Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriyede operasyonlar yapan koalisyon güçlerinin sadece IŞİDe karşı mücadele etmesini eleştirerek, Maalesef buralarda yalnız kaldık. Burada bir defa devlet terörü estiren Esed vardır ve Esedin rejimi var. Terör örgütü var, ama bir de devlet terörü estiren Esed var dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Elysee Sarayında gerçekleştirdiği baş başa ve heyetlerarası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, Fransa ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin son dönemde farklı ve olumlu istikamette ilerlediğini belirterek, bugün gerçekleştirilen görüşmenin bunu teyit eder nitelikte olduğunu söyledi. İkili ilişkilerin ticari, ekonomik, savunma, kültürel, askeri alanlardaki atılan adımlarla çok farklı bir yere doğru gittiğini vurgulayan Erdoğan, Bu öyle zannediyorum ki ikili ilişkilerimizde geldiğimiz en önemli nokta olacak. Özellikle savunma sanayine yönelik attığımız adımlarda Türkiye-Fransa ilişkileri hızla devam ediyor. Savunmanın dışında en önemlisi diyeceğim nükleer enerjiye yönelik adımdır ki burada Japonya, Fransa ve Türkiye olarak üçlü bir adımımız var, bu nükleer enerji santralinin bir an önce bitirmenin gayreti içindeyiz dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgesel sorunların yaşandığına da işaret ederek, Bölgesel sorunlar noktasında bin 295 kilometre sınırımızın olduğu Irak ve Suriye ülkeleriyle olan bakışta Fransa-Türkiye arasında farklılık hemen hemen yok, düşüncelerimizi birbirine yakın, adeta örtüşüyor değerlendirmesinde bulundu.
IŞİD terör örgütünün şu anda Irakın yüzde 40ını adeta işgal altında tuttuğunu, Suriyede işgal hareketlerinin devam ettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
Dünyanın buna seyirci kalmaması gerekir. Bu seyirci kalmamasının gereğini de her tür uygulamalarla yerine getirmesi gerekir. Türkiye olarak bizim yaklaşımımız hep şu olmuştur; bir, uçuşa yasak bölge ilanı gerekmektedir. İki, güvenli bölge ilanı gerekmektedir. Üç, eğit-donat eylemine, işlemine girişmemiz gerekmektedir. Eğer koalisyon güçleri olarak bu adımlar atılmadığı sürece Türkiyenin buraya bakışı da farklıdır.
Burada bir konunun üzerinde önemle durmam gerekir. Bu da Kobani meselesidir. Niçin Kobani, niçin İdlip değil, niçin Hama değil, niçin Humus değil, niçin şu anda yüzde 40ı işgal altında olan Irak değil? Oralara yönelik herhangi bir eylem veya müdahale yapılmıyor da Kobani... Varsa yoksa Kobani. Kobani, bizim ülkemizin sınırı, şu anda Kobanide zaten insan yok. 200 bin insan ülkemizde bizim misafirimiz, biz onlara bakıyoruz. Şu anda Kobaninin içinde herhangi bir insan da olmadığına göre, orada sadece 2 bin savaşçı var. Bundan dolayı mı sürekli orası bombalanıyor, bunu anlamak mümkün değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, koalisyon güçlerinin bugüne kadar Suriyenin diğer bölgelerindeki IŞİD başta olmak üzere diğer terör örgütlerinin attıkları adımlara karşı niçin önlem almadığını her zaman sorduklarını, söylediklerini belirterek, Maalesef buralarda yalnız kaldık. Burada bir defa devlet terörü estiren Esed vardır ve Esedin rejimi var. Terör örgütü var, ama bir de devlet terörü estiren Esed var. Esed rejimini karşısına almayan acaba Esed giderse ne olacak diye düşünen bir anlayışın IŞİD ile mücadele etmesi mümkün değil. Eğer demokrasi diyorsak, demokrasiyle mücadele diyorsak, Esed giderse halk ne isterse o olur dememiz lazım. Eğer onu savunuyorsak gerçekten demokrasiyi savunuyoruz demektir. Yok demokrasiyi savunmuyor da bir tane otokrat gidecek, onun yerine de bir başka otokrat hazırlıyoruz, bunu düşünüyorum diyorsak, o zaman demokrasiyi konuşmanın hiçbir anlamı yok. Suriye'nin çektiği sıkıntı budur diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irakta da katılımcı bir ordunun bulunmadığını, Irak ordusunun sürekli kaçarak yerini IŞİDe teslim ettiğini, Irak ordusunun yüzde 100e yakınının da Şia mezhebine mensup insanlardan oluştuğunu anlattı. Irak ordusunun asla olayların içerisine girmediğini, Musul ve Ambar şehirlerinden kaçarak silahlarını IŞİDin eline bıraktığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
Şu anda Sunniler evlerine, yurtlarına gelmek istiyorlar, ama onların eğit-donata ihtiyaçları var. Bu konuda Türkiye olarak biz hazırız, tüm müttefiklerimizin, dostlarımızla da bu konuda müşterek hareket etmemiz halinde her an bu adımları atabiliriz. Üç şey; uçuşa yasak bölge, güvenli bölge ve eğit-donat. Bunları uygulamaya koyduğumuz andan itibaren Türkiye, bütün koalisyon güçlerinin yaptığı her şeyi aynen yapacaktır, bundan kimsenin endişesi olmasın.
Burada bir şeyi de düzeltmem lazım, o da şudur; uluslararası medya Türkiyeyi IŞİDe destek veren bir ülke olarak gösteriyor, bu bir defa Türkiyeye karşı çok ciddi bir haksızlıktır, adeta ihanettir. Türkiye, hiçbir zaman IŞİD gibi bir terör örgütüne destek vermemiştir, asla böyle bir desteğin yanında da olmamıştır. 1 milyon 600 bin insan oradaki terör saldırılarından, bombalardan kaçmıştır. Geldikleri yer Türkiyedir. 1 milyon 600 bin insanı şu anda topraklarında barındıran biziz. Iraktan 200 bin insan kaçmıştır, bizim topraklarımızdadır. 1 milyon 400 bin insan Suriyeden kaçmıştır, bizim topraklarımızdadır, bunlara biz bakıyoruz. Şu ana kadar 4,5 milyar dolar harcadık, dünyadan bize gelen destek 200 milyon dolardır. Bu gerçekleri lütfen görelim ve medya olarak, köşe yazarları olarak bunları değerlendirirken adil olalım.
"Fransa'dan AB fasılları konusunda müjde bekliyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği konusunda da Fransanın daha önce 5 fasılda Türkiyeye karşı bir blokajı bulunduğunu anımsatarak, Ben bugün değerli mevkidaşımdan böyle bir müjdeyi özellikle almanın beklentisi içerisindeyim. Kendileri bir ışık yaktılar ama bu ışık diyorum, biraz daha net olursa, flu olmasın. Net olsun ve Türkiyeye ben bu müjdeyle gideyim, bunu özellikle istiyorum. Çünkü bunu geçmiş dönemde maalesef göremedik. Bloke edildi dedi.
Türkiyenin şu anda AB müktesebatına en hazır ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, bloke edilmiş bazı fasıllar konusunda Türkiyenin tüm hazırlıklarını yaptığını, bu fasılların rahatlıkla açılabileceğini söyledi. Erdoğan, Fransanın daha önce bloke ettiği fasıllarla ilgili bir adım atılırsa arkasından zaten hızla gelecektir diye düşünüyorum. 51 yıllık beklenti, kolay değil. Bu 51 yıllık beklentiyi artık kıralım, aşalım ve Türkiye ile AB artık bütünleşsin istiyoruz diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 32., 33., 17. ve 15. fasılların görüşmelerin önündeki engeller olduğunu belirterek, bu engellerin aşılmasının sadece Türkiye ile Fransa arasındaki değil tüm Avrupa Birliği ülkeleriyle dayanışmayı artıracağını kaydetti. Erdoğan, 23 ve 24. fasılların hazır hale geldiğini, bu adımları da süratle atılmasını istediklerini dile getirdi.
Erdoğan, Fransa ile Türkiye arasındaki ticari ilişkileri de ileri noktalara taşıyacaklarını belirterek, Türkiyenin Fransadaki, Fransız yatırımcılarının da Türkiyedeki yatırımlarının çok önem arz ettiğini söyledi.
AA
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle