Basın ciddi bir etik kriz ile karşı karşıya…
Üstelik bu durum sadece ulusal medya için değil aynı ölçüde yerel basın için de geçerli…
Aydın Doğan ile Başbakan Erdoğan arasındaki devam eden ve şimdilik Doğan Grubu’nun açık ara önde götürdüğü rant kavgası… Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından bir süre önce devralınan -ve önümüzdeki günlerde de AKP’li iki holdingden birine satılacağı kesinleşen- Cavit Çağlar’a ait Olay Grubu etrafında yaşananlar… Ya da, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin’in gizli ortağı olduğu söylentilerinin gündemden hiç düşmediği Bursa Meydan Gazetesi ilk akla gelen örnekler…
***
Medyadaki etik sorunlardan başlıcasını, “özgür ve bağımsız habercilik” anlayışı ile iktidar üzerinde baskı oluşturmak ve/veya mevcut iktidarını güçlendirmek amacıyla -tali alan olarak girilen- medya grubu sahipliğinin sonucu olan “manipüle habercilik” anlayışının bir noktada zorunlu olarak çatışması oluşturmakta…
Yeni iletişim teknolojilerinin egemenliğindeki günümüzde, gazetecilik gerekli baskı makineleri ile ruhsata sahip olan herkesin yapabileceği bir iş olmaması gerektiği gibi, ticari ve siyasi çıkarlar doğrultusunda kamuoyunu yönlendirmenin aracı da olmamalı...
Aksi taktirde, ne editöryel bağımsızlıktan ne de halka karşı sorumluluktan bahsedilebilir…
***
Fransız Milli Basın Federasyonu tarafından 24 Kasım 1945’de deklere edilen “Hür Basının Görev ve Hakları” çerçevesinde temel olarak üç madde belirlenmişti:
1) Basın ticari bir kar kuruluşu değil, bir kültür aracıdır. Görevi; doğru haber vermek, düşünceleri korumak, insanlığın ilerlemesi yönündeki hamlelerini desteklemektir.
2) Basın, görevini ancak özgür bir ortamda ve kendisi de özgür olduğu ölçüde yerine getirebilir.
3) Basın, iktidarın kudreti ile paranın kuvvetine bağlı olmadığı ve sadece gazeteciler ile okuyucuların vicdanına bağlı olduğu sürece özgürdür.
Çok daha yakın tarihli olan ve Araştırmacı Gazetecilik Sigma Delta Chi Ödülü, Harvard University Goldsmith Ödülü ve Medya Eleştirisi Bart Richard Ödülü gibi alanındaki en saygın ödülleri toplayan Bill Kovach ile Tom Rosenstiel’in “The Elements of Journalism” adlı eserinde de gazeteciliğin temel ilkeleri dokuz başlık altında toplanıyor:
1. Gazeteciliğin ilk yükümlülüğü gerçek haberdir,
2. Gazetenin sadakatle bağlı olacağı ilk merci halktır,
3. Gazeteciliğin özünde gerçeği teyit etme olgusu yatar,
4. Önemli olanı ilginç ve ilgili kılmak için çaba sarf edilmelidir,
5. Gazetecilik bağımsızlık gerektiren ve yaptırım gücüne sahip olan bir gözlemciliği gerektirir,
6. Kamuoyuna açık bir eleştiri ve uzlaşma platformu sağlamalıdır,
7. Gazeteciler ilgili konuyu edindikleri kişiler ya da olaylardan bağımsız kalmayı başarmalıdırlar,
8. Gazetecilerin kişisel inisiyatiflerini kullanmalarına imkan tanınmalıdır,
9. Haberler kapsamlı ve dengeli oranlarda tutulmalıdır.
Bu açıklamalardan ilki, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından özgürlüğüne kavuşan Fransa’da goşist gazetecilerin basın kuruluşlarına yuvalanarak gazete ve dergileri Bolşevikleştirme tehlikesi üzerine kaleme alınmıştı. İkincisi ise, küreselleşen ve büyük sermayenin elinde silaha dönüşen günümüz ortamındaki tehlikelere işaret etmektedir…
***
Bugün bazı nüans farklılıklarına rağmen, Türk basını her iki tehlikeyi birden yaşamaktadır. Bir yandan belli bir kesimin elinde iktidarın sözcülüğünü üstlenerek “yandaş medya”ya dönüşme, diğer yandan da büyük sermaye gruplarının tekeline girme…
Bu minvalde medya; finans grupları, holdingler, çıkar çevreleri ve siyasilerin güdümünde faaliyet göstermektedir. Bu da, özünde kamu hizmeti olması gereken medyayı, söz konusu grupların çıkarlarını koruyan ve pekiştiren bir savaş alanına dönüştürmüş durumda…
Doğan Grubu ile Başbakan arasındaki düelloyu ya da giderek yandaş pozisyona düşmekte olan atılımların gündemde olduğu yerel medyayı bu gözlüklerle okumak daha sağlıklı bir çözümleme sunacaktır…
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle