Moderatörlüğünü Doç. Dr. Sinan Alçının yaptığı panelde konuşan Prof. Dr. Ahmet Tonak, yoksulluk tartışmalarında gelir eşitsizliğinin yanında servet dağılımındaki dengesizliğin de oldukça belirleyici olduğunu söyledi.
Credit Suisse Araştırma Enstitüsü tarafından yayınlanan Küresel Servet Veri Kitabına atıf yapan Tonak, Türkiye açısından ilginç verilerin bulunduğunu ifade etti. Türkiyenin en zengin yüzde 1lik kesimi toplam servetin yüzde 54üne el koyuyor. Bu rakamla Türkiye dünyanın ikincisi. Onun önünde ise sadece Rusya var. Ancak bir konuda Rusyayı geçmiş durumdayız. 2000-2014 arasında Türkiye, en zengin yüzde 1lik kesimin toplam servetteki payının, yüzde 43 yükselerek, en hızlı arttığı ülke oldu. Rusyada bu artış yüzde 25 civarında. Bu konuda Türkiye dünya birincisi. AKP ne yaptı sorusunun en açık cevaplarından birisi bence bu...
Dünya genelinde gelir adaletsizliğinin çok hızlı bir biçimde arttığını belirten Tonak, ABD örneğini verirken; ABDde nüfusun en zengin yüzde 1inin toplam gelirden aldığı pay 1976da yüzde 9 iken bu oran 2011de yüzde 20ye, 2012de ise yüzde 22.5e çıktı. Bu 1928den bu yana en yüksek rakam. İkinci Dünya Savaşının ardından Keynesyen politikalarla bu oranlar azalmıştı. Ancak sonrasında yeniden gelir dağılımındaki adaletsizlik arttı. diye konuştu.
İNSANCA YAŞANABİLİR ÜCRET
Yoksullukla mücadele konusuna da değinen Prof. Tonak, iki çözüm önerdi: Birincisi; insanca yaşanabilir bir ücret. Ancak bu vatandaşlık geliri değil. Vatandaşlık geliri, belli bir seviyenin altında geliri olan aileye devletin yaptığı yardım. AKP bunu bir şekilde yapıyor. Ancak bu yoksulluğu çözmüyor, ancak yönetilebilir hale getiriyor. Her iş için uygulanacak ücretin insanların temel ve insani ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye çıkarılması gerekir. Mesela ABDnin bir çok kentinde, insanca yaşanabilir ücret sınırı belirlenmiştir ve belediyeler bunu vermeyen şirkete ihale veremez.
Yoksulluğun işsizlikle yakından ilişkisi olduğunu belirten Tonakın ikinci önerisi de buna dair: Çalışma saatlerinin günlük 8 saatten 7 saate indirilmesi bile işsizlik oranında yüzde 12.5lik bir azalma sağlar. Resmi işsizlik oranı da zaten bu civardadır.
TEK GÖSTERGEYE İNDİRGENEMEZ
BETAM Araştırmacısı Dr. Ayşenur Acar da, panelde yaptığı konuşmada yoksulluğun ölçülmesine ilişkin tartışmalar üzerinde durdu. Dünyanın birçok yerinde farklı yöntemler kullanıldığı belirten Acar, Bu yöntemlerin hepsi, yoksulluğun belli bir yönüne odaklanıyor. Çünkü yoksulluk tek bir göstergeye indirgenenez. TÜİK de çok boyutlu bir yoksulluk ölçütü geliştirmeye çalışıyor. Ancak buradaki rakamların daha yüksek çıkma ihtimali, TÜİKi bu ölçütü açıklamaktan alıkoyabilir. diye konuştu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle