''Bahçeli'yi kendi tabanı dinlemiyor''
5 Mart 2015 09:27 tsi
Aydın Ünal, Bahçeli'yi kendi tabanının dinlemediğini ifade etti.
24 TVde Fadime Özkanın moderatörlüğünü yaptığı Yüz Yüze programına Aydın Ünal konuk oldu. Ünal, Cumhurbaşkanı Erdoğanın yedi yıl metin yazarlığını yaptı.
Yedi yıl (Başbakan) Cumhurbaşkanı Erdoğanın metin yazarlığını yapan Aydın Ünal, Erdoğanın hiçbir zaman gündem değiştirme gibi bir derdi olmadığını, herhangi bir konuyu açtığı zaman Türkiyenin gündemi olduğunu ifade etti.
Parti liderlerinin hitabetini yorumlayan Ünal, Kılıçdaroğlunun ilk konuşmasının çok kötü olduğunu ve ondan sonra da hiç düzelmediğini ifade etti.
Bahçeliyi kendi tabanı dinlemediğini söyleyen Ünal, Bahçelinin konuşmalarının tahammül edilmesi zor konuşmalar olduğunu ve son dönemde hakaret dozunun da arttığına dikkat çekti.
Aydın Ünal, şunları söyledi:
ERDOĞANIN GÜNDEM DEĞİŞTİRME GİBİ BİR DERDİ HİÇ OLMADI
13 yıl hükümette çalıştım, 7 yıl da Sayın Cumhurbaşkanımızın (Başbakanımızın) metin yazarlığını yaptım. Gündem değiştirmeye yönelik çabasını görmedim. Çok samimi olarak görüyorum. Böyle bir ihtiyacı da hiçbir zaman olmadı. Çünkü, gündemi zaten oluşturan kendisi. Belki o kriz dönemlerinde farklı konu açtığı zaman bu gündem değiştirmeye yönelik bir çaba gibi olabilir ama buna zaten ihtiyacı yok. Herhangi bir konuyu açtığı zaman, herhangi bir konuyu tartışmaya başladığı zaman zaten Türkiyenin gündemi oraya gidiyor, o konuşuluyor. Bunun için hiç siyaset mühendisliği veya gündem mühendisliği yapmadı. Çok doğal akışında yürüdü. Bizim içeriden gördüğümüz buydu.
KILIÇDAROĞLUNUN İLK KONUŞMASI ÇOK KÖTÜYDÜ VE HİÇ DÜZELMEDİ
Kemal Kılıçdaroğlunun kongredeki ilk konuşması gerçekten de çok kötü bir konuşmaydı. Sonrasında da o konuşma hiç düzelmedi. Son bir sene içinde konuşmalarında bir değişiklik var. Benim tahminim yanındaki o sadece İslamcı danışmanlardan kaynaklanan bir değişiklik var. Ama konuşması hala çok ciddi sorun. Kendisine iyi metinler hazırlanmıyor, hazırlansa da metinle bir uyumu yok. İrticalen konuşmak için kendisini çok zorluyor. Ama o da çok etkili olmuyor.
BAHÇELİYİ TABANI DİNLEMİYOR
Devlet Bahçeliye iyi metinler hazırlanıyor ama o metinler Sayın Bahçelinin önünde olan metinler. Metinler liderin önünde olmamalı, arkasından gitmeli. O üslup, o uyum metinlerle bir türlü tesis edilemiyor. Dolayısıyla konuşmaları çok yapmacık kalıyor.
Sayın Bahçeliyi kendi tabanının dinlediğini zannetmiyorum. Haftada bir ya da iki konuşması oluyor, kendi tabanı dinliyor mudur bilmiyorum. Biz metin ekibi olarak bütün siyasilerin konulmalarını pür dikkat dinliyorduk. Ne diyor, nasıl bir yöntem izliyor, bunu çözmeye çalışıyorduk. Sayın Bahçeliyi hiç dinlemiyorduk. Tahammül edilmesi çok zor konuşmalardı. Cümle de çıkmıyor. Cevap vermeniz gerektirecek bir şey de çıkmıyor. Plan, proje hiç yok. Siyasete ilişkin bir şey söylese de oradan yürüsek, öyle bir durum da yok. Özellikle son dönemde hakaret dozu çok fazla arttı. Ve gerçekten Sayın Bahçelinin konuşmaları dinleniyor olsa Türkiyede çok ciddi sıkıntı oluşur. Dinlenmiyor olması Türkiye adına bir talih.
CHP VE MHP TOPLUMU KUTUPLAŞTIRARAK OY YÜZDESİNİ KORUYOR
Ünal, Erdoğana yönelik yapılan kutuplaştırıyor eleştirisinin çok haksız olduğunu ifade etti. CHP ve MHPnin belirli oy yüzdesini sabit tutabilmesi için kutuplaştırmaya, korkutmaya yöneldiğini söyledi. Ünal, konuşmalarını şu şekilde sürdürdü:
CHP ve MHP belli bir oy yüzdesine ulaştılar. Şuanda bütün amaçları o oy yüzdelerinde sabit kalabilmek. Üste çıkmak gibi bir gayret de yok. Onun altına da düşmek istemiyorlar. Bunu nasıl yapıyorlar? Kutuplaşma ile yapıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızı toplumu kutuplaştırıyor diye çok suçluyorlar. Çok haksız bir eleştiri, çok asılsız bir eleştiri. Toplumu kutuplaştıran CHP ve MHPdir. Çünkü kutuplaştırmadığı zaman bu mevcut oylarına ulaşmaya imkânları yok. Toplumu kutuplaştırmak veya korkutmak zorunda ki oy oranını sabit tutabilsin. Bunun ülkücü camiayı sokaktan alıkoymak gibi bir fonksiyonu olduğunu zannetmiyorum. Ülkücü camia gerçekten çok değişti. Özellikle MHPnin yönetimi ile ülkücü ocağının arasında artık çok ciddi bir farklılık var. MHPnin üst yönetimi farklı bir yere bakıyor, taban farklı bir yerde. Taban aynı tarafta ama üst tarafta CHP ile işbirliği var. Onu bırakıp paralel ile işbirliği yapabiliyor ve ya üçü bir arada ittifaklar kurabiliyorlar. Bakıyorsunuz Türk Solu ile HDP ile bir araya gelip Mecliste direniş de yapabiliyor. Yani bütün sınırlar, ilkeler flulaşmış durumda.
Star.com.tr
Bu haber 583 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle