En Sıcak Konular

''Anayasa ihlali yapıyorlar''

20 Ağustos 2014 18:25 tsi
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, "Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Başbakanlık, görevlerinin gereklerini yerine getirmek durumundalar. Ortaklaşa hareket ederek Anayasa ihlali yapmaktalar ve suç işlemektedirler" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ,Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
 
Koç, toplantı devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
 
CHP'de olağanüstü kurultayın, 5-6 Eylül tarihlerinde yapılacağını anımsatan Koç, MYK'da kurultay hazırlıklarının ve iç siyasetin değerlendirildiğini söyledi.
 
Türkiye'de Resmi Gazete'nin ilk defa "lokavt ilan ettiğini" öne süren Koç, yasal zorunluluk nedeniyle yayımlanması gereken YSK kararlarının bizzat Başbakanlık talimatıyla gizlenir, yayımlatılmaz hale getirildiğini iddia etti. 
 
YSK'nın geçen cuma cumhurbaşkanı seçimleri ile ilgili resmi kararını açıkladığını ve ilgili kararı Resmi Gazete'ye yayımlanmak üzere sunduğunu hatırlatan Koç, şöyle devam etti:
 
"Beş gündür Resmi Gazete susmuş, susturulmuş durumda. Onun için lokavt dedim. Anayasamıza göre, tüm kurum ve kuruluşlar, kişiler, YSK'nın kararlarına uymak zorundalar. Başbakanlık ve Resmi Gazete, maalesef bu işin üstüne yatar pozisyona geldi. Anayasa gereğine ilişkin emri yerine getirmiyor. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürü Sayın Mustafa Özyar, nedense izne çıkıyor, bu süre içerisinde veya izne çıkma talimatı alıyor. Yerine vekalet eden kişi görevini aynı şekilde yapmıyor. Sonuç; Türkiye Cuma akşamından itibaren buharlaşmış ülke konumundadır. Tüm kurumları da siyaseten tarif edilemeyen bir ülke konumuna düşmüştür. Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Başbakanlık, görevlerinin gereklerini yerine getirmek durumundalar. Ortaklaşa hareket ederek Anayasa ihlali yapmaktalar ve suç işlemektedirler."
 
"Cumhurbaşkanlığı makamı, Başbakanlığa atama yapmalı"
 
Cumhurbaşkanlığı makamının, Başbakanlığa atama yapması gerektiğini savunan Koç, "Cumhurbaşkanı Anayasa'da görülen yetkilerini alenen çiğniyor, hukuk deyimiyle Anayasa'yı ihlal suçu işliyor. TBMM Başkanı Sayın Çiçek de bu Anayasayı ihlal suçuna ortaklık etmektedir. Çiçek, cumhurbaşkanı seçilen Başbakan'ın Meclis üyeliğinin bittiğini ilan etmek zorundaydı. Başbakanlık ise YSK kararını yayımlattırmamaktadır, suça ortaklık etmektedir" diye konuştu.
 
Koç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının da seçilen cumhurbaşkanının, YSK'nın kararı ilan etmesinin ardından siyasi parti üyeliğinin bittiğinin ilan etmesi gerektiğini ancak bunu yapmadığını kaydetti.
 
"Bireysel başvuru yolu açılmış durumdadır"
 
Erdoğan'ın AK Parti Kongresi'ne katılamayacağının açık olduğunu savunan Koç, bu konuyla ilgili çeşitli başvuruları olduğunu da hatırlattı.
 
Koç, şunları söyledi:
 
"Devlet tüm kurumlarıyla, tek kişinin siyasi çıkarları üzerine buharlaştırılmış durumda, hukuk işletilmiyor, Anayasa devlet kurumları eliyle ihlal ediliyor. Tek bir kişi, tüm Anayasa ve hukuk sistemini çiğniyor. Bütün bunları topladığınızda, 17-25 Aralık süreçleriyle beraber, şimdi yaşatılan bu süreç eninde sonunda, sorumlularını yargı mutkala taşıyacaktır. Neler vardı? Hırsızlık, yolsuzluk, kalpazanlık...Savcılık fezlekesindeki hukuki deyimleri söylüyorum. Şimdi Anayasa'yı da ihlal etmek suçu da eklenmiş vaziyettir. Bunun bedelinin, bir hukuk devletinde eninde sonunda çok ağır bir şekilde ödetileceği açıktır. Türkiye'nin anayasal kurumları 15 Ağustos tarihi itibarıyla, seçilmiş cumhurbaşkanı konumunda olan Recep Tayyip Erdoğan'ın kişisel ve siyasi çıkarları doğrultusunda hareket eder noktadadırlar. Anayasal kurullar, büyük ölçüde işlevlerini kaybetmişlerdir. Artık Türkiye'de hak arama özgürlüğü, adil yargılanma konusunun gerçekleşmesi noktasında etkili başvuru yolları ortadan kalkmış durumdadır. Bu konuda toplumun hukuki alanda taleplerini karşılama noktasında Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yoluyla talepte bulunma aşamasına gelinmiştir. Bununla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Bireysel başvuru yolu açılmış durumdadır."
 
Alman istihbaratının Türkiye'yi dinlediği iddiası
 
Koç, Alman istihbarat örgütünün, Türkiye'yi dinlediği yolundaki iddiaları Alman medyasından öğrendiğini dile getirdi.
 
Türkiye'de böyle bir haber yapma tablosunun olmadığını iddia eden Koç, şunları kaydetti:
 
"Dışişleri Bakanı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan neden bu konuda konuşmuyorlar? Neden konuşmuyorsunuz kardeşim? Sen değil miydin, Mısır için ortalığı ayağa kaldıran? Sen değil miydin, Suriye'nin, Irak'ın içişlerine karışan? Dışişleri Bakanlığındaki dinleme kayıtları ortaya çıktığında ortalığı bir birine katan. Niye sesin çıkmıyor? Hadi IŞİD'in rehinesi durumundasın, bütün yaptıklarınız ettikleriniz uluslararası istihbaratın bilgisi dahilinde. O zaman siz sadece IŞİD'in rehinesi değilsiniz, siz uluslararası rehinesiniz. Şu kadroya bakar mısınız? Sus puslar. Alman istihbaratı da paralelcilerin eline mi geçti? Neler karıştırdınız, hangi pisliklere bulaştınız? Hangi bilgilerin şantajı altındasınız? Sadece siz değil, Türkiye'yi de o şantajın içine soktunuz. Nasıl rehin düştün sen? Seni hangi bilgiler, uluslararası rehine noktasına taşıdı? Acı olan devletin bu kademesinde tüm yaşananlar, uluslararası örgütlerin takibinde ve ne yazık ki arşivinde."
 
Cumhurbaşkanı Gül'ün açıklamaları
 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, dünkü açıklamalarına değinen Koç, "Türkiye'nin esas gündem maddesine gelmek istiyorum. CHP kurultayını yapar, aday olur, adaylar olur, tüzük ortadadır, en iyi şekilde biz o işi yaparız ondan sonra da hep beraber kucaklaşarak yolumuza devam ederiz. Ana sorun, CHP'nin kurultayını fırsat bilerek örtülmeye çalışılan sorun, AKP'nin iç çatışmalarıdır" diye konuştu.
 
Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"CHP'deki bit deve oluyor, ama belli odaklar AKP içindeki bu fokurdanmayı görmemezlikten gelemezler. AKP içinde parti içi savaş kapıya dayanmıştır. Silahlar çekilmiştir, saflar netleşmiştir. Sayın Gül, oyun dışı bırakılmış, İstanbul'a hicreti zorunlu kılınmıştır. Sayın Gül başka bir deyişle kendi elleriyle partiye kazandırdığı Davutoğlu Ahmet'in stratejik derinliğinin dehlizine atılmış durumdadır. Bu durumu içine sindiremediği açık. İlk manevrasını dün yapıyor. Sitemkar bir ifadeyle yeni Başbakanı deşifre ediyor. 'Bizim cenahtan epey de saygısızlık gördüm doğrusu. Hepsini takip ettim.' Bu sözleriyle Sayın Gül, kendisine bu saygısızlığı yapanlarla hesaplaşacağı günü dört gözle beklediğini bir şekilde ortaya koymuştur. Kardeşlik, mardeşlik böyle bir hukukun yakın dönemde de olmayacağını kanıtlamıştır."
 
"Yeni parti arayışında olacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok"
 
Gül'ün "İstanbul'a yerleşip, boğazdan geçen gemileri seyredereceğine" inanmadığını belirten Koç, "Kurduğu partinin artık elinden kayıp gittiğini gören Sayın Gül, ya bu duruma dur diyecek. Parti içi muhalefete soyunarak kendi elleriyle partiye kazandırdığı, Davutoğlu'na rakip olacak ya da yeni dönemde yeni bir partinin arayışı içinde olacağını söylemek için kahin olmaya gerek yoktur. Kıdemlilerle, yeni yetmelerin bir iç siyasi mücadelesine AKP'de tanık olacağız" görüşünü savundu.
 
"Kim tarif ediliyor burada?"
 
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin, "Irak ve Suriye'de faaliyet gösteren başta IŞİD ve Nusra Cephesi olmak üzere, El Kaide uzantılı örgütlere maddi destek veren ve vatandaşlarının bu örgütlere üye olmasına göz yuman ülkelere ekonomik yaptırımlar uygulama" kararı aldığını hatırlatan Koç, Konseyin ayrıca, söz konusu örgütlere mensup teröristlerin, üye devletlerin topraklarından, çatışma bölgelerine geçmelerinin engellenmesi için çağrıda bulunduğunu belirtti.
 
"Kim tarif ediliyor burada? Bir enlem, boylam vermemişler dünya haritasında, Türkiye'yi tarif etmek için" diyen Koç, IŞİD ve benzeri örgütlerin, Türkiye'yi çatıştıkları bölgelere geçiş yapmak için kullandıklarının, Türkiye'den militan ve silah başta olmak üzere her türlü desteği temin ettiklerinin sır olmadığını savundu.
 
BM'nin söz konusu kararının, AK Parti Hükümeti için doğrudan bir uyarı niteliği taşıdığını ileri süren Koç, "Bu işin temel sorumlularından, kapalı zarf ihalesi usulüyle başbakanlığa getirilecek olan Sayın Davutoğlu, Türkiye'yi bu noktada yaptığı icraatlarla, daha da şüpheli, takip edilmesi gereken bir ülke konumuna, maalesef uluslararası mercekten değerlendirilir hale getirecektir" dedi.
 
"Lice olayı bir devlet oyunu"
 
Lice'de, heykel yıkılması sonucu yaşanan olaylara değinen Koç, "Bugün Hakkari'de ve değişik yerlerde saldırıya uğrayan Atatürk heykelleri var. Akıllı bir devlet, sorunu bu şekilde yönetir mi? O heykel oraya nasıl geldi? Nasıl getirildi? Dikilirken senin haberin, istihbaratın yok muydu? Müsaaden, rızan var mıydı?" diye konuştu. Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Bir yandan İmralı ile görüşelim, bir yandan Kandil ile devlet olarak doğrudan temas edelim söylemlerinin arkasında, böyle oldubitti senaryolar yaparak, yani bir yandan dikilmesine müsaade edip, bir yandan gösteriyle yıkarak... 'Bak ben gerektiğinde içeride şunu da tutuyorum' mesajı kitlelere verilerek, hangi senaryoyu çeviriyorsunuz siz? Yazık değil mi orada ölen gence, yazık değil mi orada şehit olan askere? Akıllı bir devlet hala bu kışkırtma politikalarını, bu küçük senaryoları, bu kadar hassas bir konuda uygulayabilir mi, uygulatabilir mi?
 
Sayın Demirtaş'a da seslenmek istiyorum: Bu tür provokasyonlar hiç kimseye fayda getirmez. Hep beraber bu topraklarda yaşayacağız. Hep beraber, kardeşçe, demokratik bir ülkenin tüm alt yapısını hep beraber dün nasıl kurduysak, bugün de çağın demokrasi anlayışında hep beraber yapacağız. Onun için herkesi sağduyuya, izan sahibi olmaya davet ediyorum. Buram buram provokasyon kokan, bir devlet oyunu olduğu çok açık ortada olan bu heykel olayının sorumlularının, oraya dikilmesine müsaade edip, daha sonra tepkileri kabartarak kaldırma yoluna giderken yaşanabilecek olayları başka bir siyaset malzemesi olarak kullanacaklarının, dikkatle izlenmesini söylüyorum."
 
"Kimseye zorlama yapmıyoruz"
 
"Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu'na 'diktatör' ifadesi kullandı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Kurultay hazırlıklarına ilişkin son bilgiler nedir?" sorusuna Koç, şu yanıtı verdi:
 
"Kurultayla ilgili tarih ve yapılacağı yer bellidir. Spor salonlarının karışıklığından öte zorunluluktan doğan bir yer seçimi oldu. Hiç kimsenin seyirci engellemek, katılımı azaltmak gibi tedbiri yok. İsteyen gelsin, buyursun. Ana giriş, izleyici girişi olacak. Her türlü fuayesiyle, alanıyla, bütün modern imkanıyla çok açık, demokratik bir süreç CHP tarafından işletilecek. CHP'de adaylık için iddia ortaya koyan arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Herkes söylediğinin siyasi sorumluğunu taşır."
 
"Kılıçdaroğlu'nun, 'kurultayda tasfiye olmayacak' şeklinde açıklaması oldu. Bu MYK'da görüşüldü mü? Bir de 'yemin törenine katılmayacağına' yönelik ifadesi var. Bu konuda detay verir misiniz?" sorusu üzerine Koç, "Sayın Genel Başkanımız yemin törenine katılmayacak. Bu hukuksuzluk sürecinde, yemin edecek kişi, Anayasa'ya bağlılığına yemin edecek. Anayasa ihlal ediliyor, ortada. Yüzde 38,5 oy aldı adayımız. Belki yüzde 38,5'u temsil eden 38-39 arkadaşımız katılır. Kimseye zorlama yapmıyoruz, bir parti kararı yok" dedi.
 
"Sarıgül, MYK toplantısına katılmadı"
 
CHP'de tasfiye sürecinin olmayacağını ifade eden Koç, kendisinin zaman zaman parti ahlakı içerisinde, yönetim anlayışlarını eleştirdiğini, ancak hiçbir zaman tasfiye edilmediğini anlattı. Koç, "CHP'de, eline kalem kağıt alıp, 'şu çizilecek, bu gidecek, bu gelecek' böyle bir şey olmaz. Tüzüğümüz ortada. Biz bu süreçleri sağlıklı yaşayabilen, deneyimi olan bir partiyiz. Kimsenin tereddütü olmasın" dedi.
 
"Kurultay'da çarşaf mı yoksa blok liste mi olacak?" sorusuna karşı Koç, CHP'de asıl olan çarşaf liste uygulamasının olduğunu, kurultay akışı sırasında talep edilirse, başka bir tercihin çıkabileceğini söyledi.
 
"Pazar günkü MYK'ya Sayın Mustafa Sarıgül de katılmıştı ve öncesinde Kılıçdaroğlu ile başbaşa görüşme gerçekleştirmişti. Sarıgül'e yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevi verileceği iddia edilmişti. Bu konuyu nasıl değerlendireceksiniz?" sorusuna Koç, "Benim içinde olduğum, fiziki olarak bulunduğum, düşünme ve muhakeme yeteneklerini kaybetmemiş bir kişi olarak, Mustafa Sarıgül eğer bir hayalet olarak bir MYK toplantısına girdiyse onu ben görmedim. O toplantıda ben vardım. Sayın Sarıgül, Sayın Genel Başkanla makamında görüşmüş olabilir. Gayet doğaldır. Ama MYK toplantısına girmemiştir, böyle bir olay yaşanmamıştır" yanıtını verdi.
 
CHP'nin bir kurultaya gireceğini ve listelerin çıkacağını belirten Koç, o listelerde herkesin aday olabileceğini, çoklu liste içerisinden delegasyonun seçim yapacağını kaydetti.
 
"Bütünleştirici sloganlar üzerinde çalışılıyor"
 
"CHP milletvekillerinin cep telefonlarına, 'konuşmayın' diye mesaj gönderilmiş. Bunun mahiyeti nedir?" sorusuna Koç, "Bu süreçte ve sonrasında kalıcı kırgınlıklara yol açabilecek ifadelerden sakının anlamındadır. Yani bir demokratik hakkın engellenmesi, bir baskı unsuru olarak görülmemesi gerekir" cevabını verdi.
 
"Kurultay delegeleri deneyimlidir"
 
"Çarşaf liste olursa bir anahtar liste karmaşası ortaya çıkabiliyor. Böyle bir uygulama olabilir mi ya da bunu önlemeye yönelik bir şey planlanıyor mu?" sorusunu Koç, "Çarşaf liste olduğunda çeşitli anahtar listelerin olması doğaldır. Çarşaf liste dediğimiz demokrasi anlayışının özünde bu vardır. Bunun suistimal edildiği alanlar olabilir. Ama CHP kurultay delegeleri bu konuda deneyimlidir" şeklinde yanıtladı.
 
"Muharrem İnce, adaylığını açıklarken 'baskın bir kurultay' olduğunu söyledi. Sizce de böylemi?" sorusunu cevaplandıran Koç, "10 Ağustos'a kadar iddiasını ortaya koyan kimse var mıydı? Hemen ertesi günü, 'kurultay hemen toplansın, istifa edilsin, başarısızlık' gibi açıklamalar oldu. Zamansızdı ama oldu. Ne istendi bizden? 'Biran önce kurultay toplayın.' iddia varsa, hazırlık da var demektir. Biran önce bu kurultayın bir şekilde yapılması lazım" dedi.

aa


Bu haber 597 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,449 µs