İşte gerçek diktatörlük!

22 Mayıs 2014 11:06 tsi
Kendi rızamızla teslim oluyoruz...

2010 yılında başlatılan Google Fiber projesi adını uygulama kapsamında kullanılan fiber-optik kablolardan alıyor. Google'ın internet servis sağlayıcı rolüne büründüğü bu proje ABD'nin gündeminde önemli bir yer tutmaya başladı. Bunun başlıca nedeni, internet hizmeti veren şirketlerin, ki başında COMCAST adlı şirket geliyor, kullanıcılara fatura ettikleri pahalı tarifeler. Avrupa ve Asya'ya kıyasla maruz kaldıkları düşük hızlı, yüksek ücretli internet hizmetleri Amerikalı kullanıcılar için gündelik yaşamlarında önemli bir sorun teşkil ediyor. Google piyasadaki bu açığı görüp, milyarlarca dolarlık yatırımlarla kendi internet alt yapısını geliştiriyor. Geldiği her şehirde adeta bir "kurtarıcı" gibi karşılanıyor. Bu hizmete sahip olan "şanslı" Amerikalılar, mevcut geniş bant hizmetlerine kıyasla hiçbir kısıtlama olmadan 100 kata kadar daha hızlı surf yapılabiliyor.

Ancak ciddi bir sıkıntı var: Sanal dünyanın hemen hemen her sektörüne el atan Google'ın "hegemonyası"!

- Cep telefonu piyasasında Android işletim sistemi ile yüzde 44'lük devasa paya sahip.

- Arama motoru başta olmak üzere, Youtube, Gmail, Google Docs, StreetView ve Maps gibi bedava hizmetleriyle internet veri akışının yarısından fazlası kendi üzerinde gerçekleşiyor, buradan inanılmaz miktarlarda kullanıcı verisi toplayabiliyor. (Bu veriler sadece reklam hizmeti için değil, NSA gibi istihbarat kurumlarına da gidiyor.)

- Aynı zamanda toplu veri analizleri için kendi "bulut" sistemine yüklenen verilere sahip ki bunun içinde sadece özel sektör değil, kamu kuruluşları da bulunuyor. 

Şirket, Fiber hizmeti ile birlikte neredeyse bütün internet trafik akışını kontrol eder hale gelecek. İşin esas acı yanı ise, kullanıcıların bu Orwell tipi distopyayı apaçık görmelerine rağmen hala o hizmetler için rıza göstermesi! Google Fiber için görüş belirten bir kullanıcının yorumu işin vahametini göstermeye yetiyor:

"Bana 20 sene önce, tek bir şirketin sadece telefon/kişisel bilgi işlem piyasasını, internet aramalarını, e-posta, ofis yazılımları ve online video akışlarının çoğunluğunu kontrol etmeyeceğini, aynı zamanda söz konusu şirketin internet servis sağlayıcımız olması için kendisine yalvaracağımızı söyleseler, bana bunu anlatana paranoyak deli derdim. Bunu dedikten sonra, şunu da açıkça belirteyim: Google Fiber hizmeti buraya gelse, ciddi ciddi almayı düşünürüm"

İnsanlar sanal alemde daha çok "hız" ve "özgürlük" uğruna kendi mahremiyetlerinden gönüllü şekilde vazgeçebiliyorlar! George Orwell'in distopyası gözümüzün önünde, kendi rızamızla gerçekleşiyor. Ama keşke bu iş bununla sınırla kalabilse. O "hız" düşkünlüğü için kendi vücudumuzdan vazgeçeceğimiz günler de çok yakın. İşte esas tehlike bu!

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 6,108 defa okundu.