Oyuncak reklamları cinsiyetci
21 Temmuz 2015 10:42 tsi
Araştırmacılar çocuklar tarafından en çok izlenen 49 oyuncak reklamını inceledi. Araştırma sonucu, bu oyuncak reklamlarının toplumsal cinsiyet rollerini yeniden ürettiğini ve geleneksel rolleri çocuklara dayattığını gösterdi.
Çocukların cinsiyetçi kalıp yargılarını öğrenmesinde aile, akran grupları, okul ve eğitim sistemi, medya organları gibi pek çok çevresel faktörün etkili olduğu biliniyor.
Okan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölümü öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Erhan Alabay ve Yrd. Doç. Dr. Sevcan Yağan Güder, çocukların cinsiyetçi kalıp yargılarını öğrenmesinde büyük etkisi olan televizyondan yola çıkarak, çocuklar tarafından en çok izlenen 49 oyuncak reklamını toplumsal cinsiyet bağlamında masaya yatırdı.
Araştırma sonucunda, bu oyuncak reklamlarının toplumsal cinsiyet rollerini yeniden ürettiğine ve belirgin olarak kalıp yargısal bir bakış açısı ile geleneksel rolleri sunduğuna ulaşıldı.
Reklamların yüzde 77’sine cinsiyetçi kalıp yargıları hakim
Yrd. Doç. Dr. Erhan Alabay ve Yrd. Doç. Dr. Sevcan Yağan Güder, 2014 yılında çocuklar tarafından en çok izlenen oyuncak reklamlarının toplumsal cinsiyet bağlamında genel olarak değerlendirdiklerinde, reklamların yüzde 77,6’sının içeriğinde cinsiyetçi kalıp yargıların olduğu sonucuna vardı. Yrd. Doç. Dr. Erhan Alabay yaptıkları araştırmayı şöyle yorumladı: “Oyuncak reklam metinlerini incelediğimizde erkek çocuklarına dünyayı kurtarma, maceracı, güçlü ve kazanan kişi rolleri, kız çocuklarına ise prenses olmak isteyen, sihir/büyü yapan, güzel olmaya çalışan ve parti düzenleyen kişi rollerinin yüklendiğini gördük.”
‘Cici kızım aslan oğlum’
Yrd. Doç. Dr. Alabay çocukların, toplumsal cinsiyet olarak adlandırılan kavrama televizyonla tanışmadan çok önce, henüz yaşamlarının erken dönemlerinde ilk olarak ebeveynleri tarafından maruz bırakıldığına değindi. Alabay şöyle devam etti:
Erkekten cesur ve kahraman kızdan kibar ve narin olması isteniyor
“Ebeveynler, doğum gerçekleşmeden önce kız çocuğu olacak ise pembe renkli, erkek çocuğu olacak ise mavi renkli kıyafetler almaya başlıyor. Çocuğun ilerleyen yaşlarında ise ebeveynler sadece renklerle değil, çocukla iletişiminde de bilerek veya farkında olmadan toplumsal cinsiyet kalıp yargı mesajlarını çocuğuna veriyor. Erkek çocuklarına ‘aslan oğlum, cesur oğlum’, kız çocuklarına ise ‘kibar kızım, cici kızım’ gibi cinsiyetçi sıfatlarla yüklemeler yapılıyor. Bu doğrultuda erkek çocuklarından güçlü, cesur ve kahramanca görevler, kız çocuklarından ise güzel, kibar ve narin davranışlar bekleniyor.”
Nasıl önlenebilir?
Yrd. Doç. Dr. Yağan Güder ise televizyondaki reklamlardan kaynaklı toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gidermek için şu önerilerde bulundu: “Hem kız çocuklarının hem de erkek çocuklarının beraber oynayabilecekleri oyuncak tasarımlarının yapılması gerekiyor. Reklamlarda sunulan içeriği eleştirmeye ve değiştirmeye yönelik olarak ailelere medya okuryazarlığı eğitimleri verilmesi önem taşıyor. Ayrıca oyuncak reklamını hazırlayan ekip içerisinde toplumsal cinsiyet eşitliği duyarlığı olan çocuk gelişimcilerin görev alması çok faydalı olur.”
Serda KIVILCIM- BUGÜN GAZETESİ
Bu haber 1,435 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle