Ankara: Kolay hedef mi, değerli hedef mi?

2 Eylül 2014 11:48 tsi
Ama ikisi birden değil!.. Herkesin dinlemek için içeriden dışarıdan ne gerekiyorsa yaptığı bir ülke var ortada. 'Yerin kulağı var' denilen o işte!.. iyibilgi Ankara

Türkiye bir yandan kendi “tele-kulaklarını” tutmaya çalışırken bir yandan da dünyanın önde gelen ülkelerinin devasa kulaklarını yakalamaya çalışıyor. Yani iç kulak da dış kulaklar da iltihaplı!

Konu istihbarat ve dinleme olduğunda, ülkenin “teknik kapasitesi” başlı başına bir değerlendirme konusu haline geliyor ve bu konuda bilgilerin sınırlılığı, yani Türkiye’nin hem “dinlemede” hem de “dinletmeme” de ne kadar donanımlı olduğu tartışılır hale geliyor. Tabii kolayca kestirip atmalar yaygın: “dinletmeyeceksin kardeşim!”

Ne yazık ki hayatın gerçekleri bu türden emir kiplerine uygun değil. Türkiye uzun zamandır teknolojik istihbarata tüm yönleriyle yatırım yapıyor. Şu ana kadar ki bilgiler, Türk istihbarat yapısının “dinleme” konusunda önemli bir aşama kaydettiği yönünde.

Dinlemeye muhatap olduğunuzda ise öncelikli olarak karşılamanız gereken sorular var; ne kadar istihbarat kaybedildi? Nasıl ele geçirdiler? Nasıl tespit edilebilir ve önlenebilirdi?

Tabii muhataplarınız da hayli önemli. Bu alana on yıllardır büyük yatırım yapmış-para, istihdam, AR-GE-ülkelerin kapasitesine bir anda yetişmek zor. Ancak Amerika’yı yeniden keşfetmek gerekmiyor. Şimdi Türkiye de bu imkânlara sahip ve bir süredir yatırım yapmaya başladı.

Bunun başka bir yolu veya tartışma ya da eleştiri ile aşılacak bir kısa yolu bulunmuyor. Bu alanda büyük ve güçlü ülkeler diğerlerini istismar ediyor. Bunu durduracaklarını düşünmek de saflık olur. (Dikkat isteyen bir nokta da şu: dış istihbarat bilgiler kadar "Ankara'nın kararlarını" merak ediyor ve ulaşamadıkları o!)

Çözüm: Yüksek teknolojiye ve istihdama sırtını yaslamış, para konusu halledilmiş, yeni bir sinyal istihbaratı camiası yaratmak.

Bilgilerine mahkûm olduğunuz ülke!

Tabii bu işin bir boyutu. İkinci boyutu ise dünya istihbarat mimarisinin sizin bilgilerinize ulaşmak için ne kadar bir ağırlığı üzerine yıktığı. Teknolojisi ne kadar gelişmiş olursa olsun bugün dünya istihbarat ağı sizi hedef almadığı sürece, hatta “öncelikli hedef” seçmediği sürece bu denli sıkıştırılmanız zor.

Şu ana kadar gelen bilgiler gösteriyor ki, dünyanın önde gelen ülkeleri ve önde gelen istihbarat kurumları neredeyse en öncelikli ağırlığını Türkiye’ye yönlendirmiş.

Bunun için elinden gelen her imkânı iç-dış yardımcıları ve teknoloji kullanmış. Bu da bir yandan sizi önlemler konusunda diri tutarken bir yandan da kıymetiniz konusunda fikir veriyor. Tabii o kıymeti korumak sizin en öncelikli işiniz!

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,457 defa okundu.