Ültimatom gibi! Ama daha değil!

5 Nisan 2015 22:57 tsi
'Yapay' insanlara...

Kim bilecek ki bu kalbin içini? Hoyrat bir yaşam... Hiç kimsenin bir-bir-inden haberi yok! Telaş içinde bir koşuşturmaca... Şirk-etler için! Para kazanıp... Şirk-etlerden ürün ve hizmet alabilmek! Bunun için... İhmal ediyorlar bir-bir-lerini... Zaman kaybı! Oysa en azla yetinip! En az miktarda yiyip, içip, giyinip! Teknolojinin en eski modelleriyle... Zamanı israf etmeden... Bir-bir-in-ize zaman ayırarak... Tevhid Aşkıyla dolu 'bir' hayat için... Hepimiz! Dünyadaki tüm Müslümanlar! Hep birlikte kıyam edeceğimiz o güne kadar! 'Bir' dua! İbadet! Muhabbet içinde... Yaşamaya gayret etmeliyiz... Yoksa! Bilesiniz ki! İşimiz çok zor! Öylesine zorlu günler geliyor ki! Hiç anlayamayacağız neler olup bittiğini... Açlık, kıtlık, susuzluk... Bir-bir-im-izi fark edemeden... 'Bir' kurtuluş! 'Bir' direniş! 'Bir' Cihad için bir araya gelemeden... Şirk-etlerin zombileri tarafından... Öldürüleceğiz... Tam bağımlı bir esaret! Toprak bile doyacak! Yer kalmayacak! İçine bizi almakta zorlanacak...

Ey Cennet ehli! Dua edin! İnsanlar bu kadar uyuşmuşken! 'Madde' bağımlısı hale gelmişken... Günlük konuşmaların pek çoğu 'madde' bağımlılığınız üzerine... Ne alsak? Ne giysek? Neleri yiyip içsek? Nereye gidip eğlensek? Twitter, facebook, instagram'da neleri paylaşsak? Kendimizi herkese göstersek... Şeytanımızı hep daha çok sevindirsek! Nefsimizi iyice azdırsak! O şeyler neden onlarda var ben de yok ki diye sürekli dertlensek! Yolda bizlerden yardım isteyen aç bir Suriyeli görünce hemen başımızı çevirsek! Yolumuzu değiştirsek! Hiç utanmasak! Hiç üzülmesek! Bunların hepsini toplayıp neden ülkelerine geri göndermiyorlar ki diye hükümete kızsak! Söylensek!

Ey vicdansızlar! Ey kapitalist konformistler! Ey ruhsuzlar! O gün gelince... Üzerinize giydiğiniz hiçbir şeytan 'marka'sı sizi kurtaramayacak! Çıplak! Çıplak kalacaksınız... İçi boş kütükler gibi! Yuvarlanacaksınız... Gözlerden kaçmaya çalışacaksınız! Ama içiniz dışınız gözükecek! Tek 'bir' duygunuz kalmamış... Sadece 'ene'! Ey nefs canavarları! Şeytanın hizmetçileri! Hepinize! Hepinize 'lanet' olsun! Şeytanın Cennet'ten çıkarılırken ki o 'ateş-ten' halinin içindesiniz... Bir daha! Hiçbir zaman... Cennet'e giremeyeceksiniz belki de hiçbiriniz...

Rabbim bilir elbette! En doğrusunu... En hayırlısını... Hepimiz için...

Ama görünen odur ki! 'Haman'ın o havasız kulelerinden ayrılamayacaksınız bir daha! Yüzlerce, binlerce insan... Üst üste yaşıyorsunuz... 'Yapay Zeka'ya bağımlı... Ellerinizdeki 'Akıllı-Put'lardan Cehennem gösteriliyor size... Bir 'cin uzayı'! Üst üste ve haz içinde! Çığlıklar atarak... Eğlenerek! Ve ahlak dışı! Hepiniz! Bir-bir-inizi bilmeden! Kalbinizdeki 'emanet'i! Can çekişiyorsunuz o havasız kulelerin içinde...

Ah! Rabbim affet... 'Biz'leri de affet... Ola ki onlarla bir ilişkimiz olmuşsa bu kısacık dünya hayatında... 'Yapay' insanlarla... Yapay bir ilişki!

Affet Rabbim...

Kalbimizdeki 'emanet'ine zarar vermişsek...

Ruhumuzu onlardan koruyamamışsak...

Affet...

Yardım et...

'Biz'leri nursuz bırakma...

Ey Rabb'ül Âlemîn! Acı bize...

Muhtacız senin nuruna...

Yoksa nasıl nur üzerine nur olabiliriz ki?

 

Hayati Sır

Bu haber 5,820 defa okundu.