En Sıcak Konular

Muhteşem 3'lü paraleli neden savunuyor?

15 Aralık 2014 10:12 tsi
Muhteşem 3'lü paraleli neden savunuyor? Safını bilerek seçen sonucundan razı olur...

iyibilgi Ankara

“Bu ülkede her gazeteci, gazeteci değil; her gazeteci haber peşinde koşmuyor. Bazıları ihbarcılıkla habercilik arasındaki farkı bir kalemde çizip atıyor. O yüzden acele etmeye gerek yok. Paniğe, hiç gerek yok. Dava dosyası teşekkül edecek ve nasıl olsa şeffaf toplum olmanın gereği, her şeyi ayan beyan göreceğiz. (...) Başbakan, doğru söylüyor: ‘Bırakın yargı işini yapsın.’ (...) ‘Şu suçludur, şu suçsuzdur’ demek biz gazetecilerin görevi değil.”

Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın yukarıdaki bu sözleri hem dün internet haber ve sosyal medya kanallarının hem de bugün gazetelerin sık gönderme yaptığı alıntıyı oluşturuyor.

Doğan-paralel-dışarısı

Operasyonun “medya ve gazetecilere yönelik” bir girişim olduğuna ilişkin itirazları yükselten üç grup görünüyor; bunlardan birincisi elbette konunun zaten muhatabı olan Zaman, STV benzer medya organları.

İkincisi Doğan grubu gazete ve TV’ler. Ki özellikle yorumları ile bu eleştirileri, “temel gazetecilik, basın özgürlüğü” üzerinden yapıyorlar. Nihayet Avrupa Birliği, ABD gibi Batı menşeli uluslararası kurum ve ülkeler de konuyu bu çizgi üzerinden takip ediyorlar.

Bilmiyorlar mı?

Esasen, diğer ülkelerin resmi ağızlarından ve basın organlarından gelen tepki ayrıca incelenmeli. Zira bu ülkelerin dış politika takip sistemleri Türkiye’deki dengeleri, olayların kronolojisini ve çekişme noktalarını çok iyi, hatta birçok Türk’ten bile iyi biliyor.

Yani belirledikleri pozisyon konuyu anlamadıklarından değil, tersine hepimizden iyi anladıklarından! Yurt içi safları ise bu sefer neredeyse tek bir cümle ile toplu durum üzerinden değerlendirmek mümkün; 2015 Genel Seçimleri. Bu beklenti ve ümitlere göre cepheler, oyunlar kuruluyor.

Gazetecilik?!

Yapılan işin Basın-Yayın Kanunu’na bağlı yürütülmesi, gazetecilik niteliğinin yerine getirilmesi demek değil! Bugün Türkiye’de bir çok gazete ve televizyonun belli bir misyon ve burada görev yapan “gazetecilerin” de belli bir amaç doğrultusunda hizmet ürettiklerini herhalde kimse inkâr edemez. Dün operasyona muhatap olan ve “paralel medya” olarak tanımlanan kesit bu tanımın içinde mi dışında mı?

Yani salt basın gerekçeleri ve yüksek gazetecilik değerlerine bağlı olarak hareket ettikleri söylenebilir mi? Hatta kuruluş, varoluş amaçlarının gazetecilik olduğu söylenebilir mi?

Bunlar basit sorular ama bir kere yanıt verildiğinde şu anki durumun gerekçeleri, sebep-sonuç ilişkisi hemen belirginleşiyor ve mahkemelerin vereceği kararlara saygıdan başka bir yol da kalmıyor.

www.iyibilgi.com



Bu haber 2,794 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,214 µs