En Sıcak Konular

HDP'den Başbakan'a flaş çağrı

1 Nisan 2015 12:25 tsi
Çağlayan Adliyesi'nde yaşanan ve Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesiyle sonuçlanan terör olayının yankıları devam ediyor.

Yaşanan bu elim hadiseyi internethaber.com'dan Nesrin Yılmaz'a değerlendiren HDP Şırnak milletvekili Hasip Kaplan, Başbakan Davutoğlu'na bir çağrı yaparak derhal Meclis'i toplaması ve bütün muhlafete partilerini bilgilendirmesi gerektiğine söyledi. Kaplan'ın açıklamarı şöyle:

BAŞKA YÖNE ÇEKİLMEYE ÇALIŞILIYOR

Gerçekten çok üzücü bir olay. Ben bir avukat milletvekili olarak şunları söylemek istiyorum:

Çağlayan Adliyesi'ndeki operasyonda başından beri İstanbul Barosu ve Barolar Birliği bir çözüm bulmak amacıyla büyük çaba sarfettiler, hep olay yerinde oldular aynı şekilde Berkin Elvan'ın ailesi de üzücü bir sonuç olmasın diye oradaydı. Ama üzülerek belirtmek istiyorum, çok başarısız bir operasyon sonucu bu olayda herkes yaşamını yitirdi. Bundan çok önemli dersler çıkarılması gerekirken malesef konu Cumhurbaşkanı, Başbakan ve hükümetin açıklamalarıyla farklı bir tartışmaya çekiliyor eylemin avukat cüppesiyle yapıldığı söyleniyor. Avukatların savunma hakkına yönelik sorumlu tutulma çabalarına girildiğini görüyoruz, bu çok haksız ve gerçekten de ders çıkarılması gereken trajik olayda şunu görmek gerekiyor; güvenlik paketi içinde en son polisin yapılandırılması ve yetkileri söz konusu, biliyorsunuz burada savcılardan yetkiler alınıp, valilere kaymakamlara verilmişti, internet, sansür konuları tek hakim olayına bağlanmıştı. Önceki yargı paketledinde de avukatların dosyaya erişiminin engellenmesi hükümleri geçmişti.

AVM TİPİ ADLİYELER

Bu tartışmaların odağında AVM adliyelerin ciddi bir güvenlik problemi içerdiği ortaya çıktı. Çünkü bu devasa betondan ve camdan yapılan AVM tipi adliyelerde bilindiği gibi 2005Te TCK CMK reformlarına ve çok konuşulmasına rağmen bugüne kadar adli kolluk oluşturulmadı sadece 17 Aralık operasyonundan sonra hükümet kendi çıkarına bir yönetmelik çıkardı ve bu yönetmelikte de yine hükümeti koruyucu düzenlemelere gidildi bu da Danıştay tarafından iptal edildi.

Bu tartışmalar içinde Savcılar "bizi zabıtaya çevirdiler" diye isyan etti, hakimler de "bu adliye kolluğu değil, adliye kulluğudur" diye tepki gösterdiler. Barolar ise, başından beri savunma hakkının kısıtlamasına, yargının olmazsa olmaz üçlüsünden savunma hakkının hem Anayasa, hem AB müzakereleri süreci ve söyleşmeler dahilinde kısıtlanmaması yönündeki taleplerinin dikkate alınmadığını söylediler.

GİRİŞTE POLİS, ÜST KATLARDA ÖZEL GÜVENLİK VAR

Şimdi burada malesef Çağlayan Adliyesi'nin girişleri, daha önce de birçok toplumsal olaylara sahne oldu, avukatlar orada topluca saldırılara uğradı, yaralandı, yurttaşlar saldırıya uğradı. Bu devasa Çağlayan adliyesinde girişlerde resmen polis görev yapıyor, ancak katlara girdiğiniz zaman özel güvenlik görev yapıyor ve özel güvenliğin de genellikle görevlendirmesinde kendi şirketlerinin hizmetleri olarak adlandırıldığı için savcılığın, hakimlerin, baroların güvenlik önlemleri konusunda dışlandığı çok açıktı. Bu çok ciddi bir güvenlik açığıdır. Bu sistemsel güvenlik açığında böylesi büyük adliyelerde her türlü şekilde suç unsurları geçebilir.

CUMHURBAŞKANI AVUKATLARI HEDEF GÖSTERDİ

Buradan yola çıkarak, Cumhurbaşkanının "cüppeleriyle içeri girdiler" diyerek direk avukatları hedef seçmesi gerçekten bağımsız yargıyı tamamen susturmaya yönelik çok vahim bir ithamdır. Ve hükümet kendi başarısızlığını, kendi çözümsüzlüğünü burada avukatlara yıkmak istemektedir. Bu asla kabul edilemez çünkü, güvenlik paketi çıkarken Türkiye'deki tüm barolar, bütün görüş farklılıklarına rağmen bu Güvenlik Paketine karşı çıktılar. Buradan bakıldığı zaman gerçekten hükümetin hiçbir şey yapmayarak sadece ve sadece baskı yasalarıyla olayları çözmek isteme anlayışının bu tür trajik olaylara yol açtığı görülüyor.

BAŞBAKAN DERHAL MECLİS'İ TOPLAMALIDIR

Bu konuda benim önerim, bugün Meclis'e bizzat Başbakan'ın gelip derhal bir genel görüşme açarak bu konuda Meclis'i bilgilendirmesi, Meclis'teki muhalefet partilerinin görüşlerinin alınmasıdır. Özellikle seçim arefesinde, çok ciddi provokasyon kokularının geldiği bir ortamda, Meclisin kapanmadan önce bu konuda bir irade ortaya koyması kaçınılmaz olmuştur. Buradan hükümete ve Başbakan'a çağrıda bulunuyorum; bütün diktatörler ve bütün baskıcı rejimlerde herkes her nedense avukatları suçlamıştır ve bu suçlamalarda aynı klasik tarzda devam ediyor, bağımsız yargıyı harekete geçirecek düzenlemeler şarttır.

Bu haber 445 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,820 µs