En Sıcak Konular
1...2...3...
23 Ocak 2015 12:28 tsi
Hepsi ayrı ayrı ama aynı aynı!..
iyibilgi Ankara
Haftanın sor gününe 3 kritik, hatta stratejik sonuçları olabilecek olay sıkıştı. Bunlardan bir kısmı bekleniyor ve hatta önlemleri alınıyordu. Bir kısmı üzerinde de hayli tezvirat yapılıyor ama netlik görülmüyordu. Ancak her birinin siyasi sonuçları, Türkiye ve bölgeyi ilgilendiriyor. Yakından!..
1. Suudi Arabistan Kralı'nın ölümü bekleniyordu ama beklenmesi hatta buna ilişkin hazırlıkların yapılmış olması değişikliklerin önünü kesemeyecek. Kral ölmeden günler önce ve son saatlerine kadar Riyad'a giden ülkelerin isimleri zaten basına yansıyordu. Örneğin ABD ve Mısır gibi ülkelerin en üst düzey temsilcileri Kral'la vedalaştı. Tabii bu lafın gelişi; asıl sorun Kral'dan sonra Suud politikalarında bir değişiklik olup-olmayacağını, olursa hangi yönde olacağını-ki bu artık önemsizdir, yani çözülmüştür-yeni Kral'ı şimdiden tebrik ve elbette onun da nasıl bir politika izleyeceği çoktan tespit edilmiş durumda. Ancak dikkat edilmesi gereken ve üzerinden zaman geçse de unutulmaması gereken şu; Arabistan'ın bütün kralları ve veliahtları yaşlı. Uzun süre de öyle gidecek!
2. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun İngiltere gezisi sırasında yabancı gazetelere verdi bir demeç, daha doğrusu bu demecin bir satırı, Türkiye'de şu sıralar Suriye konusunda popüler olan bir konuya Ankara'nın "inanmadığını" gösterdi. ABD'nin, Suriye'de oluşacak bir boşluktan çekindiği için Esad'ın kalması yönüne döndüğünü iddia eden dış kaynaklı haberler ile bunları Türkiye'de, "demiştik zaten" diye köpürten kimi kalemlere yanıt olabilecek açıklama şu şekilde; "ABD açıkça ve kapalı kapılar ardında hâlâ Esad'ın gitmesini istediğini söylüyor."
3. ABD iç politikasında ama ucu dünyaya dokunan çekişmeler yepyeni bir aşamaya geldi. ABD Kongresi'nin Cumhuriyetçi Başkanı, Beyaz Saray'ı atlatarak konuşma yapması için İsrail Başbakanı Netanyahu'yu Washington'a davet etti. Tabii bir yanda İran'la pazarlık yürütülürken bir yandan da Kongre'den İran'a ek yaptırımlar çıkıp çıkmayacağı görüşülüyor ki, Başkan Obama bunu zaten veto edeceğini söylemişti. İşte böyle bir ortamda Başbakan Netanyahu'nun davet edilmesi, Beyaz Saray'ı sabote etmek ve küçük düşürmek anlamına geliyor. Beyaz Saray buna, "Mart'a İsrail'de seçimler var ve bu yüzden herhangi bir liderin yanında, taraf görünmek ABD politikalarına uygun değil" diyerek Obama'nın Netanyahu ile görüşmeyeceğini açıkladı. Bu kibar davranışın altından duyulan fısıltıların ise o kadar nazik olmadığı açık. İsrail'in ve ABD'deki siyasi uzantılarının iki konuda attığı bir adım sayılıyor gelişme: 1. İran konusunda İsrail'in devam eden mutsuzluğunun eli-kolu bağlı beklemeyeceği, 2. İsrail kamuoyuna dönük güçlü bir görüntü vermek arzusu.
Bu haber 2,462 defa okundu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle