Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan bazı Gazete ve Televizyonların Genel Yayın Yönetmenleri ile Beylerbeyi Sarayında kahvaltıda buluştu. Gündeme ilişkin konuların görüşüldüğü toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilerin sorularını cevapladı.
Çözüm süreci
Çözüm süreci ile ilgili gelinen son durumu özetleyen Erdoğan, Başbakanlığı döneminde atılan adımları yeniden hatırlatırken, 5 maddelik düzenlemenin sürece katkısını ifade etti. Çözüm sürecine sadece hükümetin değil, muhalefet, ilgili kurumlar ve STKların da sahip çıkmasınının önemine değinen Cumhurbaşkanı terörün ülkemize çok şey kaybettirdiğini belirterek medyanın sürece sağduyulu yaklaşması gerektiğini ifade etti.
IŞİD ve rehineler
IŞİDin elinde 49 konsolosluk görevlisinin rehin olması, Türkiyenin bazı adımları rahatlıkla atmasını, hatta bazı durumlarda risk almasını başlı başına engelliyor. Bu süreç Türkiyenin aslında daha sabırlı daha sistematik ve daha stratejik davranmaını gerektiren bir süreç. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu süreci çok yakından izliyor. Gerek liderlerle ikili görüşmelerinde gerek en son NATO ziyaretinde rehinelerin kurtarılması ya da en azından olumsuz bir gelişmenin yaşanmaması için kılı kırk yaran bir hassasiyet içinde olduğunu gösteriyor. Bu hassasiyet atılacak adımlara yansıdığı gibi kullanılan kelimelerle birlikte üsluba da yansıyor.
Obamanın açıklaması
Hassasiyet ve atılacak adımlar konusunda sadece Türkiyenin değil diğer ülkelerin de dikkat etmesi gerekiyor. Türkiye bunun farkında. O yüzden gerek Cumhurbaşkanlığı makamı gerek Başbakanlık, Obamanın açıklamasını dikkatli bir şekilde takip etmiş, etmeye devam ediyor. 4 maddelik planın insani yardım kısmı açıklamadan önce de etkindi, açıklamadan sonra da.
Türkiyenin rolü
Aslında Obamanın açıklaması Türkiyenin terörle mücadeleye bakışı ile örtüşüyor. Sorun sadece IŞİD veya Irakın bir bölgesi değil, bu bölgedeki tüm sorunlu alanlar - ki buna Suriye de dahil- ve bu sorunlarla uluslararası mücadele. Bir taraftan sorunu halletmek diğer taraftan sorunu destekleyen ülkelerle de görüşmelerin sürdürülmesi gerekiyor. Bu kapsamda Erdoğanın Rusya ve Çin liderleriyle bu konuyu görüşmemesi imkansız gibi görünüyor.
Irak ve Suriye konusunda haklılığımız ortaya çıktı. Bir çok devlet başkanı haklı olduğumuzu bizzat söylüyor. Ama haklı olmamız birşey ifade etmiyor. Keşke bizi dinleselerdi de o kadar insan ölmeseydi diyen Erdoğan, Rusya lideri Putin ile bu konuda daha önce görüştüklerini, önümüzdeki günlerde yeniden bir görüşme yapacağını ifade ediyor.
Irakta yeni hükümet
Türkiyenin bölgesinde yaşanan gelişemelere kayıtsız kalması düşünülemez. AK Parti siyaseti ülkeyi yönettiğinden bu yana durum böyle. Erdoğanın Cumhurbaşkanı, Davutoğlunun Başbakan olması bunu daha da güçlendirmiş durumda. Gerek Erdoğanın gerek Davutoğlunun senkronize düşünmesi, çalışması Türkiye açısından bir şans. Bunu yeni kurulan Irak hükümetine Türkiyenin bakışında da görmek mümkün. Yakından izleniyor, yeni kabinenin attığı adımlar, söylemleri yakından takip ediliyor. Erdoğanın umudu ise yeni kabinenin Maliki hükümetini aratmayacak bir kabine olmasında.
AB ile ilişkiler
Türkiyenin AB ile ilişkileri ve bu ilişkilerin artırılması ve yeni fasılların açılıp üyelik sürecinin hızlandırılması Erdoğanın Cumhurbaşkanlığı seçim vaatleri arasındaydı. Görüşmede Erdoğanın bu konuda bir dizi ziyaretlerde bulunacağını ve bu ziyaretlere Baltık ülkelerinden başlayacağını öğreniyoruz. Ama ziyaret öncesinde de görüşme trafiğinin yoğun olduğu anlaşılıyor.
Paralel yapı ve HSYK
Erdoğanın özelliklerinden biri de sözünü pek fazla sakınmaması. Bu durum zaman zaman sorun gibi görünse de temel meselelerde ön açıcı bir işlev görüyor. Paralel yapıyla mücadele de bu temel meselelerden biri. Milletin yanında ve bu konuda taraf olduğunu Cumhurbaşkanlığı makamında da saklamıyor. HSYK seçimlerinde paralel yapının attığı adımları izlediği ama karşı hamleleri de kaçırmadığı anlaşılıyor.
Yeni anayasa
Erdoğanın gerek Başbakanlığı gerek Cumhurbaşkanlığı döneminde en önem verdiği konuların başında yeni anayasa çalışmaları geliyor. Başbakanlığı döneminde muhalefet ile birlikte 60 madde üzerinde anlaşmalarına ragmen bunları biraz da muhalefetin ayak diretmesiyle çıkarılamamasının üzüntüsünü yaşadığı gözleniyor. Ancak ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlunun 60 maddeyi onaylayabiliriz açıklamasını da Türkiye adına olumlu buluyor. Yeni Türkiye hedefinin Yeni anayasa ile temellendirilmesi hem Erdoğanın hem de Yeni Türkiye halkının beklentileri arasında...
Murat Çiçek - Star
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle