Cumhurbaşkanı Gül'ün bugün yaptığı açıklamalar gündeme bomba gibi düştü. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Köşk adaylığı tartışmalarıyla ilgili en net açıklamayı yaptı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Ben devletin bütün kademelerinde devletimize hizmet ettim ve büyük bir şerefle bu görevleri yerine getirdim, bundan büyük bir gurur da söz konusu olamaz. Bugünkü şartlar çerçevesinde benim gelecekle ilgili bir siyaset planımın olmadığını burada paylaşmak isterim" dedi.
Bu sözler üzerine gözler Cumhurbaşkanlığı seçim senaryolarına döndü. Abdullah Gül bu sözlerle neyi kast etti?
Köşkün nabzını en iyi tutan gazetecilerden Fox TV Ankara Temsilcisi Sedat Bozkurt, Abdullah Gül'ün sözlerini İnternethaber'e yorumladı:
O ZAMANLARDA CEMAAT MEDYASI GÜL'ÜN ADAYLIĞINI İSTEMİYORDU
İlk önce Abdullah Gülün cumhurbaşkanı aday olma sürecinden konuyu incelemeye başlayalım. Ünlü garabet 367 oy tartışması sonrasında 27 Nisan e-muhtırası ve erken seçimler ve bu seçimlerin merkezine oturan Gülün Cumhurbaşkanı seçilmesinin siyaset dışı etkenlerle engellenmesi. Buradaki öznemiz Gül. Seçimlerde Ak Partinin yakaladığı başarı ve ardından belli olmasına karşın tekrar yaşanan Cumhurbaşkanı kim olacak tartışması. Başbakan Erdoğanın adı bir kez daha adaylık için gündeme geldi, siyasal iklimin uygun olmadığına karar verildi ve başı açık bir başkan adayı arayışına girildi. Gül bir anda taca atıldı. (aslında Bülent Arınçın TBMM Başkanı seçilmesi sürecinde de benzer bir tartışma hayli sıcak bir biçimde yaşanmıştı. Arınç bu tartışmayı Başbakan Erdoğana rağmen aşarak aday olmuştu) Devreye Arınç girdi, şaka gibi devletin zirvesinde 3 eşi türbanlı olmasın dendi, kendi koltuğunu bıraktı, Gül aday oldu, Köksal Toptan Meclis başkanı. Bu süreçte cemaat medyası da, Ak Partiyi o dönem destekleyen medya da, birkaç keskin istisna dışında Başbakan Erdoğana destek olmak için Gülün aday olmaması gerektiğine ilişkin yayınlar ve yorumlar yaptı.
YENİ ANAYASA RAFA KALKTI
"Gül Cumhurbaşkanı oldu, bu kez kendisinden bağımsız olarak biraz da yüzde 49luk genel seçim oyu, yüzde 58lik referandum oyu dikkate alınarak başkanlık tartışmaları yaşandı. Bu tartışmalar nedeniyle yeni anayasa da rafa kalktı. Başkanlık tartışması, yarı başkanlık, partili cumhurbaşkanı tartışmalarının hiçbirisinde Gül yoktu, Arınç da yoktu."
CHP BAŞVURDU 2'İNCİ KEZ SEÇİLME HAKKI ELDE ETTİ
Daha sonra Cumhurbaşkanını halkın seçeceği düzenleme yapıldı. Cumhurbaşkanı olan Gülün bir daha seçilemeyeceği yasa ile belirlendi. Anayasanın yeni haline göre Cumhurbaşkanları 2 kez seçilirken Gül bunun dışında tutulmuştu. CHP Anayasa Mahkemesine gitti ve mahkeme Güle 2. Kez seçilme hakkını Ak Partiye rağmen, CHPnin başvurusu üzerine verdi. (burada CHPnin mahkemeye başvurması da kolay olmadı. Gürsel Tekinin çabasıyla gerçekleşti)
GELECEĞE DÖNÜK PLANLARDAN ÇIKARILINCA İTİRAZ GELDİ
"Sonuçta, bu süreçlerde hayli kırılan Gül, bütün bunların ardından iradesinin bir kenara bırakılarak birileri tarafından boş bulunan kadrolara talip bir siyasi aktör olarak üzerinden yorumlar yapılmasına artık yüksek sesle itiraz ediyor, geleceğe dönük siyasi planlarım yok da aynen budur. Cumhurbaşkanı olarak kendisine siyasi bir gelecek de, içinde bulunduğu tarafsızlık konumu nedeniyle zaten çok mümkün değil. Ama kesin bir hüküm gibi Başbakan Erdoğanın Cumhurbaşkanı olacağı, Gülü de isterse Başbakan yapacağı yüksek sesle dillendirilince, ardından AK Parti içinde yapılan anketlerle Gül, geleceğe dönük planlardan tamamen çıkarılmaya başlanınca bu itiraz geldi."
GÜL BİR DÖNEM DAHA CUMHURBAŞKANI OLMAK İSTİYOR
"Bu noktada Gül kendisine rağmen, kendisi ile ilgili yapılan değerlendirmelere itiraz ediyor. Gül bir dönem daha cumhurbaşkanı olmak istiyor. Çünkü Türkiyenin içinde bulunduğu gerginliği ve sıkıntıyı biliyor. Bunu görüyor. Ama Başbakan Erdoğana rağmen cumhurbaşkanı adayı olmak istemiyor. Eğer Erdoğan ben aday olacağım derse bunu saygıyla karşılayarak, hiçbir talebi olmaksızın evine gideceğini belirtiyor. Bence de sorun burada başlıyor. Çünkü Gülün bütün bu olanlara karşı tepki göstererek, bu kadar deneyimini bırakıp evine gidiyor olması AK Parti açısında tehlike çanlarının çalıyor olması demektir. Çünkü, Erdoğan Köşke çıktıktan sonra onun bıraktığı yükü, düşük profilli hiçbir başbakan taşıyamayacağı gibi bu yükü de hafifletemez, ağırlaştırır. Diğer yandan da Gülü bulunduğu köşede bir tehdit olarak belki, büyütür."
AK PARTİ'NİN GÜL'E İHTİYACI ORTAYA ÇIKIYOR
"Tam da burada Gülün AK Partiye değil, AK Partinin Güle ihtiyacı ortaya çıkıyor. Derleyip toparlayacak, işleri yoluna koyacak, dışarıda itibarı tesis edecek, ekonomi yönetimini sağ salim güvenli limanda tutacak bir isim olarak Gülün kapısını ilk çalacak olanlar da AK Partililer olacak. Gül bu itiraz içeren çıkışlarını aday isim kesinleşene kadar sürdürecektir. Tabii burada bir husus daha önemli Gülün bu politik denklemden kırılarak ayrılması Başbakanın Köşke çıkışını da hayli zorlaştıracaktır. Erdoğan karşıtı oluşan keskin blokun adayının da işini kolaylaştıracaktır. Gül şimdi bu denklemi hatırlatıyor
"
internet haber
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle