'Süper dijital devlet'ler geliyor!

17 Nisan 2014 11:40 tsi
Ankara sanal mücadelesinde yalnız değil...

Almanya'daki "Bild" ve "Die Welt" gazetelerinin de aralarında bulunduğu en büyük gazete ve dergi yayın kuruluşu Axel Springer'in Yönetim Kurulu Başkanı Mathias Döpfner, Google'ın İcra Heyeti Başkanı Eric E. Schmidt'e gönderdiği mektupta  Google'ı "süper devlet" olmakla suçladı. Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde misafir köşe yazarı olarak yer alan Döpfner'in Google'a yönelttiği suçlamalar kısaca şunlar:

- İnternette yapılan aramaları tahakkümü altına alması

- Sürücüsüz araçlar, internet bağlantısı sağlayan insansız hava araçları vs gibi teknolojilere yatırım yapması.

"Google sadece arabalarımızla nereye gittiğimizi değil, o arabada ne yaptığımızı da biliyor. Büyük biraderi unutun, Google daha iyi!"

- Ulusal sınırların ötesinde, "offshore" ofislere taşınarak, demokrasilerdeki hesap verme sorumluluğundan kaçmak.

"Antitröst ve veri mahremiyeti denetimleri olmadan Google hukuki bir boşlukta mı çalışmayı planlıyor? Google bütün ciddiyetiyle vatandaşlarının doğal olarak sadece iyilik yapacağı ve "kötü olmayacağı" dijital bir süper devlet mi kurmayı planlıyor?" (Döpfner burada Google'ın sloganı olan "Kötü olma" lafına gönderme yapıyor)

(Google'ın hukuki boşlukta çalışma özlemi, iyibilgi tarafından daha önce ifşa edilmişti.)

Döpfner'in Google'ı Calut'a, İsrail ile özel ilişkileri olan Axel-Springer'ı da Hz. Davud'a benzettiğini de buraya not düşelim.

Peki zamanında Türkiye'de Doğan Holding'le ortak olan ve Almanya'nın en büyük medya şirketinin başındaki isim neden Google'a böylesine sert bir mektup yazma ihtiyacı hissetti? Çünkü Google , Avrupa menşeili bir çok medya kuruluşunun içeriğinden faydalanarak karşılıksız kar edebiliyor.

"Arama motoru piyasasında ezici sayılacak pazar payına sahip olması nedeniyle akla gelen ilk isim olan Google, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin 'gazetecilikte telif hakkı' için hazırladığı yeni düzenlemeden en çok etkilenecek şirket olarak öne çıkıyor. İnternet üzerinden ücretsiz haber içeriği sağlaması nedeniyle, dünya genelindeki gazetelerin reklam gelirlerinin 2007 yılından bu yana yüzde 41 oranında gerileyerek 2011 yılında 76 milyar dolara kadar inmesine neden olan internet arama motorları, Avrupa tarafından yasal yollarla cezalandırılmaya başlandı. Başta Avrupa hükümetleri ve medya kuruluşları olmak üzere, habercilik konusunda büyük bir kesimi karşısına alan Google, içine düştüğü zor durumdan kurtulmak için Avrupalı hükümetlerle masaya oturmaya başladı. Önceki gün Fransa hükümeti ile medya şirketlerine 60 milyon euroluk ödeme yapma konusunda anlaşmaya varan Google ... gibi dev internet kuruluşlarının, haber kaynaklarına lisans ücreti ödemesi yönünde bir yasa taslağı hazırlayan Almanya, Fransa'nın ardından benzer bir anlaşmayı uygulamaya en yakın ülke olarak görünüyor. Yasa tasarısını bu ay görüşecek olan ve ilkbahar aylarında uygulamaya geçmeye hazırlanan Almanya'nın bu çabasına, "haber alma özgürlüğüne ağır darbe vurur" uyarısı" ile karşılık vermişti.

Uzun lafın kısası, bir taraftan Avrupa'daki ulusal devletler, şirketler ve Avrupa Birliği Google'ı vergi, veri mahremiyeti ve tekel konusunda fena halde sıkıştırıyor.

Görünen o ki Ankara'nın twitter'dan talep ettiği vergi verme ve Türk yasalarına bağlı olma koşulları sadece buraya özgü değil. Ankara'nın twitter ile mücadelesinde Fransa ve Almanya gibi ülkeleri örnek göstermesi de boşuna değil. Sorun, "offshore" çalışan teknoloji şirketlerinin sanal hükümranlığı ile hangi yöntemlerle başa çıkılacağında. Ankara'nın yaptığı gibi erişimi engellemek uzun vadede Türkiye'nin ne kadar lehine olur, bilinmez. Ancak şu bir gerçek: devletlerin, şirketlerle "egemenlik" konusunda karşı karşıya gelmesi yöneticilerin keyfiyetinden değil, devlet olarak kalabilmenin gerekliliğinden!

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 4,071 defa okundu.