En Sıcak Konular

Polislere yapılan operasyonların perde arkası

27 Şubat 2015 17:48 tsi
PKK, DHKP-C ve MLKP gibi terör örgütlerine darbe vuran 54 polisin usulsüz dinleme iddiasıyla gözaltına alınması birçok soru işaretini beraberinde getirdi.

Konuya ilişkin Aktifhaber.com’a konuşan Bingöl Emniyet eski Müdürü ve GÜSAM Başkanı Ercan Taştekin operasyonun arkasında yatan gerçeklere ilişkin çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
 
Polise yapılan bu operasyonların başlıca sebebinin, 17-25 Aralık soruşturmasıyla ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvetin, 7 Şubat’ta devletin bazı istihbarat görevlilerinin karıştığı suçların, Selam Tevhid’deki suçların üzerini örtmek amaçlı olduğunu belirten Taştekin, bu operasyonların yapıldığı kişilerin, aynı zamanda KCK ve Ergenekon terör örgütüne operasyon yapan polislerden de oluşmasının dikkat çekici olduğunun altını çizdi. Taştekin sıkça dile getirilen algı ve gündemi etkileme çabalarının da önemli bir etken olduğunu söyledi.
 
Türkiye’de Emniyet teşkilatı’nda mahkeme kararı olmaksızın neden dinleme yapılamayacağını detaylarıyla anlatan Taştekin, iktidarın lehine soruşturma yürüten savcı ve emniyet mensuplarının terfilerine dikkat çekti.
 
İŞTE O AÇIKLAMALAR:
 
YOLSUZLUK VE RÜŞVET SORUŞTURMASINI DARBE GİRİŞİMİ GİBİ GÖSTERMEYE ÇALIŞMAK HUKUK VE SİYASET TARİHİNİN EN BÜYÜK GARABETİDİR
 
17-25 Aralık soruşturmalarında çok büyük yolsuzluklar ortaya çıktı. Daha öncesinde de 7 Şubat’ta devletin bazı istihbarat görevlilerinin karıştığı suçlar vardı. Orada da çok büyük suçlar ortaya çıktı. Ve bu olayların failleri iktidarı elinde tutan, gücü elinde tutan kesimdi. İktidarı ve gücü elinde tutan kesim işlemiş oldukları yolsuzluk ve rüşvet suçlarından dolayı cezalandırılmamak istiyorlar, bunun bedelini ödememek, bununla ilgili yargılanmamak, soruşturulmamak istiyorlar. Tabi aklın, mantığın, hukukun ve kanunların uygulandığı bir ortamda, soruşturmanın yapılmaması veyahut bunların cezalandırılmaması mümkün değil. O zaman akıl, mantık, hukuk devre dışı kaldı. Kendilierinin cezalandırılmaması için, hukuk tarihinde garabet olarak yıllarca anlatılacak, kendilerine bir darbe girişimi yapıldığı iddiasında bulundular. Polisin suç soruşturmaları, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları yapmak suretiyle kendilerine bir darbe girişiminde bulunulduğu iddiası dünya hukuk tarihinin, siyaset tarihinin en büyük garabetidir. Akıl almaz bir iddiasıdır. Bu iddianın altını doldurabilmek için, kendilerinin ve çocuklarının yargılanmamasını sağlayabilmek için, yaptıkları hırsızlıkların bedelini ödememek için işledikleri suçların bedelini ödememek için, bununla birlikte Selam Tevhid Örgütü’nde de yine gücü ve iktidarı elinde tutanların yabancı bir ülkenin ajanlarıyla görüştükleri ortaya çıktı. Bunun hem siyaseten, hem de ceza-adalet sistemi içerisindeki bedelini ödememek için kendilerine darbe yapıldığı iddiasını ortaya atmışlardı. Bununla ilgili yapılan zincirleme operasyonun bir devamı bu 54 kişiye gözaltı kararının çıkarılması.
 
DİNLEME İŞİ O POLİSLERİN ZATEN GÖREVİ
 
Bu bilgi kirliliğinin ortadan kaldırılması açısından GÜSAM olarak adli ve idari dinlemelerle ilgili çok kapsamlı, çok geniş bir rapor hazırladık. Kamuoyuyla da paylaştık. Görevini yapan, bu mevcut gözaltına alınan kişilerin gözaltına alınmalarının tek sebebi sadece o dönemde istihbarat şubelerinde çalışması. istihbarat şubelerin yapılan yolsuzluk operasyonlarında da en büyük katkısı vardır, KCK operasyonlarında da en büyük katkısı vardır. Çok ciddi bir uzmanlık gerektiren 5397 sayılı kanuna göre yapılan istihbari dinlemelerle ilgili, kafa karıştırmak suretiyle yapılan soruşturmalar, farklı bir örnekle açıklamak gerekirse; şimdi siz uzun bir süre kulak, burun, boğaz veya farklı bir alanda doktorluk yaptınız, daha sonra o birimden ayrıldınız. Sizin önceden yapmış olduğunuz yüzlerce ameliyat dosyası var. Bu ameliyat dosyasını sizden sonraki birisi çıkarıyor, ‘Burada, bu röntgeni niye çektiniz, bu tahlili niye yaptınız’ gibi deli saçması sorular. Buradaki polislere de sorulan sorular böyle. Dinlemek onların görevi, görev olarak verilmiş istihbari dinlemeler.
 
EMNİYET TEŞKİLATINDA MAHKEME KARARI OLMAKSIZIN DİNLEME YAPILABİLECEK BİR SİSTEM YOK
 
Türkiye’de hukuk dışı dinlemelerin olması mümkün değil. Çünkü sistem bunu mümkün kılmıyor. Emniyet teşkilatında mahkeme kararı olmaksızın dinleme yapılabilecek bir sistem yok. Emniyet teşkilatında dinleme şirketleriyle direkt irtibat kurulmaz. Bir il, örneğin Ankara dinleme kararı aldığında, bu kararı istihbarat daire başkanlığına bildirir. Mahkeme kararı almak zorunda. Eğer bildirdiğiniz bir dinleme kararı, mahkeme kararı değilse İstihbarat Daire Başkanlığı, ‘Kardeşim mahkeme kararı yok, bu konuda ben sana sistemi açamam’ der. İstihbarat Daire Başkanlığı kendine gelen mahkeme kararını TİB Başkanlığı’na bildirir, orası da görür bakar ki bir mahkeme kararı var, dinlemeyi TİB yapar. TİB dinlemeyi yapmış olduğu dosyaları sistem üzerinden mahkeme kararını alan birime ulaştırır. Bunun haricinde emniyet teşkilatında bir bilgisayar sistemi, bir otomatik, teknolojik sistemi, mahkeme kararı olmaksızın emniyet teşkilatında yapılabilen hiçbir dinleme yoktur. İnsanlara sanki böyle bir şey varmış gibi aktarılıyor.
 
BİNLERCE KİŞİ DİNLENDİ DİYEREK KAFA KARIŞIKLIĞI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORLAR
 
5397 sayılı kanunun adli dinlemelerle, istihbari dinlemeler arasında çok büyük bir fark var. İstihbari dinlemelerde dinlediğiniz kişinin bir suçun konusu olmasına gerek yok. Analizleriniz sonucunda o kişinin, dinlediğiniz telefonlarda başkaları onunla irtibat kurmak suretiyle bir kısım terör örgütlerinin, bir kısım ihale yolsuzluğuyla ilgili örgütlerin, bir kısım farklı örgütlerin hakkında bilgi edinip bunu ilgili yere bildirebilirsiniz. Bugüne kadar onlarca polise dinlemeyle ilgili operasyon yapıldı, onlarca insanın dinlendiği iddia edildi ama bu dinlendiği iddia edilen kişilerin konuşmalarının bir tane bile tapesi yayınlanmadı. Niye, çünkü bunların tamamı demek ki imha edilmiş herhangi bir suistimal olmamış, herhangi bir şantajda kullanılmamış, herhangi bir başka amaçla kullanılmamış. Bununla birlikte kamuoyunda kafa karışıklığı oluşturmak için diyelim ki siz Ercan Taştekin’in telefonuna dinleme kararı aldınız işte Tuğba hanım onu aradı, Tuğba hanımın telefonunu dinlediler dedi. Tuğba hanımın telefonunu dinlemediler ki, Ercan Taştekin’in telefonunu dinlerken Tuğba hanım onu aradı oradan kaynaklı olarak o dinlemeye takıldı. Bu konuyla ilgili olarak da kafa karışıklığı oluşturmaya çalışıyorlar. Uğraştığınız çok büyük mafya, terör, kaçakçılık, uyuşturucu örgütleri, hemen bunu kullandığınız ismini tespit etmeniz mümkün değil ki. Yani bugün KCK’nın, PKK’nın Ankara bölge sorumlusunun ‘Evet benim ismim bu, ben KCK, PKK sorumlusuyum’ diyemez ki. Tabi ki onun bir kısım teknik bilgileriyle dinlemeye alacaksınız.
 
KAMUOYUNUN AKLI KARIŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR
 
Mahkeme kararlarını hakimin bağımsızlığı ve anayasal olarak güvence altına olan kararları idarenin teftişi, idarenin müfettişinin incelemesi mümkün değil. Aslında bu soruşturmayı yapanlar mahkeme ve hakim kararını incelemek suretiyle anayasal bir suç işliyor. Zaten bildiğim kadarıyla bu gözaltına alınan kişiler daha önceden idari olarak haklarında soruşturma yapıldığında bu konuyla ilgili suç duyurusu vardı. Bunun devamında bugün gözaltına alınan kişilere bakıyorsunuz, idari bir mekanizma olan polis disiplin kurulu’nda bunların herhangi bir suçu işlediğine dair, ceza aldığına dair de bir şey göremiyorsunuz. Bununla birlikte burada 5397 sayılı istihbari dinlemeler çok büyük uzmanlık gerektiren bir konu. Çok büyük uzmanlık gerektiren bir konuyla ilgili olarak kamuoyunun aklının karıştırılmaya çalışıldığını, soru işaretleri oluşturulmaya çalışıldığını, kamuoyunun aklı karıştırılırken de 17-25 Aralık suç soruşturmalarındaki suçlarınızı gizlemeye çalışıyorsunuz. 7 Şubat’taki, Selam Tevhid’deki suçları gizlemeye çalışıyorlar. Bununla birlikte bu demokratik bir ortamda ne olursa olsun 17-25 Aralık’ın, 7 Şubat’ın ve Selam Tevhid’in hukuki yargılanmasının yapılacağını bildikleri için antidemokratik adımlar atmaya çalışıyorlar. Bunların birincisi de antidemokratik bir polis teşkilatı kurma çalışmasıdır. Şu an TBMM’de görüşülen İç Güvenlik yasa tasarısı antidemokratik bir polis teşkilatının kurulmasıyla ve şu anda gözaltına alınan devletin polislerinin devletten tasfiye edip partinin talimatlarını yerine getirilmesi konusunda yetiştirilen bir polis teşkilatı kurulmasının da bir çalışması.
 
İKTİDARIN LEHİNE SORUŞTURMALARI YÜRÜTENLER TERFİ ETTİRİLİYOR
 
Kamuoyunun en yakından takip etmesi gereken konu, adli sistem içerisinde ve emniyetin teftiş sistemi içerisinde bu soruşturmaları yürütenlerin terfi edip etmemesi. Yani bu terfilerin bir liyakat sistemine  göre mi yapıldığı, ya da bu soruşturmaların karşılığında mı olduğuyla ilgili çok ciddi soru işaretleri var. Emniyet teşkilatında bakıyorsunuz 17-25 Aralık soruşturmasını yürüten polislerin teftiş raporunu hazırlayan müfettiş bir ile emniyet müdürü olarak atanıyor. Bugün gözaltına alınan soruşturma raporunu düzenleyen bir müfettiş başka bir ile emniyet müdürü olarak atanıyor. İstanbul’a bakıyorsunuz, polise yönelik algı operasyonlarını yürüten savcılar daha üst makamlara getiriliyor, Ankara’daki savcılar daha üst makamlara getiriliyor. Bu konudaki adaletin tarafsızca, özgür ve bağımsız bir şekilde yerine getirildiğiyle ilgili çok büyük bir insanlarda olumsuz kanaat oluşuyor.
 
KCK VE ERGENEKON’A OPERASYON YAPAN POLİSLER DE GÖZALTINA ALINIYOR, ÇOK BOYUTLU BİR FACİA
 
KCK soruşturmalarını yürüten polislere de operasyon yapılıyor bir yandan da bakıyorsunuz Ergenekon terör örgütü döneminde aktif görev almış kişilerin de pasifize edildiğiniz görüyorsunuz, bunlar da gözaltına alınıyor. Aynı anda hem KCK operasyonlarını yapan polisler cezalandırılıyor mu sorusu akla geliyor, hem ergenekon terör örgütünün desteğini almak isteyenler, Ergenekon’a şirin görünmek için mi bu operasyonları yapıyor sorusu akla geliyor. Bu kesinlikle gözardı edilmemesi gereken bir gerçek. Bugün baktığınız birçok soruşturmalarda PKK ve Ergenekon terör örgütüne ciddi şekilde görevini yapmak suretiyle adliyeye taşıyan polislere operasyon yapılması bu terör örgütleriyle ilgili olarak da çalışan kişilerin gözaltına alınması maalesef çok boyutlu bir facia.
 
OPERASYONLAR AYNI ZAMANDA ALGIYI VE GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN YAPILIYOR
 
Bu operasyonlar aynı zamanda İç Güvenlik Paketi’ni, Süleyman Şah Türbesi’yle ilgili yaşanan olumsuzlukları gündemden düşürmek için de yapılıyor olabilir. İşte buradaki problem şu; suç soruşturması adaletin tesisi için yapılır. Bir savcının, polis müdürünün aklında bir suçu aydınlatmak değil de gündelik gündemle ilgili algı operasyonları yapmak varsa, yakın tarihte yaşanan olaylarla ilgili algı operasyonu yapmak varsa o zaman onlarla ilgili bir zamanlama yapmaya çalışırsınız. 1 ya da 2 tane operasyonda tesadüf etmiş olabilir belki ama baktığınız her operasyonun farklı amaçlarla yapılabildiğini 22 Temmuz’dan bu yana görüyorsunuz. 17-25 Aralık’ın yıldönümüne 3 gün kala 14 Aralık operasyonunu yapıyorsunuz. İç Güvenlik Paketi, Süleyman Şah gündemdeyken 54 polise operasyon yapıyorsunuz. Bir bakanın ‘Yüz tane de terörist görseniz müdahale etmeyeceksiniz’ sözleriyle ülke çalkalanırken, İzmir’de daha önce tahliye edilmiş polislere tekrar bir operasyon yapıldığını görüyorsunuz. Neredeyse her operasyonun birçok amaçlı, algıyı ve gündemi değiştirmek amaçlı yapıldığını görüyorsunuz.
 

Bu haber 624 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,657 µs