Nagehan Alçı
0 0 0000
E-Muhtıra için kim ne demişti?
Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği 27 Nisan e-muhtıra süreci ile ilgili soruşturma başlattı. Yakın geçmişte yaşadığımız, Genelkurmay'ın Cumhurbaşkanlığı seçimine açık müdahalesi, sivil iradeyi hiçe sayan yaklaşımı tartışmasız bir suçtur. Ancak maalesef bu suç daha düne kadar çeşitli çevreler tarafından alkışlanıyordu. Şimdi bakıyorum, bazıları hala aynı yerde ama bazıları 'zamanın ruhuna' uymaya çalışıp sanki beş yıl öncesi unutulmuş gibi pozisyon değiştiriyorlar. Üstelik özeleştiri ya da özür dileme gibi bir ihtiyaç da duymadan. Oysa başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere birçok siyasetçi ve gazeteci o muhtırayı büyük bir sevinçle karşılamıştı. Kimin ne dediğini hatırlayalım:
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal: Müdahaleye uğrayan yönetimlere halk sahip çıkmadı. Bu ortamda mağduriyet yok, dayatma var. Anayasa Mahkemesi 367 kararını onaylamazsa ülke çatışmaya gider.
CHP Genel Sekreteri Önder Sav: Gözümüz aydın! Türkiye'nin gözü aydın!
Nur Serter (Cumhuriyet mitinglerinde): Genelkurmay Başkanı'na 'memur' diyen bir zihniyete karşı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önünde, şanlı ordumuzun önünde saygıyla eğiliyoruz... Türk ordusu
27 Nisan'da bizim sesimizi duymuş, demokrasiye sahip çıkmıştır.
Ertuğrul Özkök (Hürriyet): Demokrasi kaygısıyla sadece askeri eleştirmek ne adil ne yararlı ne de sonuç verici bir girişim olacaktır. Çünkü o bildiride savunulan görüşler toplumun önemli bir bölümü tarafından paylaşılmaktadır.
Yılmaz Özdil (Sabah): Hala deniyor ki, bundan sonraki adım ne olur? Bundan sonraki adım tank olur. Gücüm var diye dayatırsan gücü olan sana dayatır.
Nuray Mert (Radikal): Şimdi Genelkurmay bildirisini öne çıkarıp bu fetihçi zihniyetin (yani sivil hükümetin) arkasında durmak istemiyorum.
***
Daha çok örnek var maalesef... CHP açıkça bu darbeyi alkışlıyor. O günlerde gerçekleşen Cumhuriyet mitinglerinde sahneden müdahale selamlanıyor, ordunun siyasete neşteri kutsanıyor. Yukarıda örneklerini verdiğim gazeteciler askerin darbe girişimi ile sivil hükümetin hatalarını aynı kefeye koyarak açıkça darbecilerin yanında yer alıyorlar. Hatta tankları bile çağırıyor Yılmaz Özdil. Özdil'in yazısı ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez. Suçtur. Bu yazıyı yazanın ertesi gün yazmayı bırakması gerekir. Daha çok örnek var maalesef. Tablo vahim.
Bu yazı 1,464 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
28 Haziran 2012
Cevaplanması gereken sorular
-
6 Mart 2012
28 Şubat medyası ve Nazlı Ilıcak
-
4 Şubat 2012
E-Muhtıra için kim ne demişti?
-
10 Haziran 2010
Alkışlanmayacak yazı
-
15 Nisan 2009
Başbuğ'un iki zıt tavrı
-
26 Kasım 2008
Eski CIA Şefi ne diyor?
-
1 Aralık 2007
Cuma namazı: İran’da out, Türkiye’de in
Yorumlar
+ Yorum Ekle