaz.

Vallahi haklısın, Demirel başbakanlığı süresince nasıl demokrat ve tüketimciydi de cumhurbaşkanı olur olmaz nasıl zırt diye yüz seksen derece dönmüştü...

Fakat Turgut Özal neciydi yahu, hem tüketimci hem demokrat ama hem de cumhurbaşkanı olmuştu... Tüketimciliğe ihanet mi etmişti?

Necati, sen de halka sorsana: Sayın müşterilerim, şu derin dip akıntılı devrim nehrinde kürek çekmeyi bırakayım mı, yoksa bırakacakmış ayağına yatıp enayilik etmeyeyim, kayıkçılığı sürdüreyim mi?

Şimdi moda o da, o bakımdan vay vay vay.

Akşam



Bu haber 748 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,338 µs