Güvercin-Ok: Zaten nasıl bir ilişki olabilir ki?

16 Şubat 2015 09:54 tsi
Sol seçmen her iki partinin başını da yıllardır ‘birleşin’ diye yiyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun DSP’ye daveti ise bunun önünü kesmek için!.. iyibilgi Ankara

Demokratik Sol Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi arasında, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bu yana yakınlaşan bir ilişki var ama her seçimde iki partiye yönelen sol seçmenin “birleşin” baskısı ve eleştirisi yıllardır sürüp gidiyor.

Birleşmenin nasıl bir sinerji ortaya çıkaracağı hayli tartışmalı olsa da, iki parti arasında somut ve en taze ilk temas 5 Şubat günü gerçekleşti. DSP Genel Başkanı Mesut Türker ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yardımcılarıyla birlikte CHP Genel Merkezi’nde yaptıkları toplantıdan “birliktelik” mesajları duyulmuştu.

Türker, “solun geniş ittifakı için iktidar alternatifi olabilmek amacıyla bir birliktelik oluşturulması”na sıcak baktığını açıklamıştı. Kılıçdaroğlu ise, “Bir süredir, bölünmek yerine birleşmemiz gerektiğini, hükümetin politikalarından rahatsız olan tüm kesimlerin birlikte çalışması gerektiğini anlatıyorum” cümlelerini kurmuştu.

Kısaca bu toplantı olumlu bir havada gelişmiş ve sonuçlanmıştı. Bu girişim geçtiğimiz 9 Şubat’tan itibaren çalışmaya başlayacak, “ulusalcı” ve “Atatürkçü” kesimlerin yanı sıra “radikal sol”a da uzanan geniş bir yelpazeyi hedefleyecekti.

Ok’un altına Güvercin?

Ancak ayın 14’ünde CHP liderinin ağzından, “DSP, CHP’ye gelmeli” sözleri, daveti (!) duyuldu. Üstelik bu açıklama, iki partinin beraber çalışan yetkililerinden veya bir buluşmadan sonra değil, Kılıçdaroğlu tarafından basına yapılmıştı. Yani Kılıçdaroğlu’nun, “altı okun altına güvercin yerleşir” sözleri aslında bir “olumsuzluğun” haberiydi.

DSP’ye göre hiç de öyle bir şey yoktu ve “DSP’nin kendini kapatması söz konusu bile değildi. Parti sonsuza kadar yaşayacaktı”. Üstelik CHP’nin bunu bilmemesi de mümkün değildi. Ardından Türker’in açıklaması geldi; “CHP’nin öncülüğünde, tüm sol partilerin içinde yer alacağı, iktidar odaklı bir platform arayışındayız. SYRİZA modelini Türkiye’de hayata geçirmek istiyoruz.” DSP, Kılıçdaroğlu’nun yanıtını elbette anlamıştı.

DSP koridorlarından gelen yanıtı ise şöyle; “İki partinin birleşmesi, birleşilen partiye alternatifsizlik yaratmaktır.”

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,477 defa okundu.