En Sıcak Konular

Darbeye karşı herkes müttefik!

25 Haziran 2008 10:44 tsi
Darbeye karşı herkes müttefik! Ahmet Altan dün Taraf'ta çıkan yazısında artık muhazafakarla demokrat solcuların ittifak yapması gerektiğine işaret ediyordu. Biz de her iki kesimden entelektüellerle darbe-direniş-ittifak üzerine konuştuk. Sonucu şimdiden söyleyelim. Darbeye karşı ittif

Militarizme karşı mücadele etmek noktasında muhafazakârlar ve solcular ittifak yapmalı mı?

Yasin Aktay: Militarizme karşı herkes ittifak yapmak zorundadır. Fakat bana sorarsanız bu mesele sadece bir muhafazakârlar-solcular ittifakı meselesi değil. Bu mesele, aslında tam anlamıyla ahlaki bir meseledir ve doğrudan ahlaklı siyaset yapmakla alakalıdır. Dolayısıyla konuyu sadece farklı ideolojik grupların ittifakı noktasına indirgemek asıl krizi gözden kaçırmak anlamına gelir diye düşünüyorum. Türkiye’de hakka ve hukuka inanan herkesin militarizm karşısındaki bir ittifaka dâhil olması ahlaki bir zorunluluktur. Çünkü militarizm gölgesinde siyaset yapmayı ummak her şeyden önce toplumsal ahlakı baştan aşağıya sarsmak, zedelemek demektir. Zira bir tarafın elinde silah varken diğer tarafın elinde silah yoksa silahsız taraf silahlı tarafın kölesi haline gelir; silahlı taraf da kendisini empati kurma ihtiyacından münezzeh görerek sorumsuz bir efendi olarak konumlanır. Hâlbuki ahlaklı siyaset için cebir değil adalet gereklidir, hukuk gereklidir, demokrasi gereklidir. Kaldı ki insanların can korkularından istifade ederek siyaset yapmayı ahlaksızlık olarak nitelemezseniz de gayet rahat bir biçimde ‘ilkel’ olarak nitelendirebilirsiniz.    

Bakın şu noktanın ısrarla altının çizilmesini istiyorum: Çok radikal bir şekilde söyleyebilirim ki bugünkü asıl meselemiz darbe karşıtlığı bile değildir. Bunu söylerken darbe karşıtı olmanın kendisini kesinlikle küçümsüyor değilim. Fakat benim işaret etmek istediğim asıl husus yaşadığımız krizlerin arkasında ahlaki zaafın yattığıdır. Şayet herkes ahlaki sorumluluklarını siyaset alanı içinde tam olarak yerine getirmiş olsalardı, Türkiye’de ne darbe olurdu ne de militarist bir yapı.   

Baskın Oran: Valla sol şu anda çok zayıf. Yapılacak tek şey Ufuk’un söylediği gibi ilk seçimlerde tek ve ortak aday saptamaktır. Ama bunu da baltalayacak çok sol örgüt var.

Şenol Karakaş: Altan’a katılıyorum. Sorun, AKP’yi savunup savunmama meselesi değildir. Kenan Evren’in darbe anayasasından mı yanayız, yoksa başında sevmediğimiz bir adam da olsa demokratik siyasetin kurumu meclisten mi yanayız, meselesi? Ama mücadele konusunda sadece solcular ve muhafazakarlar yetmiyor bence. Büyük emek örgütleri, sosyalistler ve toplumun bu militarizmden, darbelerden sıtkı sıyrılmış bütün kesimlerin, aslında AKP’ye karşı olanların da demokratik siyasi alanın genişlemesi için tekbir sloganla bir kampanya yaparak bir araya gelmeleri, direnmeleri gerekiyor bence.

Sibel Eraslan: Muhafazakârlar kim ve solcular nerede? Çok genel tanımlar bunlar. Militarist baskıya karşı sadece bir iki çevre değil, tek tek herkes mücadele etmeli değil mi? Şairler, müzisyenler, edebiyatçılar özellikle sanatçılar.

Veysi Sarısözen: Uzun zamandır ben böyle şeyleri söylüyorum. Burada muhafazakarlıktan kasıt İslami çevrelerse o çevrelerin içindeki fundemantalist unsurlar değil de, özgürlükçü unsurlar varsa öyle bir ittifak Türkiye’nin tarihsel blokunu oluşturur. Cumhuriyetin kuruluşundan beri devam eden süreç tersine döner ve demokratikleşmenin önü açılmış olur diye düşünüyorum

Sol gelenekteki Kemalizm bir engel. Diğeri de bizzat yine Kemalistler tarafından güdük bıraktrılmış olan hurafeci, ilkel anlayışlar ittifaka engel. Her iki taraf birbirini anlamakta zorlanıyorlar. Fakat bu giderek aşılıyor.

***

Peki, şu anda ahlaki açıdan kendisini sorumlu hissedenler arasında yeterli bir ittifak mevcut mu?

Yasin Aktay: Ahlakı biraz olsun önemseyenler zaten bu ittifaka dâhil oluyorlar. İttifak ahlaki bir ittifak olduğu sürece müttefiklerin ahlaklı olmanın ötesinde bir kimlikle değerlendirilmelerine hiç gerek yoktur: Hangi ideolojik gruptan oldukları sorusu tamamen önemsizdir. Onları tanımlayan temel unsur ahlaki davranışlarıdır, ahlaki tercihleridir, ahlaki tepkileridir. Yani en azından bu tür insanlara böyle bakıyorum…

Bugün gerçek anlamda demokrasi mücadelesi yürüten ve bu anlamda ittifaklar tesis eden insanlarla bir erdemliler ittifakı kuruluyor. Bu ittifakın devam etmesi ve büyümesi anlamında gelecekten de fevkalade ümitliyim

Militarizme karşı koymak için muhafazakârlarla solcuların birleşmesi gerekiyor mu?  

Baskın Oran: Herkesin birleşmesi gerekiyor!

Neden farklı toplumsal kesimler yeterince bir araya gelmiyor?

Şenol Karakaş: Bu kemalizmden ve yukardan aşağıya toplum mühendisliği anlayışının hâkim olmasından kaynaklanıyor. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demesinden, aydınlanmacı zihniyetten, halkın gerçek duygu ve taleplerini dile getirdiği bir sol platformun yokluğundan kaynaklanıyor. Temel sorun bu. Tuzla’da direnen işçinin gerçek sorunu laiklik, şeriat değil. Onların gerçek sorunlarının üzerini yukardan aşağı devlet tarafından pompalanan otoriter laiklik anlayışı örtüyor. Önce bu anlayışa karşı çıkan bir sol, toplumun darbelere, militarizme karşı çıkmasını da sağlayabilir.

Peki, ümitvar mısınız? Aradaki duvarlar yıkılıyor mu?

Şenol Karakaş: Evet, ben çok ümitliyim. 21 Haziran’daki gösteri de ümitli olmamızı sağlayacak, demokrasiye müdahalelere duyulan öfkeyi ifade eden bir gösteriydi. Siyasal demokrasinin koordinatlarının yeniden belirlenmesinin şansı bu aşağıdan hareketlerle yeniden elimize geçmiş durumda…

Bugün Türkiye’deki mevcut çatışmanın gerçek taraflarının kimler olduğunu düşünüyorsunuz?

Sibel Eraslan: Türkiye’deki mevcut çatışma kavramı kulağa hoş gelmese de ortada bir hoşnutsuzluğun olduğu gerçek.  Bu konuda yüzeysel şeyler söyleyebilirim zira yüzeyde gözükenlerin daha az maske sever olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda çalışmadan en azından yeterince çalışmadan çok kazanmaya alışmışlarla canini dışına takarak her turlu engelle boğuşarak bir şeyler kazanmaya çalışanların arasındaki sürtüşme giderek su yüzüne çıkıyor. Dar cevre kendi altın çemberini kamusal nemaların boğazından çekmek niyetinde değil ama yerinden ve doğrudan katılımcı demokrasi dalgası karsısında daha ne kadar direnir çok şansı yok bence.

Şayet bu zamana kadar yeterli bir ittifak kurulmadığını düşünüyorsanız bunu neye dayandırıyorsunuz?

Sibel Eraslan: Yeterli ittifakla, değiştirebilen ittifakı kastediyorsak bu sağlanamamıştır. İttifaktan önce diyalog, iletişim gibi aşamalar var bunlar dahi denenmedikten sonra çok da iç açıcı değil durumumuz. Ama tüm dünyada anti-emperyal anti-kapital bir üçüncü dünya buluşması var. Farklı dil, cins,  köken, ülke ve inançta olduğu halde kişisel-mahalli aidiyetliklerin ötesinde buluşabilen barış, adalet ve onur merkezli bir dil bu. Ama önce karar vermek gerek.

İttifakların güçlenmesi anlamında gelecekten ümitvar mısınız?

Sibel Eraslan: Amerika’nın Irak’ı işgalinde denedik bunu, işgale karşı küresel barış koordinatları üzerinden. Hepimize çok önemli ve olumlu tecrübeler kazandırdı, keza darbeye karşı 70 milyon adim da önemli bir deneyim. 

Temel mesele Ak parti değil sivilleşme mi, sizce?

Veysi Sarısözen: Bu terminolojiyle beraberliğim yok ama şunu söyleyebilirim: Mevcut askeri vesayet rejimini ve Kürt sorununu sonsuza kadar sürdürmek isteyenler var. Bu noktada mücadele etmek gerekiyor. Zaten böyle bir ittifak da bu hedefler temelinde örgütlenebilir…

www.iyibilgi.com özel Erkam Can



Bu haber 3,473 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,880 µs