Buyur gel ama...

29 Ekim 2014 11:30 tsi
Kısa ve öz: Ankara, IŞİD, PKK ve Esad’ı sınırında istemiyor. İstemiyor ama bunları göstererek sahaya sürülmeye de karnı tok. Yok, 'biz savaşırız' diyorsanız, börekler açarız size!.. iyibilgi Ankara

Başbakan Davutoğlu aktüel Türk dış politikasına ilişkin en kısa ve yalın tanımı yaptı. “Sınırımızda Esad'ı, IŞİD ve PKK'yı istemiyoruz”. Bu kadar. Daha doğrusu “tanımlama kısmı” bu kadar.
Bu “istememe” hali, Ortadoğu’ya yönelik “Doğu-Batı” çekişmesinin ve elbette bölgenin kendi iç dengelerinin/sorunlarının “çözümünde” kullanmak isteyenlere de bir mesaj iletiyor.

Çok meraklıysan...

Suriye ve Kobani’de Türkiye’nin askeri desteğini, daha açık haliyle kara kuvvetlerini “teşvik” edenler, aynı bölgelere kendi askerlerini sokmuyorlar ama işte Ankara’nın yukarıdaki tanımını göstererek “hadi o zaman” diyorlar. Aslında meselenin hepsi bu kadar. Türkiye’nin yanıtı da; “Sizi önden alalım!”
Ankara’nın sınırında görmek istemediği bu üçlü için çok basit bir açıklaması var: Bunlar Türkiye’ye düşman. Bu kadar. Yani bu üçlüye bakarken Türkiye kendi öncelikleri üzerinden bakıyor konuya ki, işte asker göndermemek bu demek.

Yine de Türkiye’ye davet o denli güçlü ki, “siz Ortadoğu’ya gelmezseniz, Ortadoğu’yu size getiririz” diyorlar. Türkiye’de son dönemde yaşanan gerginliklerin bir parçası da bu.

Taraflar kim?

Türkiye’nin önceliği olan meseleler dış politika dengelerini bağlar mı? Bağlamaz elbette ama Ankara zaten bunu söylemiyor. Mesele dış politikanın farklı boyutları açısından da inceleniyor. Basitçe, “Suriye ve Kobani’ye asker gönder” diyenler bu konuya, Rusya başta olmak üzere Çin ve diğer ülkelerin ne diyeceği konusunda bir açıklama yapıyorlar mı?

Tali politikalarla Rusya ve İran’ın kelepçelenmesi üzerinden hareket ediliyor ama Suriye gibi bir konuda bu ülkelerin üzerine gidilecekse yine “müttefikleri de sahada görmek isteriz” cümlesi kuruluyor. Yani Türkiye’nin öncelikleri kadar başka ülkelerin önceliklerini görüyor Ankara.

www.iyibilgi.com

Bu haber 2,032 defa okundu.