Freedom House'dan flaş açıklama

3 Eylül 2015 11:07 tsi
Washington merkezli insan hakları örgütü Freedom House, Türkiye’de seçimler öncesi basına yönelik baskıların çok daha fazla artacağı uyarısında bulundu. ABD Ulusal Basın Kulübü de, İpek Koza Holding’e bağlı medya kuruluşlarına yapılan baskına tepki göster

Freedom House'ın Dönüşen Ülkeler Proje Direktörü Nate Schenkkan, Türkiye'de basına yönelik baskıların 'kesinlikle sonunun gelmediğini' belirterek, “Seçimler öncesi önümüzdeki iki ayda bu yaşananların çok daha fazlasını göreceğimizi düşünüyorum” ifadesini kullandı. Schenkkan, "Baskıların sonu kesinlikle gelmiş değil" dedi.
 
"HÜKÜMET ELİNDEKİ TÜM ARAÇLARI BASKI YAPMAK ADINA KULLANIYOR"
 
Türkiye’de son günlerde basın mensuplarına ve medya kuruluşlarına yönelik baskılar ortada. Gelişmeleri takip ediyor musunuz?
 
Türk hükümeti basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konusunda yeni kanunlar yapıp, uyguluyor. Hükümet elindeki tüm araçları medya ve ifade özgürlüğüne baskı yapmak adına kullanıyor. PKK ile yaşanan çatışmaları veya IŞİD ile mücadeleyi haberleştiren gazetecilere karşı aşırı derecede genişletilmiş terörle mücadele yasası uygulanıyor.
 
Hürriyet ve Cumhuriyet’e DHKP-C’yi veya diğer terör örgütlerine dair haberler yaptıkları için cezai hukuk davaları açıldı. Ayrıca hükümete sempati duyan yayın organlarına yönelik de baskılar görüyoruz. Milliyet’te bir grup gazetecinin işine son verildi. Sadece bu hafta Anadolu Ajansı’ndan da bazı gazeteciler kovuldu. Ayrıca Twitter’da da her zaman bir engelleme söz konusu. Türkiye’nin Twitter’dan engelleme talep eden ülkeler arasında dünyada ilk sırada yer aldığını biliyorsunuz. Koza İpek Holding’e yönelik baskılar bizim için bu çok geniş ve şiddetli baskı politikasının sadece bir parçası.
 
Polis baskınlarının seçimlerden hemen öncesinde gerçekleşmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
 
Kesinlikle kaygı duyuyoruz. Bu baskının amacı haberleri ve bilgi akışını Türk halkına ulaşmadan kontrol altına almak ve etrafında olan bitenleri kendi anlayışlarına göre şekillendirmek. Bu yüzden hükümet medyayı ve medyanın söylediklerini kontrol altına almaya çalışıyor. Bunun işe yarayacağını düşünmüyorum. Türkiye çoğulcu bir ülke. Farklı fikirlerin ve perspektiflerin ifade edilmesinde bir rekabet söz konusu. Hükümetin ulaşmayı denediği sonuca gerçekten ulaşabileceğini sanmıyorum. Ama açıkça belli ki bunu denemeye devam edecekler. Seçimler öncesi önümüzdeki iki ayda bu yaşananların çok daha fazlasını göreceğimizi düşünüyorum. Kesinlikle baskıların sonu gelmiş değil.
 
"HÜKÜMET, O GAZETELERİN ÜZERİNE GİDİYOR"
 
Operasyonun Bugün Gazetesi’nde yer alan IŞİD haberleri sebebiyle yapıldığı iddiaları var? Bu iddialar hakkında ne düşünüyorsunuz?
 
Bu da imkân dahilinde. TIR'lara ait kayıtlar var. Türk hükümeti, Kuzey Suriye’deki farklı cihadist örgütlerle ilişkisini haberleştiren gazetelerin üzerine gidiyor. Yani bu iddialara yer veren ilk gazete Bugün Gazetesi değil. Cumhuriyet’e de benzer konularda haberler yaptığı için dava açıldı. Meselenin tamamen bu haberler olduğunu söyleyemem. Ama bu kesinlikle ihtimal dahilinde.
 
Türk Hükümet yetkilileri ile iletişiminiz var mı?
 
Bu konuda son zamanlarda kendileri ile bir iletişimimiz yok. Açıklamalarımızı medya veya kendi yayınlarımız aracılığıyla yapıyoruz. Türk hükümetinin bunlardan net bir şekilde haberdar olduğunu düşünüyorum. Ancak onlarla diyalog kurmaya her zaman açığız.

ABD ULUSAL BASIN KULÜBÜ'NDEN TEPKİ

ABD Ulusal Basın Kulübü, İpek Koza Holding’e bağlı medya kuruluşlarına yapılan baskına ve iki İngiltere vatandaşı gazetecinin tutuklanmasına sert tepki gösterdi.

Dünyanın en büyük medya birliklerinden biri olarak kabul edilen kurumdan yapılan açıklamada, “Ulusal Basın Kulübü, gazetecilere yönelik taciz ve engellemeye dair gelişmeleri kesinlikle onaylamıyor.” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada Ulusal Basın Kulübü John Hughes’un gelişmelere ilişkin değerlendirmelerine de yer verildi. Hughes, Türk hükümetinin yaklaşan seçimler öncesi Türk basınına saldırarak baskı altına almak görüntüsünde olduğunu dile getirdi.

Amerika merkezli VICE news çalışanı İngiltere vatandaşı iki gazetecinin de serbest bırakılması gerektiğini ifade eden Hughes, “Hükümet polis ve yargı sistemini kullanmak yoluyla ifade özgürlüğünü baskı altına almaya çalışmaktan vazgeçmeli. Gazetecilere düzmece suçlamalarla gözdağı vermek ve sahte baskınlar düzenlemek çok çirkin. Gazeteciler işlerini yapabilmek için özgür olmalı.” dedi.

Açıklamada Washington merkezli Freedom House’un raporunda Türkiye’de basının “özgür değil” kategorisinde yer aldığını hatırlatıldı. Türkiye’de maalesef basın özgürlüğü kısıtlamalarının sıradanlaştığı ve son gelişmelerin bunun bir yenisi olduğu kaydedildi.

Washington'un merkezindeki ulusal basın binasında yer alan NPC'nin birçoğu dünyaca tanınmış 3 bin 500'den fazla gazeteci üyesi bulunuyor. Her yıl 250 binden fazla ziyaretçiye ve yaklaşık 2 bin programa ev sahipliği yapan NPC, dünyanın en önde gelen basın kuruluşlarından biri olarak gösteriliyor.

(CİHAN)


Bu haber 664 defa okundu.