iyibilgi Ankara
Robert Jefferson Clinton veya kısa, popüler ismiyle ABD eski Başkanı Bill Clintonun en az onun kadar güçlü eşi Hillary Clintonun Başkan olmak istediğini sadece ABDde değil, belki dünyada da bilmeyen yok.
Ve yarın, Pazar günü Hillary Clintonun bir basın toplantısı düzenleyerek, 2016'daki ABD Başkanlığı seçimleri için aday adayı olacağını açıklayacağı tahmin ediliyor. (Toplantının sosyal medya yoluyla yayınlanması da not edilmeli.)
Zaman bu kadar yakın olmasına rağmen Clintonun ofisi kesin bir duyuru yapmış veya bilgiyi doğrulamış değil. Seçilmesi halinde ABD'nin ilk kadın başkanı olacak Clinton için bu son fırsat olacağından, kesin gözüyle görünler de çok.
Amerikan dengesi
Yarın adaylığını resmen açıklaması halinde seçimin düzeni de yeni hal alacak. Demokratlar için Clinton ismi hayli güçlü bir işaret ama bu işin kolay olacağını göstermiyor. Başka adaylar da çıkabilir hatta çıkacak ve Başkan Obama ve Partinin tutumu önemli olacak. Yine de Clintonun geleneksel tavrının iyi hesaplamadan adım atmama olduğu düşünüldüğünde, Oval Ofise giden yolu gözüne kestirdiği söylenebilir.
2016 seçimleri için Cumhuriyetçi kanattan duyulan Bush ismi de-elbette başka isimler de var ama Clinton adına denk düşen onlar-bu manada yeni bir hesaplama dönemine girmiş olacak.
Türkiye kimi ister?
Sadece Türkiye değil, dünyanın birçok ülkesi yeni ABD Başkanının kim olacağı ile yakından ilgilenir ama hangisini istediğine sözlere göre değil, genellikle rakip partilerin iktidar dönemlerinde başına gelenlere bir tercih yapar. Bush dönemi Türkiye için hiç iyi geçmedi. Bunun sayısız örneğini saymaya da gerek yok çünkü geride bıraktığı şeyi tüm dünya ile birlikte Türkiye de temizlemeye çalışıyor.
Demokratlar ise Türkiyeye her zaman daha iyi, yumuşak geldi. Obama döneminin ikinci ayağında gerilen ilişkiler sayılmazsa aslında hayli önemli kararlar ve uygulamalar beraber yapıldı ve Ankaraya yardımları da oldu. Yani Demokratlar biraz daha iyi denebilir.
Fakat Clinton dönemi Türkiye için ayrıca iyiydi. Her şeyden önce Türk kamuoyu Bill Clintonu ayrıca sevdi, eğlenceli ve sempatik buldu. Türkiyenin yaşadığı deprem trajedisinde bir bebeğin burnunu tutması hala akıllarda ama çapkınlık skandalında bile Türkiyedeki prestijini kaybetmedi. Hatta hatta burada aday olsa kazanır esprileri dahi yapıldı.
İstanbulu ziyaretleri sırasında kızları Chelseaya damat adayı bile çıkmış, resmi aracın önüne atlamasını Türk polisleri engellemişti. Hillary Clintonun Dışişleri Bakanlığı döneminde de Türkiye ile arası iyiydi. Elbette iki ülkenin kendi menfaatleri üzerinden gelişen çatışma alanları oldu ama bunlar eşyanın tabiatının parçaydı.
Kısaca Clinton ailesi ile Türkiyenin arası hep iyi oldu ve şimdiden söylemek çok erken ama Beyaz Sarayda yeniden onları görmek, Dallasın dönüşü kadar heyecanlı olabilir. Ve belli ki bu konu daha çok yazılacak!
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle