Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, yabancı savaşçı akışı konusunda Türkiye'nin tek başına sorunun üstesinden gelemeyeceğini bildirdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin yabancı savaşçı akışını önlemede tüm tedbirleri aldığını belirterek, "Bu bizim kendi kendimize çözebileceğimiz bir şey değil. Özellikle kaynak ülkelerden olmak üzere, daha ileri bilgi paylaşımına ve daha fazla uluslararası işbirliğine ihtiyacımız var. Kaynak ülkeler de kendilerine şu en zor soruyu sormaya başlamadı: Bu zincirde en zayıf (halka) olanlar gerçekten kimler?" dedi.
Ortadoğunun büyük ölçüde çalkantı içinde olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, ancak aynı Ortadoğunun tarih boyunca insanoğlunun felsefi, kültürel ve bilimsel ilerlemesine önemli katkılar sağladığına dikkati çekti. Çavuşoğlu, ABD Başkanı Barack Obamanın da bu katkıların bazılarına tarihi Kahire konuşmasında değindiğini hatırlatarak, bu bölgenin hala büyük işler başarma potansiyeline sahip olduğuna inandıklarını kaydetti.
"Suriyeye istikrar getirmenin tek yolu temsiliyetçi hükümet"
Suriye'deki krizin en fazla Türkiyeyi etkilediğini anlatan Çavuşoğlu, ülkedeki durumun, DAEŞin ortaya çıkmasıyla daha da karmaşık hale geldiğini, bunun da ötesinde Türkiye açısından ciddi ulusal güvenlik kaygısı oluşturduğunu söyledi.
DAEŞe karşı uluslararası koalisyonun aktif üyesi olarak önemli katkılarda bulunduklarına, askeri ve diğer kaynakları seferber ettiklerine dikkati çeken Çavuşoğlu, dolayısıyla yakın coğrafyadaki önemli bir tehdidin varlığı noktasında mutabakat içinde olduklarını ancak sadece terörizmle mücadeleye odaklanan seçici yaklaşımın" Suriye'deki duruma çare olmayacağı mesajını da verdiklerini dile getirdi.
"Irak'ta askeri başarı yeterli olmaz"
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Irakta yıllardır süren krize dikkati çekerek, DAEŞin bunun son ve en karmaşık perdesi olduğunu söyledi.
DAEŞin Irakın 3te 1'inden fazlasını kısa sürede ele geçirmesinin birçoklarını şaşırttığını ama Türkiye olarak uzun süredir bu yönde uyarılarda bulunduklarını hatırlatan Çavuşoğlu, Amerikan askerlerinin ayrılmasından sonra Irakın önceki yönetiminin baskıcı ve mezhepçi politikalarının ülkenin bu noktaya gelmesine neden olduğunu kaydetti.
"Zincirin en zayıf halkası kim?"
Çavuşoğlu, Türkiyenin Irak ve Suriyeden gelen yaklaşık 2 milyon sığınmacı için 6 milyar dolar civarında harcama yaptığını ve bu noktada uluslararası desteğin sadece 300 milyon dolarla sınırlı kaldığını söyledi.
Türkiyenin, aynı zamanda, yabancı savaşçıların geçişini önlemede üzerine düşeni yaptığını ve gereken tüm önlemleri aldığını belirten Çavuşoğlu, şu ana kadar 12 bin 800 kişinin Türkiyeye girişine yasak getirildiğini, bin 300 kişinin de sınır dışı edildiğini, sınır dışı edilenlerin yarısını da kaynak ülkelerden hiçbir bilgi gelmeden, Türkiyenin kendi güvenlik ve istihbarat camiasının dikkatli çalışmaları sayesinde yaptıklarını bildirdi.
"Mezhepsel tabanlı politikaların kazananı yok"
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Suriye ve Irakın yanı sıra bölgede de mezhepçiliğin genel bir tehdit olduğunu ifade ederek, Tüm aktör ve taraflara aynı mesajı veriyoruz: Mezhepsel tabanlı politikaların kazananı yoktur. İlk ve en önde bu politikaların yanında olanlar dahil olmak üzere, mezhepsel çatışmalarda herkes kaybeder. Yemen bunun en yakın örneği. Yemen ve Libyada ihtiyacımız olan ulusal uzlaşıya dayanan siyasi diyalog yorumunda bulundu.
Çavuşoğlu, 1915 yılı olaylarıyla ilgili olarak, "Parlamentoları ikna etmek, tasarı kabul ettirmek kolay. Ancak bunlar sorunların çözülmesine yardım etmiyor. Yardım etmedi de. Türkiye ve Ermenistan, Türkler ve Ermeniler bu sorunu birlikte çözmeli" dedi.
ABD'nin başkenti Washington'daki temasları kapsamında, düşünce kuruluşu Carnegie Endowment for International Peace'de "Çalkantılı Bir Ortadoğu'da Türkiye'nin Rolü" konulu konferansta konuşan Çavuşoğlu, katılımcıların sorularını da yanıtladı.
"Buna tarihçiler karar vermeli"
Çavuşoğluna Avrupa Parlamentosunun (AP) 1915 olaylarıyla ilgili kararı da soruldu.
Kararın yasal yönden bağlayıcılığı bulunmadığını kaydeden Çavuşoğlu, siyasilerin, ulusal parlamentoların, APnin veya uluslararası organizasyonların parlamentolarının bu tür kararlar vermemesi gerektiğini dile getirdi.
"Tarihçilerin araştırma yapmalarına müsaade edin"
Bu konuda Türkiyenin, Ermenistana, bilim adamları ve tarihçilerden oluşan bir ortak komite kurulması ve arşivlerin açılması teklifinde bulunduğunu anlatan Çavuşoğlu, hatta komiteye üçüncü ülkelerden de katılımların olmasını ve diğer ülkelerin de arşivlerini açmalarını önerdiklerini anımsattı.
"Türkiye, paralel bir yapıya müsamaha gösteremez"
Çavuşoğlu, bir soru üzerine, basın özgürlüğünün demokratik toplumlar için önemine işaret ederek, kendisinin de tamamen ifade ve basın özgürlüğünden yana olduğunu söyledi.
Ancak demokratik toplumlarda kimsenin mesleği nedeniyle kovuşturmadan bağışık olamayacağına dikkati çeken Çavuşoğlu, Gazetecileri Koruma Komitesinin (CPJ) Türkiyede cezaevinde 7 gazetecinin bulunduğuna dair açıklama yaptığını hatırlatarak, bu medya çalışanlarının hiçbirinin mesleki görevlerinden dolayı tutuklanmadığını bildirdi.
"Suriyede güvenli bölge, olmazsa olmaz"
Çavuşoğlu, Suriye krizinde güvenli bölge oluşturulmasına yönelik bir soru üzerine de Türkiyenin havadan destekli güvenli bölge oluşturulması teklifini yaptığını, bölgenin gerçeklerini çok iyi bildiklerini söyledi.
Müttefiklerini Suriye ve Irakta bekleyen tehlikelere dair de bilgilendirdiklerini ama tavsiyelerinin müttefik ülkeler tarafından dikkate alınmadığını hatırlatan Çavuşoğlu, şimdiyse ABDnin de aralarında bulunduğu ülkelerin bundan pişmanlık duyduklarını kaydetti.
"Esed gitmeli"
Bir soru üzerine, Suriyede DAEŞin yok edilmesi gerektiğini ama sorunun kökenlerinin de çözülmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sorunun köklerine inilmediği müddetçe geçmişte El Kaide, şimdi DAEŞ olduğu gibi gelecekte de belki yeni örgütlerin ortaya çıkabileceğine dikkati çekti.
Çavuşoğlu, Suriye rejiminin teröristler için ortam yarattığını belirterek, Suriyede Esed gitmeli. Suriyelileri artık Esed etrafında birleştirmek mümkün değil. Çünkü bu rejim halkını öldürüyor. Esed iktidarda kaldığı müddetçe de halkını öldürmeye devam edecek" diye konuştu.
Somaliliden teşekkür ve Erdoğana Kuran-ı Kerim hediyesi
Konferansta bir Somalili söz alarak, Türkiyenin Somaliye hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın kimsenin Somaliye gitmediği bir dönemde oraya gittiğine işaret eden Somalili, ülkesinin bugünkü noktaya Türkiye sayesinde geldiğini kaydetti.
aa
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle