Ne?! Obama zenci mi? Daha neler!

19 Eylül 2008 16:39 tsi
Şakası bile kötü ama ABD’yi bilenler için gerçek bu. Efsanevi Amerikan ırkçılığı büyük risk altında! ‘Pozitif ayrımcılık’, bir siyahı Başkanlık koltuğuna oturtmak üzere. Şimdi McCain’in ‘ırkçı’ söylemi ‘açmasıR

Bush’a duyulan istisnasız “sevgi”, ekonominin durumu, savaş süreci, Cumhuriyetçiler’in dağınık görüntüsü, hem ABD’de hem de dünyada esen Obama rüzgarı, şimdiye kadar Demokratlar’a başkanlık kapısını açacak oy farkını sağlamalıydı.

Ama hiç öyle değil. McCain ile Obama arasındaki fark en kötü olasılıkla “başabaş”. Hatta bazı anketler McCain’i önde gösteriyor.

Peki ama neden? Obama Başkanlık meziyetlerine sahip değil mi? Belki! Ama çoğunlukla hayır. Çünkü Başkanlık yapmakla Başkan seçilmek arasında fark var.

Eğer ABD’nin pek sevdiği istatistiklere takılırsanız, Obama’nın Başkan olması zaten sıkıntılı. 1960’lı yılların sonundan günümüze, 10 başkanlık yarışının ancak 3’ünü kazandı Amerikan demokratları.

Üstelik kazanan 3 adaydan 2’si güneyli ve merkeze yakın politika üreten kişilerdi. (Jimmy Carter, Bill Clinton). Demokrat Parti ne zaman yukarı bakıp Kuzeyli bir aday gösterse, çoğunlukla kaybetti.

Mondale, Dukakis, McGovern, Kerry hep bu talihsiz örneklerin isimleri. Buna rağmen hepsi sadece istatistik. Belirleyici değil.

Ama Amerikan seçmeni için gayet belirleyici olan başka noktalar var. Obama, Kuzeyli, siyahi, akademik kariyer sahibi bir liberal. McCain’in gençliğinde-kendisine kanser hediye eden-esir kamplarında yıllar geçirirken, Obama tanınmış üniversetelerde “entel” bir hayat sürüyordu.

Kendini arıyor (!), Marksist meslektaşları ile dünyayı kurtarıyor, feminizmi destekleyen nutuklar atıyordu. Amerikan aile yaşamının ataerkil mimarisini eletiriyor, Avrupa üzerine görüşler geliştiriyordu.

Buradaki paradoks şu; sıradan Amerikalı bu değil! Farklı ülkelerde bu türden meşgaleler saygıyla karşılansa da ABD seçmininin hayli burun kıvıracağı bir profil var ortada.

Yine de bu sosyolojik değerlendirmenin de Beyaz Saray’a gidecek yolları tamamen kapayacağını söylemek mümkün gözükmüyor.  Fakat “ırk” ciddi bir engel olabilir.

Obama’nın bugüne kadar önüne çıkan engelleri birer birer aşmasında Afro-Amerikalı kimliği sorun çıkarmadı. Tersine avantaj sağladı. Ortalama Amerikalı hâla siyahlar için halisâne duygular beslemese de, “ırkçı tavırlara gösterilen ağır baskı”, uzun süre önce pozitif-ayrımcılık ilkesini ülkeye yerleştirmiş bulunuyor.

Siyasette ise bu baskı birkaç kat daha fazla. Bu yüzden şimdiye kadar kimse Obama’nın karşısında ırk kartını aç(a)madı. Yine de Obama Demokrat eyaletlerin bir çoğunda dahi “beyaz” oyları kazanmakta zorlandı.

İstatistik sevdasının körüklediği anketlerin getirdiği sonuçlardan biri, Amerikan seçmenlerinin sadece yüzde 5’inin siyah bir adaya oy vermeyeceğini söylüyor. Ama yüzde 30’a yakını, ABD’nin siyah bir başkana ait olmadığını belirtiyor. (Financial Times, 25 Ağustos.)

Bu çok yüksek bir oran. Obama’nın kampanya söylemleri ırk tonlarından tamamen muaf. Siyah olduğuna ilişkin "hiçbir" gönderme yapmıyor. Bu elbette bilinçli bir seçim. Çünkü, ABD’de zencilerin başına ne geldiyse sorumlusu olarak beyazları gösteren duruş hiç ilgi çekmiyor.

Bu “hava”, Obama cephesine, “ırkçılık üzerinden prim yapmadıkları”, Obama’nın bu tür tartışmaların dışında ama daha çok “üzerinde” olduğu izlenimini getirdi.

Bu da başarılı bir hamleydi ama McCain’in ırk kozunu açmasına kadar. Kısa süre önce Cumhuriyetçi lider, “Obama’nın ırk kartına oynadığı” iddiasında bulundu. Bu bilinçli bir seçimdi ve Obama’yı ırkçılık üzerinden bir tartışmaya çekmeyi ümit ediyordu.

İddia duyulur duyulmaz, kampanya boyunca ilk kez, Obama’nın “ırklar üstü” bir Başkan adayı olduğu “zihin altı algısı” yara aldı. Bir yandan da içten içe “siyahlara kıyak çekildiğini” düşünen ama ırkçı damgası yemekten korkan kesimlere mesaj gönderildi.

İşte Obama’nın bugün için sıkıştığı noktalardan birisi bu. Geçmiş seçimler “sert kampanyalar yürüten” Cumhuriyetçiler’e karşı cevap vermeyen Demokratların hazin öyküleri ile dolu.

Obama da bu ikilemle karşı karşıya. Yanıt vermezse Cumhuriyetçi cephenin altında ezilmiş görünecek ve Demokrat taban için bu hoşlanılacak bir durum değil.

Yanıt verirse de-böyle bir fırsatı dört gözle bekleyen medyanın yardımıyla-ırkçılık konusu seçim kapmanyasının tam göbeğine oturacak. Bu da Obama’nın şimdiye kadar kurduğu oyunun çökmesi demek.

Seçim yolundaki başka ülkelerde veya Türkiye’de bu tür konuların belirleyici olması düşünülemez. Ama ABD seçmeni bu ve oyunu çoğu zaman bunlara bakarak belirliyor.

Bu haber 4,087 defa okundu.