iyibilgi Ankara
Ortadoğuda değişken olmayan birkaç bilgi var ise, bunlardan biri ABDnin İsraili hep savunduğu ve savunacağıdır. Şimdi bu kaidenin değişeceğine ilişkin bir rüzgâr esiyor. Kuvvetli de bir rüzgâr. Ama üfleyenin nefesi ne kadar?..
Netanyahunun Tel Avivin patronluğuna muhtemelen kendisinin de beklemediği biçimde yeniden seçilişi sonrasında zikrettiği Filistin devletine karşı çıkan sözleri Beyaz Sarayı yeniden kızdırmış görünüyor. Bu kızgınlığın İsraile herhangi bir fatura çıkarıp çıkarmayacağı tartışması artık yeni bir gündem maddesi. Bunun tercümesi, ABDnin İsrailin on-yıllardır arkasını kollayan yerleşik politikasını terk edip etmeyeceği. Bu gerçekten önemli bir durum.
Artık kişisel!
Netanyahu ile Obamanın arasının iyi olmadığını bilmeyen yok. Dahası, bu kırılmanın yerleri Beyaz Sarayın en hassas yerlerine denk düşüyor. Obamanın Başkanlık döneminin en büyük dış politika adımları olan Filistin ve İran sorunlarının aşılmasına.
Yani bir anlamda kişisel bir durum var; Obamanın 8 yıllık iktidarının dış politika mirası bunlar olabilecekken İsrail hükümeti buna hâlâ ve tuzaklayıcı biçimde ayak diriyor. ABDnin eski İsrail Büyükelçisi Daniel C. Kurtzerin sözleri şöyle; Artık bardağın taşma noktasına geldik. Gelinen durum 6.5 yılın birikimi. Başkan Obamanın prestijine doğrudan saldırılar yaşandı.
ABDnin elinden gelen
Peki ama Washington, Tel Avive ne yapabilir? İlk söylenen, ABDnin Birleşmiş Milletlerde İsraili kollamayı bırakabileceği. Obamanın önceki gün yaptığı ABDnin İsraille ilişkisini gözden geçireceği uyarısının en önemli öğelerinden birisi Washingtonın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) oylama stratejisinde değişikliği gitme ihtimali. Bu gerçekten de İsraili oldukça zor durumda bırakabileceği gibi, Obama yönetimiyle beraber İsraili daha zorlamaya başlayan kimi Batı ülkelerini de sertleştirebilir.
Ancak diplomatik dil kullanan kimi kaynakların söylediği, sadece, barışmak için acele etmemek de bir yöntem olarak veya İsrailin ABD elçisini-ki kongre konuşmasını ayarladığı, organize ettiği söyleniyor-gitmesi konusunda zorlamak da yöntemlerden biri.
Hangi seçenek tercih edilirse edilsin, nihayetinde bunun Amerikan iç siyasetinin çarklarına etki edeceği de açık. Başkanlık seçimleri de yavaş yavaş gündeme geldiğinden bu tür bir hareketin Demokratlara karşı bir fatura çıkaracağı aşikar.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle