ABD'nin Mısır politikası ''pragmatik''
14 Nisan 2015 11:41 tsi
ABDnin askıya aldığı Mısır'a askeri yardımlara, ülkede bu konuda hiçbir gelişme olmadan yeniden başlaması ABD'nin Mısır politikasının "ilkelerden" çok "çıkarlara" dayalı olduğunu gösteriyor.
ABDnin, insan haklarını gerekçe göstererek askıya aldığı Mısır'a askeri yardımlara, ülkede bu konuda hiçbir gelişme olmadan yeniden başlaması ve gerekçe olarak bölgesel güvenlik sorunlarını göstermesi, ABD'nin Mısır politikasının "ilkelerden" çok "çıkarlara" dayalı olduğunu gösterdi.
ABD yönetimi, Mısırda ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursinin 3 Temmuz 2013te darbeyle indirilmesinin ardından özgür ve adil seçimler yoluyla demokratik yollardan seçilmiş, kapsayıcı sivil hükümete doğru güvenilir ilerleme olana kadar, Mısır'a yönelik büyük çaptaki askeri sistemlerin teslimatını ve hükümete yönelik nakit yardımını duracaklarını açıklamıştı. Böylece Mısıra yönelik 1,3 milyar dolarlık askeri yardımlarını askıya aldığını duyuran ABD, yardımların durdurulmasının aslında iki ülke ilişkilerinde çok küçük bir mesele olduğunu ortaya koyarken bir yandan da Kahire yönetimiyle çalışma kararlılığında olduğunu vurgulamıştı.
DAEŞ ve Yemen askeri yardımların önünü açtırdı
Son dönemde terör örgütü DAEŞin varlığı, Sina yarımadasındaki durum ve terörle mücadele, Süveyş kanalının kritik önemi, Yemendeki gelişmeler, Obama yönetiminin insan haklarındaki gelişmeleri beklemeden Mısır'a askeri yardımlarının önünü tamamen açmasına neden oldu.
Obama, geçen ay sonunda Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile yaptığı telefon görüşmesinde, Mısırlı lideri Ekim 2013te yürürlüğe konulan ve Mısıra F-16 uçakları, Harpoon füzeleri ve M1A1 tank teçhizatı gönderilmesini durduran başkanlık emrini kaldırdığı söyledi. Obama, bütçede Mısıra yıllık 1,3 milyar dolar askeri yardımlara devam edilmesini de talep edeceğini aktardı.
ABD'nin bu adımı tepkileri beraberinde getirse de yönetim, güvenlik meselelerinin bu adımları atmasına neden olduğunu belirtiyor. Beyaz Saray, yardımların serbest bırakılmasıyla "istikrarsız bir bölgede iki ülkenin uzun süredir var olan stratejik ortaklığıyla uyumlu şekilde, ABD ve Mısırın çıkarlarına yönelik ortak zorluklar daha iyi ele alınabilir açıklamasını yaptı.
"Mısır'ın demokrasi karnesi kararda pay sahibi değil"
Shawnee Üniversitesi öğretim üyelerinden Amr Al Azm da Suriye ve Irakta terör örgütü DAEŞin ortaya çıkışının ardından Yemende yaşananlarla birlikte ABD yönetiminin bölgedeki güvenlik konularına daha fazla odaklandığını söyledi.
Obamanın attığı yeni adımda da bu yaklaşımın etkili olduğunu düşündüğü belirten Azm, "Mısırın demokrasi karnesinin düzelmesinin veya kötüleşmesinin" kararda pay sahibi olmadığını dile getirdi.
Azm, yönetimin kararını Bu karar, Obama yönetimindeki, ABD ne yaparsa yapsın Mısırda bir demokrasi olmayacağı veya Mısırın insan haklarına öncelik tanımayacağına dair bir farkındalıktır şeklinde yorumladı.
"Sisinin silahlara ihtiyacı yoktu"
ABDnin askeri yardımlarının yeniden başlayacağı Amerikan medyasında da eleştirilere neden oldu.
Ülkenin saygın gazetelerinden Washington Postta deneyimli uzmanlardan Robert Kagan ve Michele Dunne tarafından kaleme alınan makalede, Mısır Cumhurbaşkanı Sisinin dini kullanan aşırılık yanlısı gruplarla mücadelede etkili bir müttefik olacağı düşünülerek yardımların yapılmasının yanlış olduğuna dikkat çekildi.
aa
Bu haber 584 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle