Dehşet senaryosu bu muydu? Neo-conlar yine devrede!

23 Ekim 2007 12:48 tsi
Türkiye yüreğine ateş düşüren şehitlerini son yolculuğuna uğurluyor… Ancak aynı saatlerde neo-conların önde gelenlerinden bir isim bir Türk televizyonuna çıkıyor ve operasyon ile ilgili konuşuyor. Dehşet senaryosunu hatırlatan bu konuşmada bakın nel

Çok değil bundan birkaç ay önce, Haziran’da, Türkiye Hudson Enstitüsü’nde konuşulan dehşet senaryosunu tartışıyordu. Amerikalı muhafazakarların önde gelen isimlerinin çalıştığı Hudson enstitüsünde Türkiye masası şefi Zeyno Baran bir toplantı düzenlemiş, toplantıya Türkiye’nin Washington askeri ateşesi, Celal Talabani’nin oğlu Kubat Talabani gibi isimler katılmıştı. Toplantıda “Türkiye’de yaşanacak bir terörist saldırı ve Anayasa Başkanı’nın öldürülmesi”nden sonra Türkiye’nin Kuzey Irak’a girmesiyle sonuçlanacak olayları konu edinen bir senaryo ele alınmış, bu senaryo gazeteci Yasemin Çongar’ın toplantıyı BBC’de haber yapmasıyla Türkiye’nin gündemine düşmüştü.

Şimdi Türkiye artan terör saldırılarıyla yüzleşiyor ve sınırötesi operasyon ihtimalini irdeliyor. Çıkan tezkere sonrasında saldırılar azalmazken, Türkiye haftasonu gece baskınında kaybettiği şehitlerini bugün uğurluyor. Ve aynı zamanda bir isim Türk televizyonlarına çıkıp röportaj veriyor. O isim neo-conların önde gelen isimlerinden Michael Rubin.

Rubin’in açıklamalarından Türkiye’nin sınırötesi operasyonunu desteklediği anlamı çıkıyor. Özetle şu mesajları veriyor Rubin:

PKK’lı liderler Erbil’de hastaneleri ziyaret ediyor…
Anayasa gereği Irak ordusu Irak’ın her yerine gidemiyor. Barzani’nin sınırları korumak konusunda sorumluluğu var ama isteksiz...
Operasyon sorunu çözmeyecek… Ama operasyondan Türk halkı yarar sağlayacak. Geride kalırsanız fırsatları kaçırabilirsiniz…
Barzani bir seçim yapmak zorunda…
Barzani teröristlere yataklık etmekten vazgeçmeli…
Hamas, PKK ve el-Kaide arasında ince farklar var…

Rubin’in dile getirdiği bu düşünceler Türkiye’de de revaçta. Örneğin Barzani’nin artık bir seçim yapmak durumunda olduğunu hepimiz vurguluyoruz. Ancak Washington Türkiye’nin olası operasyonuna elinden geldiğince karşı çıkarken, ABD’yi Irak bataklığına sokan ve bu yüzden Amerikan yönetimindeki etkileri görece azalan neoconların neden Türkiye’yi Kuzey Irak’ta görmek istedikleri önemli bir soru işareti. Diğer bir soru işareti ise Türk askerinin başına çuval geçirilmesinde sorumlu olanların Türkiye’nin Kuzey Irak’a girmesinde neden bu denli ısrarcı oldukları…

Artan son saldırıların PKK’nın Türkiye’yi tahrik ederek Kuzey Irak’a çekmek istediği uzmanların vurguladığı bir gerçek. Bu “davetkar” saldırıların ardına sıralanmış kimi tuzaklar olduğu da… Michael Rubin’in tam da bu dönemde Türk televizyonlarına çıkıp şehit ailelerinin yasını paylaşması dikkatlerden kaçmamalı. Zor zamanımızda acımızı paylaştığı ve yanımızda durduğu için Sayın Rubin şahsında tüm neo-conlara müteşekkiriz. Ancak –çok şükür ki- atılan bu adımın ardında bizi nelerin beklediğini görecek kadar devlet görgümüz var. Neoconların Irak’ı ve ABD’yi ne duruma soktuklarını Türk halkı biliyor ve Türkiye’yi de o bataklığın içinde görmek isteyenlere pabuç bırakmaya hiç niyetimiz yok! Bu yüzden neoconlar istediğinde, PKK “davet gönderdiğinde” değil, “Türkiye’nin çıkarları gerektirdiğinde, zamanı ve yeri geldiğinde” diyelim…

www.iyibilgi.com analiz

Bu haber 3,968 defa okundu.