Mirza Çetinkaya
0 0 0000
Çernobili yapay deprem mi uçurdu?
İstasyonun batısında gerçekleştirilmesi öngörülen sismolojik bir deneme, hesapların aksine yönünü Çernobil Nükleer Enerji Santralına çevirdi.
20 yıl önceki patlamadan 22 saniye öncesinde santralın tonlarca ağırlıktaki özel beton kalıpları dalga dalga sallanmaya başladı. Santrala yakın nehirde avlanan balıkçılar da, gece yarısı gerçekleşen Çernobil patlamasından iki saat önce acayip uğultular duydu.
Trajedinin her yıldönümünde esrarlı sırları ve yeni komplo teorileri ortaya çıkan Çernobil ile ilgili yukarıdaki iddialar, Rusya devlet televizyonunda yayınlandı. Kanalın ilk kez günyüzüne çıkan karelerine göre daha öncekilerin aksine, reaktörün devrelerinde bir yangın veya patlama meydana gelmemiş. Milyonlarca kişiyi etkileyen nükleer kazanın esrarı konusunda ilk kez bu kadar endişe veren ilginç iddiaların oldukça geniş kesimlerle görüşülerek ve görüntü bakımından zengin bir programda yer alması dikkat çekici.
İddialara göre yakınlardaki Çernobil-2 denilen gizli askerî üste ABD ile muhtemel bir sıcak savaşta kullanılacak en hassas füze ve birlikler gizlice konuşlandırılıyordu. Dönemin Sovyet savaş mekanizması, bu bölgede yerin dibindeki enerjiyi kullanarak yapay bir deprem denemesi yaptı. Bütün bunları okurken, çoğunuzun aklı 17 Ağustos felaketinden sonra ortaya çıkan Marmarada yapay deprem spekülasyonlarını hatırlamıştır. Kim bilir belki de bu spekülasyonlarda haklılık payı vardır!..
Çernobile dönersek
Nükleer silahtan daha tehlikeli olabilecek yapay deprem denemesi, yönünü şaşırınca Çernobil-2deki gizli Rus üssü anında boşaltılır. 26 Nisanda Moskova saatiyle 01.23te meydana gelen reaktördeki infilaktan ise 06.00 sularında ancak haberdar edilir SSCB lideri Mihail Gorbaçov. Bütün örtbas girişimlerine rağmen felaketin etkileri ayyuka çıkınca Gorbaçov, 18 gün sonra ilk resmi açıklamayı yapar. Sovyet lideri, 7 ölüden ve bir miktar yaralıdan söz eder ve tabii ki; her şeyin kontrol altında olduğunu da vurgulamayı ihmal etmez... Santralın söndürülmesi amacıyla yukarıdan helikopterlerle atılan maddelerin yeterince isabet kaydedemediği, acil müdahale yönteminin de yanlış olduğu sonradan anlaşılır; lakin bunun dile getirilmesi tam 20 yıl sonra mümkün olur.
Çernobili kuran Kurçatka Enstitüsünün Başkan Yardımcısı ve kazanın kötü sonuçlarını minimize etme operasyonunu yürüten Valeri Legosov, birkaç yıl sonra resmen intihar etti. Ancak vicdan azabından depresyona giren Legosovun boynuna taktığı ipin ilmiğinin çok profesyonelce olduğu, ayrı bir ayrıntı olarak tarihe not düşüldü. Tıpkı Çernobilde olduğu gibi komşumuz Ermenistandaki Metsamor Nükleer Santralı da soğutma sebebiyle bir su kenarında kurulu. Üstelik bu tür su yollarının yer hareketlerinin aktif ve kırılgan olduğu yerlerden geçtiği de biliniyor. Metsamor, Çernobilden 2 yıl sonra meydana gelen deprem sonrası çalıştırılmamış; ancak ağır güvenlik endişelerine rağmen 7 yıl sonra yeniden faaliyete geçirilmişti.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından dünyanın en güvensiz santrallarından biri olarak gösterilen Metsamorun ikinci bir felakete yol açmaması, Ermeni yönetimi açısından sözde soykırımı iddialarının peşinden koşmaktan çok daha önemli olsa gerek. Su testisi kırıldıktan sonra Valeri Legosov gibi vicdan azabı çekmek, Erivana hiçbir şey kazandırmaz.
Bu yazı 1,184 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
25 Haziran 2007
Putin'in, 'Çin Seddi'nden Adriyatik'e uzanan projesi
-
2 Ekim 2006
[MOSKOVA] Kafkasya'daki savaş mekanizması güneye kayıyor
-
15 Mayıs 2006
Yoldaş kurt, neye sinirleniyor acaba?
-
1 Mayıs 2006
Çernobili yapay deprem mi uçurdu?
Yorumlar
+ Yorum Ekle