iyibilgi Ankara
Hafta başından başlatılan operasyon, Türkiye içinde zaten hep tartışılan yeni bir süreç başlattı ama aynı zamanda Batı ile Türkiye, daha çok da Avrupa Birliği ile Türkiye arasında ayrı bir gerginliğe zemin sağladı.
Ankara, AB resmi temsilcilerinin bu konuda yaptığı açıklamaları elinin tersiyle karşıladığı ve misliyle karşılık verdi. Tarafların yaptığı açıklamaları tek tek listelemeye gerek yok; AB, hür basına ve gazetecilere yönelik bu baskılar, Batı değerleri ile uyuşmaz. Uyuşmaz ise müzakerelerle de uyuşmaza getirdi lafı. Türkiye ise, hatırımız kalırla kestirip attı.
Diplomatik hafızanın ağırlığı
Türk dış politika hafızasında İran-Venezuela-Türkiyenin ellerini havaya kaldırdığı fotoğrafa gelen eksen kayması özneli küresel saldırının yaraları henüz kapanmış değil. Keza, Irak ve Suriyede bütün çırpınmalarına rağmen Batının yanlış olduğu ortaya çıkan tutumu da-tabii Türkiyeye çıkan büyük faturalarla birlikte-akıllardın çıkmış değil.
Ankaranın uğradığı bu büyük haksızlıklar ve saldırıya uğrayan ağır imaj kaybı, o günün şartları düşünüldüğünde, yani iç muhalefet boyutları ile birlikte hükümete yönelik saldırıya dönüşmüştü. Ankara kadar iktidar da bunu unutmadı.
Biz AByi sevmiyor muyuz?
Bu yüzden, Batıdan gelen eleştiriler şu an Ankaranın kalın zırhlarına çarpıyor ve geriye yansıyor. Fakat bunun dışında hesap edilmesi gereken başka konular da var. Türk kamuoyunun muhafazakâr, milliyetçi, solcu fark etmez ABye bakışı, duyguları.
Ukraynanın ne zaman ABye gideceğine ilişkin Rusya ve Batıda yapılan şakalardan biri, Türkiyeden sonra! yanıtını veriyor. Türk kamuoyunu üzse de bu bir vaka ve halk da Avrupa Birliğinin Türkiyeye yıllardır, yıllardır, yıllardır süren ve bir sona varmayan politikasının farkında.
Hatta, son olayda ABnin gösterdiği, bu şekilde müzakereler zor mealindeki açıklamalar da artık AB algısının ruhuna sinmiş oyalıyorlara bağlanıyor.
Referandum
Cumhurbaşkanı Erdoğanın, Türkiyenin ABnin peşinde koşmayacağı ve yine mealen birliğe girmek zorunda olmadığı yönündeki açıklamaları da aynı tartışmaları gündeme getiriyor. Yarım yüzyıllık AB aşkı artık halka sorulmalı mı? Bugüne kadar çoğu AB yanlısı onlarca kurum tarafından yapılan anketler, Türk halkının AByi isteyip istemediğini ortada bıraktı.
Şu an bir referandum yapılsa ve Türk halkına sorulsa; Avrupa Birliği ile devam mı tamam mı? Acaba sonuç ne olur?
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle