ABD İran’a saldırmayacak!' | " /> ABD İran’a saldırmayacak!' | "/>

En Sıcak Konular

'ABD İran’a saldırmayacak!'

13 Haziran 2008 13:11 tsi
'ABD İran’a saldırmayacak!' ABD'nin Ağustos'ta İran'a saldıracağı söylentisi yayılırken, İran-ABD gerilimini konuştuğumuz ASAM'dan İran uzmanı Arif Keskin, saldırı olmayacağı kanaatinde, çünkü... Peki Avrupa'dan İran'ın çektiği paralar Türkiye'ye gelir mi? Belki...

İran geçtiğimiz günlerde Avrupa bankalarındaki 35 milyar dolarlık parasını çekti. Bunun ABD’nin Avrupa’ya İran’ı iktisadi anlamda sıkıştırın baskısına karşı bir ön hamle olduğu söyleniyor. Sizce bu AB’nin İran-ABD geriliminde kendi lehine pozisyonlanmasında etkili olacak mı?

AB’nin İran-ABD gerginliğindeki politikasında ciddi bir değişim görüyoruz. AB’nin ABD’den farklı olarak İran’la ilişkileri var. Ve bu ilişkilerin devam etmesinden yana. AB, İran gibi ülkeleri sisteme entegre etmek için ilişkileri derinleştirmekten, geliştirmekten yana.

AB, Irak savaşı öncesinde de ABD ile yan yana durmamıştı. Bu pozisyonunu İran meselesinde de koruyacak diyorsunuz?..

Evet, ABD baskıyı artırabildiğimiz kadar artıralım diyorlar; AB buna karşı çıkıyor. Özellikle Hatemi döneminde AB İran ile ilişkilerini geliştirdi. Fakat Ahmedinejat iktidara geldikten sonra AB ne yapacağını da şaşırdı. Çünkü Ahmedinejat iç politikada demokrasiye inanan biri değildi ve dış politikada İsrail’in yok edilmesini gerektiği gibi sert söylemlerde bulunuyordu. Nükleer bağlamında uranyum zenginleştirmeyi askıya almayı bıraktım. Bu noktadan sonra AB ülkelerinin kafası karıştı. Bu da bir yandan AB ülkelerini ABD çizgisine kısmen yaklaştırdı. Ahmedinejat gittiği İtalya’da hiçbir yetkiliyle görüşemeden geri geldi. AB birçok yatırımını durdurdu.

AB Dış İlişkiler sorumlusu Solana da para çekme gelişmesi üzerine bu hafta sonu İran’a gidiyor…

AB ABD’ye yaklaşıyor görünüyor fakat temelde çok farklı bakıyor. İran’ın nükleer silah edinmesini de istemiyor, ABD’nin saldırmasını da istemiyor… Bu durumda AB, ABD-İran arasında bir dengeleme rolü üstleniyor fakat Ahmedinejat dönemiyle bu rolü zayıflıyor. Bu süreçte Solana’nın İran’a gitmesi sadece para çekilmesiyle ilgili değil. Solana İran’ın nükleer çalışmalarını durdurması karşılığında ekonomik, siyasal ve teknolojik transferini de kapsayan bir teşvik paketi sunuyor. Fakat İran, AB’nin ambargo konusunda ABD ile birlikte hareket ettiğine inanıyor. Para çekme konusunda çok ciddi ve kararlı.

Peki, bu teşvik işe yarayacak mı?

Bu bir tek koşula bağlı… O da uranyum zenginleştirmeyi askıya alırsa başarılı olur. İran’dan gelen sinyallerse bunun olmayacağını gösteriyor. ABD’nin ambargo paketine baktığımızda da İran’ın geri dönüşüne sebep olacağını söylemek pek mümkün değil. Görülen o ki, Solana da var olan tıkanıklığı aşamayacak ve kriz derinleşecek.

Bu paralar Asya bankalarına gidiyor. Bu bankalar ABD’nin baskılarına direnebilir mi? Yani güvenli bir ‘depo’ mu?

Bu paraların AB’den çıkmasıyla AB zarara uğruyor evet ama İran da zarar görüyor. İran finans alanında ciddi sıkıntılar yaşamaya başlamıştı. Bu İran ekonomisinin daha da sıkıntı yaşayacağını ve sorununu çözemeyeceğini sanıyorum. Japonya ABD’nin daha fazla güdümünde olacağı için oraya gitmeyecek bu paralar. Bu paraların Türkiye’ye gelebileceği de söyleniyor. Birkaç yıl önce İran’ın Türkiye Merkez Bankası’na 2.5 milyar euro yatıracağı söyleniyordu. Bu para akışından Türkiye’nin de yararlanmayı düşünmeli bence. Uzak Doğu bankalarına gideceği söyleniyor, fakat Türkiye ABD’nin baskısına dayanabilirse Türkiye de faydalanabilmeli.

Tam finans demişken; küresel finans sistemi bir krizin içerisinde... Aynı zamanda finans merkezi ile savaş/petrol lobisi arasında dünya iktisadi sisteminin nasıl tasarlanacağına dair bir hegemonya yarışı var. İran’ın bu para çekmesi olayı bu iki aktör arasında bir örtüşmeyi tetikler mi? Yani ikisi aynı anda İran’a saldırıyı destekler mi? Ya da tersi mi?

Para çekmenin Batı finans sektörüne darbe olacağı açık fakat iktisadi krizden sonra İran’a askeri bir müdahale olur mu ben pek sanmıyorum. Çünkü İran’a askeri bir müdahale çok büyük bir felakete sebep olabilir.

Obama’nın seçileceği anlaşıldığı takdirde Ağustos ayında İran’a saldırılacağı iddiasına katılmıyorsunuz o zaman?

Avrupalılar ne olursa olsun askeri iradeye bakmıyorlar. Dolayısıyla ABD yaparsa bunu tek başına yapmak durumunda kalacak. Bu da finans krizini farklı bir noktaya taşıyabilecek, sektörü altüst edebilecek bir müdahale. İran’ın petrol akışının durabileceği gibi, Ortadoğu petrolünün dünya piyasasına akışını da durdurabilir. Bu nedenle büyük bir petrol krizi de patlayabilir. Dolayısıyla petrole ihtiyacı olan Çin, AB ülkeleri askeri müdahale istemiyor. ABD açısından baktığımızda askeri müdahalenin bir opsiyon olarak gündemde ama bu seçeneğin gerçekleşmesi düşük bir ihtimal.

Röportajın başında dediğimiz ABD’nin Avrupa’ya İran’ı iktisadi anlamda sıkıştırın baskısı, askeri müdahalenin hala son seçenek olarak tutulduğunu mu gösteriyor sizce?

Tabi, Amerika İran’ı başarabildiği kadarıyla köşe sıkıştırmayı hedefliyor. Ahmedinejat sonrası İran ciddi bir ekonomik sıkıntı içerisinde. Şimdi ABD bu ekonomik sıkıntıyı diz çöktürmek için kullanmak niyetinde. Bunun için iki enstrümanı var: Birincisi İran’ın finans sektörüne zarar vermesi; İkincisi İran’ın enerji akışını sekteye uğratması… Son iki yıldır bu strateji üzerine yoğunlaşmış durumda. Mesela şu anda Batılı şirketler yatırım yapamadıkları için İran’a para girişi olmuyor.

O zaman ancak iktisadi enstrümanları işletemezse, bunlar yetmezse askeri müdahale yapabilir?

Evet, ayrıca ancak bu durumda daha başarılı olur. İktisadi ve siyasi açılardan zayıflatamamışsa askeri açıdan başarılı olamaz. Bana göre ABD bizim sandığımız gibi bir askeri müdahaleyi pek düşünmüyor. Bana göre bütün bunlar psikolojik bir savaşın parçası…

Peki o halde şunu diyebilir miyiz? ABD, askeri gücünü kullanacağı imajını vererek, o gücünü kullanarak elde edeceklerini kullanmadan elde etmeye çalışıyor?

Evet, mesela AB ve hatta Rusya ve Çin bile ABD askeri müdahale yapmasın diye, onun askeri güdüsü törpülensin diye ABD çizgisine yaklaşıyorlar. Eğer bu ülkeler bu çizgiye gelmezse askeri müdahale daha rahat gerçekleşebilir. Bu devletler dışında bölge devletleri de bir siyasi seferberlik içerisinde kanalize ediliyorlar. Aslında askeri müdahale ihtimali, söylemi bir psikolojik savaştır.

www.iyibilgi.com özel İlhan Döğüş



Bu haber 1,905 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,060 µs