Ey Tuğrul Kuşu! Kudüs'e uçun!
24 Kasım 2014 13:57 tsi
İşaretler diyor ki bize: O zaman yaklaşıyor!
Kimse bilmeden bizi! Kendimiz bile! Hep 'bir' hayati sır kalarak! Bu dünyadan geçip gitmek! Bundan önce de olduğu gibi! Bizden önceki 'hayati sır'lar! Onlar da bilemediler kendilerini! Bizim bilemeyeceğimiz gibi!
Bilmekten kasteddiğimiz şudur! Kalbimizde bize bile açılmayan 'bir' sır var! O sırrı bir tek Rabbimiz bilir! Bizler işte o 'bir' sırrın muhafızlarıyız! Kendi kalbimizi muhafaza ediyoruz! Bir zarfız sadece! Mazruf olansa 'bir' sır! İyi olan herkesin kalbinde var bu mazruf! O'nu da ancak Rabbimiz biliyor! Biz bilmeyiz, bilemeyiz!
Sadece taşıyıcısıyız! O 'bir' sırrın! Sayımızın tamamlanmasını bekliyoruz! Kaç kişiysek dünyada! 'Bir' Tuğrul Kuşu gibi! O zaman kanatlarımızı açabileceğiz! Uçmak için! Kudüs'e!
İşaretler diyor ki bize! O zaman yaklaşıyor! Ashab-ı Kehf uyanmak üzere kalbimizde! 'Temiz' bir yiyecek kalmıyor artık! Şeytan tümünü değiştirmek üzere! Gerçek olanlar ve sahteler! Sadece 'sahte' değiller zararlılar! Sahte gıdalar! Sahte şeyhler! Sahte sözler! İnanın ki aynı hepsi! Şeytanın hakimiyet alanının içindeler! Ona hizmet ediyorlar!
Bilinmez olan şudur! Dünyanın sonunun ne zaman geleceğini bilemeyiz elbette! Ama insanların Cehennem'e doğru bu istekli sürüklenişlerinin sebeblerini de anlayamıyoruz! Şeytan kimseyi zorlamıyor ki! İnsanlar şeytanla birlikte hayat sürmeye dünden istekliymişler sanki! O haz denizi içinde boğulmak için şeytana üste para verecekler! Haz içecekleri, haz ekranları, haz sokuluşları birbirlerine! Gönül gözleri kapalı! Hakikatsiz zamanlar! Sanal sadece! Ruhsuz hepsi! Her gün tekrar ediyor aynı hayatlar! Tren hiçbir istasyonda durmuyor! Hızlanıyor! Hiç durmadan hızlanıyor! Ve son durak! Cehennem! 'Hız'dan yanıyorsunuz!
Ey Cennet halkı! Nur üzerine 'bir' nur olabilmek için bu dünya imtihanının içindesiniz! Sabredin biraz! 'Hız'a kapılmayın! Kainatın ahenginin dışına çıkmayın! 'Tevhid'i bozmayın! 'Şirk'e düşmeyin! Tevhid Aşkıyla birbirinize bakın! 'Hız' olmadan! Yaprağın ağaçtan toprağa düşme hızıyla! 'Hız' yanıltır sizi! Temasınızı bozar tabiatınızla! Usulca, sessizce! 'Bir' mananın içinden temas! Ya bugün! O hızlar! Sizi mananın içinden çıkarır ve Cennet'ten bu dünyaya düşürür yeniden! Hep tekrar eder o düşüş! Cennet'in ahengini bozan şeytan! Bu dünyada da sizi sürekli olarak daha aşağılara düşürür!
Ey hayati sırlar! Bir araya gelin artık! Açın kanatlarınızı! Kudüs'e uçun! Şeytan öylesine hızlandırdı ki zamanı Mescid-i Aksa birdenbire cüzlerine ayrılacak! Parçalanacak! Çökecek! Ve Tapınak! O hızın içinde yeniden inşa edilecek! O 'hız' şeytana aittir! Şeytandır zamanı hızlandıran! Kainatın ahengini bozan!
Şükür ki kalbe ulaşamaz! O hayati sırlara! Ama kanın akışını hızlandırır! Kalbi sıkıştırır! Aman! Bir araya gelin! 'Saff' tutun! Yoksa sizleri birer birer yakalayacak! Ve kalbin birliğini bozacak! Kalbinizdeki sırlar artık 'bir'lenmeyecek! 'Mehdiyet' işte budur! Tüm 'hayati sır'ların birlenmesi! Yeniden birlenebilmesi! Hidayete erebilmesi!
Ey kalbin erenleri! Duyun!
Hayati Sır
Bu haber 3,955 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle